İtalya'nın da başı ırkçılıkla dertte

İtalya'da uzmanlar, son dönemde futbolda gerek ırkçılık gerekse şiddet olaylarının sıklaşmasının arkasındaki temel nedenin mevcut ekonomik krizin toplum üzerinde yarattığı etkilerin olduğu görüşündeler.

cumhuriyet.com.tr

Fenerbahçe ile Galatasaray arasında hafta sonunda oynanan derbi maçta, tribündeki bir taraftarın elindeki muzu sarı-kırmızılı futbolcu Didier Drogba'ya gösterdiği ve ırkçı harekette bulunduğunun iddia edilmesi, akla son dönemde bu tür olayların sıklaştığı bir diğer Akdeniz ülkesi İtalya'yı getirdi. Bu vakalara karşı yasal düzenleme de olan İtalya, buna rağmen dönem dönem bu konuda sıkıntılar yaşamaya devam ediyor.

İtalya Birinci Futbol Ligi Serie A'da geçen hafta sonu oynanan AC Milan-AS Roma maçında, Milan'ın siyahi futbolcusu Mario Balotelli'ye ırkçı tezahüratlar yapılması ve AS Roma ile Lazio arasında geçen ay oynanan derbiden önce 8 taraftarın bıçaklanmasını, Ulusal Spor Olaylarını İzleme Birimi'nin operasyonel işlerden sorumlu asbaşkanı Robert Massucci değerlendirdi.

İçişleri Bakanlığı bünyesinde görev yapan ve spor olaylarındaki şiddet ve ırkçılıkla mücadele etmekle görevli Ulusal Spor Olaylarını İzleme Biriminin operasyonel işlerden sorumlu asbaşkanı Roberto Massucci, "Bu yıl, son 10 yıllık dönem içinde ilk defa küçük bir kaza yaşadık. Polisle ortak çalışarak bu vakaları önlemeye çalışıyoruz" dedi.

Futbolda şiddeti, ırkçılığı veya maç alınıp değişimini engelleyebilecek nitelikte açık yasal düzenlemeye sahip oldukları bilgisini veren Massucci, bu eylemlere karışanların 1-2 aydan başlayarak 5 yıla kadar cezalar aldığını ve tekrar stada giremediğini, bunun da çok etkili olduğunu ifade etti. Massucci, statlarda şiddet olayları başta olmak üzere diğer vakaların azalması hususunda biletlerin isme özel yapılıyor olmasının da etkili olduğunu ve bunu Türkiye'ye de tavsiye edebileceğini söyledi.

Nisan ayı başında oynanan Roma derbisinde 8 kadar taraftarın bıçaklanmasının, kendilerinde 26 Mayıs'ta yine Lazio ile Roma arasında oynanacak İtalya Kupası final maçı için endişe yaratıp yaratmadığı konusunda ise Roberto Massucci, "Roma derbisinde yaşananlar kötü bir sayfaydı. Bu bıçaklama hadisesi de biraz Roma usulü bir problem. İtalya'nın başka şehirlerinde böyle şeyler olmuyor. İtalya Kupası finalinde herhangi bir sorun çıkmaması için çok çalışıyoruz" diye konuştu.

Spor Olaylarını İzleme Birimi'nin üst düzey yetkilisi Massucci, sorunun temelinde ülkenin içinden geçtiği ekonomik mali krizin etkileri olduğuna dikkati çekerek, "Aslında son birkaç aya kadar bizim ülkemizde statlarda ırkçılık sorunu çok zor yaşanıyordu ama son aylarda bu artışa geçti. Biz siyasi açıdan tarihi bir dönemden geçen İtalya'nın ekonomi belirsizlik ve ciddi sosyal problemler gibi olaylar statlardaki bu patolojiyi arttırdı" ifadelerini kullandı.

Gazeteci Lo Giudice'ye göre siyasi destek eksik

La Gazzetta dello Sport gazetesi çalışanlarından Giorgio Lo Giudice ise ırkçılık ve şiddetin önlenmesi hususunda biraz daha farklı düşünüyor.

"İtalya'da ırkçılığa ve şiddete karşı önlemler var fakat azalacağı yerde artıyor. Bunu önlemek için gerekli olan kararlı siyasi irade eksik" diyen Lo Giudice, ülkesinde ırkçılığın siyasi boyutu olduğunu söyledi. Milano'da geçen hafta sonu Ganalı bir siyahinin kazma ile 3 kişiyi öldürmesinin ardından bir partinin "tüm siyahiler dışarı" şeklinde propaganda yaptığını anımsatan Lo Giudice, bunun ırkçılığın siyasi boyutu olduğunu dile getirdi.

Irkçılık gibi istenmeyen olayların 30-40 bin kişinin izlediği futbol maçlarında olduğunu, bununla daha çok kişinin etki altına alınmak istediğini aktaran gazeteci, yaşananları, "Kriz dönemindeyiz bunun tabii bir şekilde topluma olan yansımaları var" ifadesiyle değerlendirdi.

Şiddet, ırkçılık gibi istenmeyen olayların önlenmesi için siyasi desteğin tam olarak sağlanması gerektiğini vurgulayan Lo Giudice, "Bu ortak bir suç. Eğer ben stada elimde bıçakla gidiyorsam ben bir taraftar değilim, suçluyum" dedi.

Kıdemli gazeteci, bıçaklanma vakalarının çoğunlukla stat içindense dışında olduğuna dikkati çekip, buna çözüm bulunması gerektiğini savundu. Giorgio Lo Giudice, bu tür vakalara karşı İngiltere'de süreçlerin hızlı ilerlediğinin ancak İtalya'da ise bu tür süreçlerin daha uzun zaman aldığına dikkati çekti.