İtalya Parlamentosu'ndan göç kurallarını sıkılaştıran yasaya onay
İnsani koruma statüsü almayı zorlaştıran ve bu statünün iptalini kolaylaştıran, sığınma başvurusunda bulunanların koşullarını da ağırlaştıran düzenleme göç alanında çalışan derneklerin tepkisini çekti. Ülkede sol kesim Mattarella'ya, yasayı onaylamama çağrısı yapıyor. Roma'dan Övgü Pınar'ın haberi.
BBC Türkçeİtalya Parlamentosu, göç kurallarına bir dizi kısıtlama getiren yasayı onayladı. Yasanın yürürlüğe girmesi için ise Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella tarafından da onaylanması gerekiyor. Ülkede sol kesim Mattarella'ya, yasayı onaylamaması çağrısı yapıyor.
Göç karşıtlığıyla bilinen Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Matteo Salvini'nin mimarı olduğu yasa, "Salvini kararnamesi" ve "güvenlik kararnamesi" olarak anılıyor.
İtalya Senatosu ay başında yasaya onay vermişti. Temsilciler Meclisi de 99'a karşı 396 oyla yasayı onayladı.
Özetle insani koruma statüsü almayı zorlaştıran ve bu statünün iptalini kolaylaştıran, sığınma başvurusunda bulunanların koşullarını ağırlaştıran düzenleme göç alanında çalışan derneklerden ve sol kanattan tepki çekti.
Muhalefetteki merkez-sol Demokratik Parti milletvekilleri, yasanın oylandığı oturumda yüzlerine beyaz maskeler geçirerek "Bu kararname görünmez insanlar yaratacak" eleştirisinde bulundu.
Ağırlıkla göç kurallarını düzenleyen yeni güvenlik yasasında yer alan yeniliklerden bazıları şöyle:
- İnsani amaçlı oturum izni statüsü iptal ediliyor. 2 yıllığına verilen bu statünün yerine 6 aydan 1 yıllığa kadar daha kısa süreli ve daha kısıtlı yeni statüler getiriliyor.
- Cinsel şiddet, uyuşturucu satışı, soygun, gasp, ağır yaralama, kamu görevlilerine tehdit ve şiddetle direnme gibi suçlardan mahkum olan göçmenlerin uluslararası koruma statüsü iptal ediliyor.
- Uzun süreli ikamet ya da evlenme gibi sebeplerle vatandaşlık almak için başvurudan sonraki bekleme süresi 2 yıldan 4 yıla çıkarılıyor.
- Terör suçlarından mahkum olan göçmenlerin vatandaşlığı iptal ediliyor.
- "Sığınma başvurusunda bulunanların ve mültecilerin korunması sistemi" (Sprar) kısıtlanıyor. Dil kursu ve entegrasyon aktiviteleri de sunan bu sistemden yalnızca uluslararası koruma statüsüne sahip olan kişilerin ve refakatçisi olmayan çocukların faydalanmasına izin veriliyor. Başvurularının sonucunu bekleyen kişiler ise bu tür kurs ve aktivitelerin olmadığı göçmen kabul merkezlerine yönlendiriliyor.
- Olası saldırılara karşı, otomobil ve kamyon gibi araç kiralayanların bilgileri otomatikman polisle paylaşılıyor.
- Güvenlik güçlerinin elektrik akımı veren silahları (taser) kullanım alanı genişletiliyor.
- Futbol kulüplerinin, maçlarda alınan güvenlik önlemleri için daha fazla ödeme yapması öngörülüyor. Eskiden bilet satışlarından elde edilen gelirin yüzde 1-3 arası bu iş için ayrılırken yeni düzenlemeyle bu oran yüzde 5-10 arasına çıkarılıyor.
Partizanlar Birliği: Apartheid kabusu
İkinci Dünya Savaşı'nda Nazilere ve faşist güçlere karşı savaşan partizanların kurduğu İtalyan Ulusal Partizanlar Birliği (Anpi) de bir açıklama yaparak yasanın "iltica, kabul ve entegrasyon haklarına ağır bir darbe" anlamına geldiğini belirtti.
Anpi Başkanı Carla Nespolo, "Güvenlik kararnamesinin onaylanmasıyla anayasa fiilen altüst ediliyor ve İtalya adli bir apartheid kabusuna giriyor" dedi.
Salvini: Bu daha başlangıç
Aşırı sağcı, göç karşıtı Lig Partisi'nin de lideri olan, Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Salvini ise yasanın kabul edilmesinin ardından "Mutluyum, bugün hatırlanmaya değer bir gün" dedi. Salvini sosyal medyaya yazdığı mesajında de "Söz verdiğim gibi Salvini kararnamesi yasalaştı! Ve bu daha başlangıç" ifadelerini kullandı.
Salvini ayrıca, "BM Küresel Göç Sözleşmesi" olarak da anılan, tam adıyla "Güvenli, Kurallı ve Düzenli Göç için Küresel Sözleşme"ni imzalamayacaklarını da söyledi. Salvini, hükümetin bu sözleşme için 10-11 Aralık'ta Fas'ın Marakeş kentinde yapılacak toplantıya katılmayacağını bildirdi.
"Bu konuda benim pozisyonumu biliyorsunuz: Göç konusunda kararı İtalya ve İtalyanlar verir" diyen Salvini ve sözleşmenin parlamentoda görüşüleceğini söyledi.
Göç konusunda uluslararası işbirliği öngören Küresel Göç Sözleşmesi, "tüm göçmenlerin güvenliğini, haysiyetini, insan haklarını ve temel özgürlüklerini koruma" amacı taşıyan 2016 tarihli New York Deklarasyonu'nu temel alıyor.