İstismara özel poliklinikler
Skandal sadece İstanbul’da değil. Türkiye’de gebeliğe zorlanan çocuklara özel poliklinikler var.
Şeyma PaşayiğitGazi Üniversitesi’nde yazılan bir doktora tezi, Türkiye’de yaşanan çocuk gebelik skandallarının Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile sınırlı olmadığını gösterdi. Doktora tezine göre; Ankara Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne 2015 yılının sadece 5-6 ayı içinde 300 kız çocuğu gebelik başvurusu yaptı. Büyük çoğunluğu 17 yaşında, yüzde 25’i akrabasıyla evlendirildi. Araştırmaya göre ülke genelindeki hastanelerde, gebeliğe zorlanan çocuklara özel “Gebe Adölesan (ergen) Poliklinikleri” oluşturuldu. Doktora tezi için araştırmayı yapan Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimi Enstitüsü’nde Yrd. Doç. Dr. Selda Sivaslıoğlu, “Herkes biliyor ama görmezden geliyor” dedi. Dünya Sağlık Örgütü’nün halk sağlığı sorunu diye tanımladığı “ergen gebelik”, dünya genelinde erken evliliğe sıcak bakılan, eğitim ve istihdam olanaklarından yoksun ülkelerde boy gösteriyor. Küçük yaşta evliliklerin meşru görüldüğü Türkiye’de de, her yıl binlerce kız çocuğu aynı ‘kader’e zorlanıyor. Ancak WHO verilerine göre, dünyada kız çocuklarının ölümüne neden olan en önemli faktör gebelik ve doğum komplikasyonları olarak tespit edildi.
Okulu terk gerekçeleri ‘aile’
Sivaslıoğlu’nun araştırmasına göre, Ankara Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bulunan 2 adet Adölesan Polikliniği’ne başvuran çocuklar incelendi. Hastanenin izniyle yapılan araştırmada; sadece 5-6 ay içinde 300 kız çocuğu, gebelik nedeniyle başvuru yaptı. 300 çocuğun 171’i ilköğretim 8. sınıf, 77’si ise ilköğretim 5. sınıf mezunu. Bu 300 çocuğun 286’sı yani yüzde 95’i gebelikle birlikte okulu terk etti. Çocuklar, okulu terk nedenlerini “aile” olarak gerekçelendirdi. Bu çocuklardan çalışmayan yüzde 90 gibi büyük bir kısmı kendini “ev hanımı” olarak tanımladı. Büyük çoğunluğu 17 yaşında ve yüzde 25’i akrabasıyla evlendirildi. Yaklaşık yüzde 13’ünün resmi nikâhı yokken yüzde 87’si resmi olarak evli konumunda. Evlendikten sonra gelir düzeyleri büyük oranla 900 liradan az. Küçük yaşta evlendirilen çocuklardan yüzde 71’den fazlası doğum kontrolü bilmiyor ve yüzde 12’si düşük yaptı.
‘Görmezden geliniyor'
YÖK verilerine göre 1995 yılından itibaren Türkiye’nin dört bir yanında üniversite araştırmalarına konu olan ‘çocuk gebelikleri’ birçok farklı açıdan işlense de ilgili bakanlıklar tarafından konunun takip edilmemesi dikkat çekiyor. Son olarak 2015’te konuyu inceleyerek çocuk istismarının boyutlarını ortaya koyan Sivaslıoğlu, “Herkes biliyor ama görmezden geliyor” diyor.
'Hükümet teşvik ediyor'
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Genel Sekreteri Pınar İçel Çepe, hem Sağlık Bakanlığı’nın hem Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın 18 yaş altı gebe kaydına yanıt vermediğini aktararak “Bu durum ayyuka çıktı. 18 yaş altı herkes çocuktur. AKP’nin kadına, kız çocuğuna bakışını özetliyor. Bazı hastaneler çok fazla çocuk gebe olmasından dolayı gebelere özel adölesan polikliniği takip etmeye çalışıyor. Bakanlıkların haberi var ve bununla ilgili hiçbir şey yapılmıyor. Gericiliğin yoğun olduğu bir ülke ve hükümet buna teşvik ediyor. Bu polikliniklerden iki tanesi 2015 yılında açıldı” dedi.
İmam nikâhı büyük etken
Araştırmanın sonuç bölümünde “gebeliklerin büyük bir kısmı evlilik dışı olmasına rağmen Türkiye’de kültürel yapıdan dolayı küçük yaşta evlilik destek görüyor” ifadeleri kullanıldı. Buna göre çocuk sahibi olması yönünde baskılanan kız çocukları, gebeliklerinin planlı ve isteyerek olduğunu ifade ediyor. Yani kız çocuklarında gebelik, toplum ve aile tarafından teşvik edilip, destekleniyor. Yasanın izni ile evlilik yaşının ailenin onayı olduğu takdirde 16’ya indirilmesi imam nikâhının özellikle daha düşük sosyokültürel seviyedeki aileler arasında resmi nikâh kadar kabul edilir olması sebebiyle çocuklar küçük yaşta evlendiriliyor.
Bakanlıklara 'zor' soru
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu, İstanbul Küçükçekmece’de Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 115 çocuğun hamile olduğunun ortaya çıkmasının ardından kameraların karşısına çıkan İstanbul Valisi Vasip Şahin’e tepki gösterdi. “Asıl suçun büyüğü konuya ilişkin yaptığı açıklamada ‘15-18 yaş arası gebeliklerde bildirim, cebir, şiddet ve baskı varsa bildirilmesi zorunludur’ diyerek konuyu hiçbir adli ve tıbbi veriye dayanmadan ‘istismar’ olmaktan çıkaran İstanbul Valisi Vasip Şahin’indir” dedi.
Politika ürünü
Dernek Başkanı Canan Güllü, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’ya, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya ve Sağlık Bakanı Ahmet Demircan’a “Olayın üzerinin örtülmeyeceğine, görevini ihmal eden kamu çalışanları ile ilgili gerekli yasal yaptırımların yerine getirileceğine dair bakanlıkların kamuoyuna bir güvence vermesi söz konusu olacak mı” diye sordu. Canan Güllü, yaptığı yazılı açıklamada, “Türkiye’nin imza attığı İstanbul Sözleşmesi gereği, bu vakada ihmali bulunan tüm kamu görevlileri hakkında resmi şikâyette bulunacağımızı, konudan mesul bakanlıkların görevlerini yerine getirip getirmediklerini izleyerek süreci ulusal ve uluslararası kamuoyu ile paylaşacağımızı ve olayın ortaya çıkmasını sağlayan hastane görevlisi arkadaşımızın yanında olduğumuzu kamuoyuna ilan ediyoruz. 6. kere uzatılan ve bu süreçte OHAL dahil hiçbir kısıtlama bu ülkede kadınların ve çocukların sesinin kısılması için kullanılamaz” dedi.
-Çoğunluğu 17 yaşında, akrabasıyla evli
-Yüzde 95’i gebelikle birlikte okulu terk etti
-Yüzde 90’ı kendisini ev hanımı olarak tanımladı
-‘Herkes biliyor, ama görmezden geliyor’
-‘Biliniyor ama hiçbir şey yapılmıyor’