'İstihbarat teyakkuzdaydı ama önlenemedi'

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, istihbarat teşkilatının teyakkuzda olduğunu ama saldırının maalesef önlenemediğini söyledi.

cumhuriyet.com.tr

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Sırbistan Cumhurbaşkanı Tomislav Nikoliç Çankaya Köşkü'nde düzenlediği ortak basın toplantısında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'ne yönelik saldırının ardından Amerikalı yetkililerle görüşüp görüşmediğine ilişkin soru üzerine Cumhurbaşkanı Gül, ''Maalesef terör örgütünün bir saldırı peşinde olduğuyla ilgili emniyet ve istihbarat teşkilatlarımız teyakkuzdaydı ve daima herkesi ikaz ediyorlardı. Ama maalesef önlenemedi ve ABD Büyükelçiliği'ne bu saldırıyı gerçekleştirdiler. Bir kez daha Amerikan Büyükelçiliği'ne geçmiş olsun diyorum'' dedi.

Olayın hemen ardından ABD'li yetkililere ''geçmiş olsun'' dileğinin iletildiğini ifade eden Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Burada tabii ki en büyük üzüntümüz bir Türk güvenlik görevlisinin hayatını kaybetmiş olması. Kendisine Allah'tan rahmet diliyorum bir kez daha. Ayrıca sizin de bizim de hepimizin arkadaşı olan değerli gazeteci Didem'in sağlık durumunu da yakından takip ediyoruz. Kendisi kaderin cilvesi diyeceğiz, tesadüf böyle bir yerde o anda bulunuyor olması, maalesef kendisinin de yaralanmasına sebebiyet verdi. Ama hep takip ediyoruz, sağlık durumu gayet iyi gelişiyor. Gerek Dışişleri Bakanı olduğum sırada gerek Cumhurbaşkanı iken benimle de bir çok mülakatlar yaptı, beraber olduk. Çok yakından tanıdığımız bir arkadaş. Ümit ederim ki en kısa süre içerisinde o da sağlığına kavuşur.''

'Türkiye şu anda kendi evinin içini düzene koydu'

Bir gazetecinin ''Şanghay Beşlisi konusunda alternatifler gündeme geliyor. Sayın Başbakan'ın da üyelik süreciyle ilgili olarak AB ülkeleriyle tekrar görüşülebileceğini söylemişti. Siz son durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusu üzerine Gül, Türkiye'nin AB ile tam üyelik müzakerelerini sürdürdüğünü belirtti.

Cumhurbaşkanı Gül, şöyle konuştu: ''Maalesef bazı üye ülkelerin ön yargılı davranışlarından dolayı müzakere sürecinin çok arzu ettiğimiz şekilde işlemediği de bir vakadır. Sayın Başbakan her şeyden önce buna sitem ediyor. Ayrıca Şanghay ile AB birbirine alternatif de değildir. Farklı farklı organizasyonlardır. Türkiye bu müzakere sürecini başarıyla bitirmek istiyor. Biz bu müzakere sürecini bitirdikten sonra isteyen AB üyesi ülke referanduma gidebilir, ki bazıları gidecek. O zaman halklarına sorarlar, isterlerse evet, isterlerse hayır derler. Türkiye şu anda kendi evinin içini düzene koymuş ve AB kriterlerini daha çok uygulamak için uğraşan bir ülke. Bazı noksanlarımız var, bunları tamamlamak için yeni yasalar, yeni düzenlemeler yapılıyor. Bu işi böyle görmeniz gerektiği kanaatindeyim.''

 

'Samimi ve yoğun faaliyetlere herkes şahit'

Cumhurbaşkanı Gül, İmralı süreciyle ilgili son değerlendirmesinin de sorulması üzerine, şunları söyledi: ''Türkiye'nin gündeminin en büyük konusunun ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu meseleyi Türkiye gündeminden çıkartmak için de hepimizin, herkesin samimi ve yoğun bir faaliyet içinde olduğuna da bütün millet, herkes şahittir. Açıkçası bu konuda beklentilerin, söylediğiniz süreç çerçevesinde fiili yapılanlardan çok daha ileride olduğunu görüyorum. Bu da halkın da, herkesin de iyi niyet içerisinde olduğunu göstermektedir. Ümit ederim ki terör örgütü de bu mesajı alır ve yapması gerekenleri bir an önce yapar.''

 

'Sırbistan'ı Balkanlar'ın en kilit ülkesi olarak görüyoruz'

Türkiye'ye ikinci kez gelen Nikoliç ile baş başa ve heyetler arasında geniş, ayrıntılı görüşmeler gerçekleştirdiklerini, ikili ilişkileri gözden geçirdiklerini belirten Gül, Balkanlar ve bölgeyle ilgili konuların da görüşmelerde gündeme geldiğini söyledi. Nikoliç'in Sırbistan tarafından gelişmeleri nasıl gördüklerini, kendisinin de Türkiye'nin bakış açısını paylaştığını dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, ''Memnuniyetle ifade etmek isterim ki birçok konuda aynı doğrultuda görüşlerimiz var'' dedi.

''Biz, Sırbistan'ı Balkanlar'ın en kilit ülkesi olarak görüyoruz'' değerlendirmesinde bulunan Gül, her yıl on binlerce Türk tırının, yüz binlerce Türk vatandaşının Belgrad üzerinden Avrupa'ya seyahat ettiğini kaydetti. İki ülke arasındaki ilişkileri her alanda geliştirmeye kararlı olduklarını vurgulayan Gül, bugün ve daha önce imzalanan anlaşmaların ilişkileri çok ileri düzeye taşıyacağına inandığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Gül, ''Zaten tarihten gelen birçok ortak yanlarımız var. Bunu konuştuğumuz lisanda, ortak kelimelerde, yemeklerde, müziklerde her şeyde görebilirsiniz'' dedi. İki ülke arasındaki ilişkilerin önemli itici gücünün ekonomi olduğuna işaret eden Gül, şunları söyledi: ''Sırbistan ile serbest ticaret anlaşmamız vardır. Ticaret hacmimiz 500 milyon doları geçmiştir ama kısa dönemde bunun 1 milyar dolara, daha ileriye gideceğinden eminiz. İstanbul-Belgrad arasında THY'nin 10 seferi var, bu kısa süre içerisinde 14'e çıkacak. Bütün bu ilişkiler şunu göstermektedir ki aramızdaki büyük bir potansiyel vardır. Geçen sene 150 bin Sırp turist Türkiye'yi ziyaret etmiştir. Türk iş adamlarının Sırbistan'da daha çok yatırım yapmaları, özellikle Türk şirketlerinin Sırbistan'da yapılacak büyük altyapı ve özellikle 'Koridor 11' otoyol inşaatlarında sorumluluk almaları çok arzu ettiğimiz konulardır.''

Sırbistan Cumhurbaşkanı Nikoliç'in yarın İstanbul'da Türk iş adamlarıyla bir araya geleceğini kaydeden Gül, ''Ümit ediyorum ki önümüzdeki kısa dönemde çok daha büyük ekonomik işbirliğini gerçekleştireceğiz. Ben bir kez daha Sayın Cumhurbaşkanı'na 'Hoş geldiniz' diyorum. Bu ziyaretle ilişkilerimiz inanıyorum ki bir ivme kazanmıştır'' diye konuştu.

 

'Büyük bir patlama göreceğiz'

Açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Gül, Sırp bir gazetecinin 2009'da başlatılan işbirliği sürecinin ne aşamada olduğunu sorması üzerine, ekonomik işbirliğindeki adımlara büyük önem verdiklerini söyledi. Türk firmalarının bazı önemli otobanların yapılmasıyla ilgili çalışmaları bulunduğuna, Türk Eximbank'ın da buna destek verdiğine işaret eden Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Belki şimdiye kadar çok somut neticelere ulaşamadık ama şuna inanıyorum ki bu kadar yoğun ilgi, temas, özellikle Türk şirketlerinin Sırbistan'ı takip etmesi neticesinde artık burada adeta bir gelişme, büyük bir patlama göreceğimize inanırım. Çünkü Sırbistan'ın ekonomik alanda, harekete geçirilmesi gereken büyük bir potansiyeli var. Enerji, altyapı yatırımları başta olmak üzere. Zaten yarın Sayın Cumhurbaşkanı Türk iş adamlarıyla görüşünce onların da bu konudaki heyecan ve ilgisini göreceklerdir. Ticaretimizde, serbest ticaret anlaşmasından sonra artış olmuştur ama kısa sürede bunun daha da artmasını bekliyoruz.''

Basın toplantısı öncesinde iki ülkenin spor bakanlıkları arasında işbirliği anlaşması imzalandı. Anlaşmaya, Türkiye adına Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç imza attı.
 

Sırbistan Cumhurbaşkanı Nikoliç

Sırbistan Cumhurbaşkanı Nikoliç, burada yaptığı konuşmada, çok kısa bir süre içinde ikinci kez Türkiye'de bulunmaktan mutluluk duyduğunu söyledi. Türkiye ile Sırbistan arasında var olan dostluk ilişkilerinin kendi yönetimi döneminde başlamadığını, kendisinden önce görevde olan cumhurbaşkanı döneminde de iki ülke arasında sıcak bir dostluk ve diyalog bulunduğunu hatırlatan Nikoliç, ''Geçen yıl seçimleri kazandıktan sonra bazı reformlara karar verdik. Değiştirmeyeceğimiz ve hatta daha da geliştirmek niyetinde olduğumuz tek bir husus vardı, Türkiye ile olan dostluğumuz ve ilişkilerimiz'' dedi.

''Asırlarca yollarımız kesişti, asırlarca beraber yaşadık. Osmanlı İmparatorluğu yüzyıllarca Balkanlar'daydı'' diyen Nikoliç, iki ülkenin bu süreçte zaman zaman savaştığı dönemler de yaşandığını belirterek, ''Ama savaş denildiği zaman da cesaretimizle, halklarımız kendi ülkeleri için kanlarını son damlasına kadar vermeye hazır oldukları için de ortak noktalarımız var'' diye konuştu.

'Türkiye'nin AB üyeliği için her şeyi var'

Konuk Cumhurbaşkanı Nikoliç, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Şimdi enerjimizi son damlasına kadar işbirliğine, çalışmaya, diyaloğa ve dostluğa vermeliyiz. Bizim bir ortak paydamız var, canlı ve güzel bir köprümüz var. Sırbistan'da yaşayan bir Müslüman topluluğu, aynı zamanda da Sırbistan'dan göç edip Türkiye'de yaşayan insanlarımız var. Ortak arzumuz, AB üyesi olma arzumuz var. Belki, AB yolunda ilerlerken ortak arzumuzla birlikte ortak sorunlarımız da var.''

Cumhurbaşkanı Gül ile bu konuda aynı fikirlere sahip olduğunu belirten Nikoliç, ''Biz ülkemizdeki çalışmalarımıza bakalım. Ondan sonra AB süreci ve üyeliği artık sadece bize bağlı olmayacak. Yeter ki biz kendi ülkemizdeki çalışma ve düzenlemeleri devam ettirelim. Türkiye'nin çok şükür gerekli her şeyi var'' dedi.

 

'Türkiye, Balkanlar'da istikrarın ülkesi'

Türkiye ve Sırbistan arasındaki dostluk ilişkilerinin çok üst seviyelerde olduğunu ifade eden Nikoliç, ''Eğer bu dostluktan güzel bir ekonomik işbirliği çıkarsa ben çok daha mutlu olacağım'' ifadesini kullandı. Sırbistan'da Türk yatırımcıları her zaman memnuniyetle karşılayacaklarını kaydeden Nikoliç, altyapı ve enerji alanında birlikte çalışma imkanı bulunduğunu vurguladı.

Nikoliç, ''Şu anlaşmaya vardık; ne zaman 1 milyar dolar ticaret hacmimiz olursa, ancak o zaman memnun oluruz'' dedi. Türkiye'nin Balkanlar'daki önemli pozisyonuna da değinen Sırbistan Cumhurbaşkanı Nikoliç, ''Türkiye Balkanlar'daki istikrar ve barışın önemli bir ülkesidir. Biz de Türkiye ile beraber huzur, barış ve istikrar için Balkanlar'da her türlü işbirliğine hazırız'' diye konuştu.

Üçlü görüşme, Mayıs'ta Ankara'da yapılacak

Nikoliç, Türkiye ile Sırbistan arasında 2009 yılında başlatılan işbirliği projelerinin ne aşamada olduğu ve bu konunun görüşmelerde gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine, Türkiye, Bosna Hersek ve Sırbistan arasındaki üçlü görüşmeleri desteklediklerini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Gül'ün, üçlü görüşmelerin Mayıs ayında tekrar Türkiye'nin ev sahipliğinde Ankara'da yapılmasını önerdiğini ifade eden Nikoliç, Sırbistan tarafının söz konusu öneriyi memnuniyetle kabul ettiğini belirtti. Sırbistan'ın AB sürecine ilişkin değerlendirmede de bulunan Nikoliç, Sırbistan'ın AB üyelik sürecini devam ettirmek istediğini söyledi.

Nikoliç, ''Sırbistan, AB üyesi olmak için gerekli şartlar neyse yerine getirmeye çalışacak. Ama bu demek değildir ki diğer ülkelerle ikili görüşmelerde bulunmayacağız. İlişkilerimizi ve diyaloglarımıza sürdüreceğiz, ama AB yolunda o sürece de devam edeceğiz'' dedi.