İşte o polislerin isimleri
Birinci Ergenekon davasında Cumhuriyet gazetesine molotofkokteyli atılması dosyası sanığı Bedirhan Şinal, organize suç örgütü lideri olduğu iddia edilen Sedat Peker'in adamlarına komplo kurarak, bu davada sanık duruma getirildiklerini iddia ettiği şube müdürleri ve başkomiserlerin adını verdi.
cumhuriyet.com.trHrant Dink’nin öldürülmesi davasında sanık polis muhbiri Erhan Tuncel ile Trabzon’da görüştüğünü söyleyen Şinal, Dink’i öldürmeye azmettirmekten sanık Yasin Hayal’in kendisine gönderdiği iki mektubu heyete sundu.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi yerleşkesi bitiğişinde görülen davanın 192. duruşması yapıldı. Başkan Hasan Hüseyin Özese’nin sanık ve avukatlarının taleplerinin alınacağını açıklaması üzerine tutuklu sanık Bedirhan Şinal söz istedi.
Yasin Hayal’in mektupları
Bedirhan Şinal, memleketi olan Rize’nin Ardeşen ilçesine gittiğinde Trabzon’a da uğradığını anlatarak, “Alperen Ocakları’na yakın olduğum için Trabzon’a gittiğimde ziyaret ederdim. Dink davasında yargılanan Tuncel (Erhan Tuncel) diye bir sanık var. Trabzon’a gittiğimde görüşürdüm. Yasin Hayal ile birkaç defa karşılaştığımızı olaylardan sonra öğrendim. Yazışmaya başladık. Yasin Hayal bana mektuplar göndermiş ama mektuplara ulaşamadım. Sadece iki tanesi elime geçti. İki tanesine ulaşabildim” diye konuştu. Yasin Hayal’in kendisine gönderdiği bayram tebriği ve hal hatır soran mektubu okuyan Şinal, daha sonra bunları heyete verdi.
Polisleri suçladı
Emniyet içindeki bir örgütlenmenin komplosu sonucu Peker’in adamı olduğu iddia edilen Boğaç Kaan Murathan ve diğer 6 sanığın önce molotofkokteyli davasından suçlandıklarını, ardından da Ergenekon davasına bağlandıkları iddia edilen Şinal söyle devam etti: “İsim istemiştiniz. Şu an sunacağım isimler bahsetmiş olduğum örgütün elemanlarıdır. Organize Suçlarla Mücadele Şube’de 3. sınıf Emniyet Müdürü Hüseyin Işıldak’ın olay tarihinde hakkımızda düzenlenen evraklarda imzası var. Bu şahıs, bize Edirne F Tipi Cezaevi’ne bu senaryoyu yazdırmaya Başkomiser Sait Gök’ü yollayan kişidir. Senaryonun yazısıcı ise Organize Şube’de polis Ercan Güneş’tir. Organize Şube’den başkomiser Serdal Akça’nın da bütün evraklarda imzası var. İsim istediniz verdim. Bunlar hakkında gereğini yapın. İşlem yapılırsa, isimlerin devamını açıklayacağım.”
Cerrahpaşa’daki bomba
Bedinhan Şinal, önceki günkü duruşmada “TEM Şube Müdürlüğü’nden polisler bana Cumhuriyet gazetesine atmam için el bombası ve silah verdi. Bombayı Cerrahpaşa’daki arkadaşlara verdim. Onlar bir olayda bu bombayı atmışlar, ama patlamamış. Ama ben molotofkokteyli attım” iddialarını sürdürdü. Organize Suçlar Şubesi’nde görevli Sait Gök ve Ercan Güneş’in, Edirne F Tipi Cezaevi’nde ek ifadesini aldıklarını anlatan Şinal şunları söyledi: “Semih Tufan Gülaltay’ın avukatı, sanık Seyhun Zaim’in annesi aracılığıyla ‘Semih Tufan Gülaltay’ın kardeşinin adı Cerrahpaşa’daki bombalamada geçiyor. Bedirhan, Cerrahpaşa’daki bombalama eylemini anlatmasın. Semih Tufan Gülaltay 50 bin dolar verecekmiş’ diye mesaj göndermiş. Ben Semih Tufan Gülaltay’ı tanımam ki kardeşini tanıyayım. Bu insanların yakılması için beni de yaktılar.”
Arslan’ın kahkaları
Başkan Özese, Şinal’in talep konuşması sırasında kahkahalarla gülen Danıştay’a silahlı baskından sanık Alparslan Arslan’a talebini sordu. Arslan “Ben demokratik, laik, hukuk devletine saygılıyım. Burada konuşulan olaylarla ilgim yok. İsmail Sağır, Osman Yıldırım ve Erhan Timuroğlu’nun da bu olaylarla alakası yok. Terör ve terorizm ile uzaktan yakından alakam yok. Devletimi ve hükümetimi seviyorum. Beraatimi ve tahliyemi istiyorum” diye konuştu.
Üzerime yıkıldı
Şinal’e Cumhuriyet’e molotofkokteyli attırmaya azmettirdiği ve Sedar Peker’in adamı olduğu iddia edilen Boğaçhan Kağan Murathan “Ben Bedirhan Şinal’e inanıyorum. 16 yaşında kendisine yapıldığını söylediği şeyleri polisler aynı yaşlarımda bana da yapmıştı. Sedat Peker hakkında itirafçı olmamı istemişlerdi. Karadenizli olduğumdan bunu yapamayacağımı anlatmıştım ve o günden beri üzerime davalar yıkılıyor” diye konuştu.
Şinal’in önceki gün reddettiği “2007 yılında Bayrampaşa Cezaevi’nde C-7 koğuşunda İlhan Selçuk’a yönelik suikast eylemi planladıkları, Sedat Peker’in İlhan Selçuk’a husumetinden dolayı eylem planı” iddialarına değinen Murathan “Bayrampaşa Cezaevinde C-7 diye bir koğuş yok. Ben C-27’de kalıyordum” dedi.
Leke sürdürmediler
Tutuklu sanık emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin, eski İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi hâkimlerinden Oktay Kuban ve eski İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengün’ün görev yerlerinin değiştirildiğine dikkat çekerek “Oktay Kuban, kalpaklı Atatürk posteriyle adliyeden ayrıldı. Köksal Şengün, cübbesine leke sürdürmedi. Kirletmelerine kimsenin gücü yetmeyecektir” dedi.