İşte Milli takımdaki prim krizinin ayrıntıları

Tüm eleme maçlarında oyanayanlara Terim 500’er bin Euro prim yazmıştı. Şampiyonaya gelmeyen Gökhan Töre’nin hak edişi bile 320 bin Euro olurken, Fransa yolunda 7 gol atan Burak Yılmaz’a prim yoktu. Burak, Arda’ya, o da Terim’e gitti. Terim rahatsız oldu. Çünkü daha önce de onu atlayarak TFF ile prim konuşmuşlardı. Görüşme bittiğinde Arda, Hırvatistan maçında oynamak bile istemiyordu.

cumhuriyet.com.tr

A Milli Takım, Avrupa Şampiyonası'ndan elendi fakat sular hala durulmadı.Prim, takım içi anlaşmazlıklar ve Fatih Terim gibi konular gündemden düşmüyor.

Hürriyet Gazetesi'nden Ahmet Arsalan'ın bu konulara değindiği yazısı;

HIRVATİSTAN ve İspanya yenilgilerinden sonra Milli Takım ile ilgili sayısız eleştiri ve iddia ortaya atıldı. En çok üzerinde durulan konu ise paraydı.
Futbolcular, sonraki açıklamalarında kendileri için paranın değil, milli formanın önemli olduğunu sıkça vurguladı ancak maçlardan önce bu konuda bir kaos yaşandığı da açıktı.

Milli Takım’daki prim tartışması, birkaç aşamada yaşanmıştı.

1 - 150 bin Euro’luk Fransa 2016’ya katılma primi İzlanda maçı sonrası Başkan Yıldırım Demirören tarafından 500 bin Euro olarak açıklandı. İlk tartışma burada başladı. 150 bin Euro’nun üzerine 350 bin Euro mu eklenecekti, yoksa 500 bin Euro ayrıca mı ödenecekti? Bazı futbolculara göre prim 650 bin Euro olmalıydı.

İKİNCİ tartışma ise ödeme zamanıydı. Turnuva 10 Haziran’da başlayacaktı. Ama primler henüz yatmamıştı. İddiaya göre Kaptan Arda Turan ve bazı oyuncular federasyon yetkilileriyle prim konusunda Terim’in haberi olmadan konuşmuşlardı.

TFF primi hesaplara yatıramıyordu, çünkü 2016 yılının ödeneği kapanmıştı. 9 Haziran’da yapılacak yeni mali genel kurul ile federasyon önümüzdeki yılın bütçesinden ödemeleri yapacaktı.

Sonuçta mali genel kuruldan hemen sonra paralar hesaplara yatırıldı. Primleri belirleyen isim Fatih Terim’di. Tüm maçlarda oynayan oyunculara toplam 500’er bin Euro ödeme yapıldı. Futbolcular görev aldıkları maçlara göre hakedişlerini almışlardı. Örneğin Gökhan Töre’nin hesabına 320 bin Euro yatmıştı.

2 - ALMANLAR ŞAMPİYONLUĞA 300 BİN EURO VERİYOR!

ASIL mesele işte tam da burada yaşandı. Burak’ın hesabına para yatmadı. Tüm oyuncalar alırken ona hiç prim yazılmamıştı. Primleri belirleyen Fatih Terim’di. Tam da Euro 2016 finallerine giderken büyük bir kriz ikinci kez kapıyı çalmıştı. Burak, EURO 2016 elemelerinde 13 maça çıkmış ve 7 golle Fransa’ya gitmemizde büyük rol oynamıştı.

Sorun artık para değildi. Burak aldığı primlerin bir bölümünü çalışanlara dağıtıyordu. Arda, kaptan olarak durumu Terim’e taşıdı:

"Hocam, herkesin ismi listede. Ancak milli takımda golleri atan adamın ismi yok."

Bu sözlerin Terim’de uyandırdığı duygu malum... Otoritesine, yönelik çıkış olarak yorumladığı bu sözlerle Arda ile arasında ipler kopma noktasına geldi.

Açık ve sert konuştu:

"Benim kararlarımı mı yargılıyorsun?"

Bu görüşme sonrası morali bozulan Arda, Hırvatistan maçı kadrosunda dahi olmak istemiyordu. Kaptan olarak araya girmiş ama teknik direktörü ile arası açılmıştı.

NOT 1: Futbolcuların aldığı primlerden söz ettik. Ya teknik heyetin primleri. Onu da açıklayalım. Fatih Terim, Euro 2016’ya katılma primi olarak sözleşmesinde yazdığı gibi 500 bin Euro aldı.

NOT 2: Turnuvaya katılan 24 ülke arasında en fazla primi Türk Milli Takımı alıyor. Almanya’nın Avrupa Şampiyonluğu’na verdiği prim 300 bin Euro, Türkiye’nin sadece Avrupa Şampiyonası’na katılma primi 500 bin Euro.

NELER YAŞANDI?

EURO 2106 maceramız tatsız bir şekilde sona erdi.

1 galibiyet, 2 yenilgi, yediğimiz gol sayısı 4, attığımız gol sayısı 2. Yenilgiler değildi canımızı sıkan.. ? Prim tartışmaları, kaprisler, milli takım üzerinden görülen yada görülmeye çalışılan kişisel hesaplaşmalardı. 10 gün boyunca TFF ve Turkcell’in davetlisi olarak milli takımın maçlarını izledim.

Önce çıkardığım sonuçları yazayım:

- Türk halkı yenilgiye değil, teslim olmaya isyan etti.

- Ne yazık ki ligimizin kalitesi Avrupa’ya yetmiyor.

- Mantalite ve tempoyu artırmamız gerekiyor.

Fenerbahçe’de 1 tane depar atamayan Nani, Portekiz Milli Takımı’nda yıldız oluyorsa bir yerlerde hata yaptığımızı da kabullenmemiz gerekiyor.

Ve en önemlisi de eleştiri kültürünün yerleşmesi..

Bu ülkede her vatandaşın Milli Takım hakkında söz söyleme hürriyeti vardır. İster tarihçi, ister kahveci, isterse siyasetçi..

Ve hepimizin de ifade özgürlüğünün yanında yer almamız gerekir.

Bunlar Euro 2016’nın bana öğrettikleri..

Şimdi duyduklarımı ve gördüklerimi paylaşabilirim.

GALERİCİ ERKAN FAKTÖRÜ!

Arda ile Selçuk’un
arası böyle açıldı

GALERİCİ Erkan kim, ben bilmiyorum. Ama son günlerde çokça konuşulan bir isim.
Söylenenler şu:
- Galerici Erkan, Selçuk İnan ile sohbet ederken, “Milli Takım’da Arda Turan’ın ağırlığı”ndan söz ediyor. Ve hatta, Emre Belözoğlu’nun takıma alınmama gerekçesi olarak Arda’yı işaret ediyor.
- Galerici Erkan daha sonra yemeden içmeden tüm konuşmaları Emre’ye aktarıyor. Emre de, Arda’yı arayarak rahatsızlığını bildiriyor. Ve dolayısıyla Selçuk ile Arda’nın arası açılıyor.

Selçuk İnan ile Arda Turan arasını açan galerici Erkan kim?

KAMP NASILDI

TERİM İLK KEZ DİSİPLİN KURAMADI

- MiLLi Takım’ın kampını takip edenlerden aktarıyorum.
- Biraz abartı gibi gelecek ama panayır yeri gibiydi.
- Gelenler, gidenler, eşler, dostlar eksik olmadı.
- Geç saatlare kadar odalarda oturmalar vardı.
Belki de futbol yaşamı boyunca Fatih Terim’in ilk kez disiplini oluşturamadığı ve otoritesini konuşturamadığı bir kamp dönemi yaşandı.

RUH HALİ NASILDI?

HAKLI ÇIKTI AMA ÇÖZÜM ÜRETEMEDİ

- HIRVATiSTAN maçı öncesi Fatih Terim...
Ruh hali, İspanya maçı sonrası anlattıklarından farklı değildi.
- Oyuncuların iyi hazırlanmadığını düşünüyordu.
- Hırvat maçı için umutlu değildi.
- Tehlikeyi önceden görmüştü.
- Ve kamptaki takımın hali ona umut vermiyordu.

Haklı da çıktı. Ama haklı çıkmaktan daha çok çözüm üretmesi gerekiyordu.
Üretemedi.

TAKIMIN HALİ

ADETA BİR PASİF DİRENİŞ İÇİNDELERDİ

TÜRKİYE büyük umutlarla geldiği turnuvadan hayal kırıklığı ile döndü.

En az koşan takımlardan biriydi.

En az şut atan (son maça kadar) takımların başındaydı.

Takımın hali sanki bir pasif direnişi çağrıştırıyordu.

Terim’in hatalı tercihleri bu durumu daha da karmaşıklaştırıyordu.

TUR PRİMİ

GRUPTAN ÇIKMANIN KARŞILIĞI 1.5 MİLYON EURO’YDU

Prim ile devam edelim. Milli Takım eğer gruptan çıksaydı TFF 2.5 milyon Euro ödül alacaktı. TFF yetkilileri bu miktarın 1.5 milyon Euro’sunu turu geçme primi olarak oyunculara dağıtacaktı.

Kadroda 23 oyuncu olduğuna göre, ortalama oyuncu başına 65 bin Euro.

ÇEK MAÇI SABAHI...

TERİM HERKESİ ÇIKARDI, OYUNCULARLA BAŞBAŞA KONUŞTU

ÇEK Cumhuriyeti maçından sonra Fatih Terim “Sorunlar bu sabah itibariyle bitti” dedi. Bu sözlerden anlaşılan açık ve netti:

Prim tartışması noktalandı.

Arda ile olan kırgınlık sona erdi.

Oyuncular artık maçlara odaklı. Terim aslında bu sözleri maçtan saatlerce önce TFF yetkililerine söyledi:

Bugün eskisi gibi olmayacak. Arda’yı göreceksiniz.

Hem iyi oynayacak, hem de onunla sık sık göz göze geleceğiz.

Terim, Hırvatistan maçı öncesi nasıl tehlikeyi görmüşse, (ama önlem alamamışsa) Çek maçı öncesi de umudu önceden görmüştü. Ama iş işten geçmişti.
Tüm eleme maçlarında oyanayanlara Terim 500’er bin Euro prim yazmıştı. Şampiyonaya gelmeyen Gökhan Töre’nin hak edişi bile 320 bin Euro olurken, Fransa yolunda 7 gol atan Burak Yılmaz’a prim yoktu. Burak, Arda’ya, o da Terim’e gitti. Terim rahatsız oldu. Çünkü daha önce de onu atlayarak TFF ile prim konuşmuşlardı. Görüşme bittiğinde Arda, Hırvatistan maçında oynamak bile istemiyordu.
Peki ne oldu da milliler iyi oynadı?

Maçtan bir önceki gün Terim tüm yardımcılarını dışarı çıkardı. Oyuncularla baş başa kaldı.

Özellikle Arda ve Burak’a yönelikti sözleri. Ama isim vermedi.

Hepimiz aynı gemideyiz. Siz ne istiyorsunuz?

Konuşmanın detayları yok. Çünkü herkes sanki “Omerta” yemini etmişçesine suskunluğunu koruyor.