İşte bu nedenle eğitim kalitesiz

Eğitim sisteminde eşitsizlik, niteliksizlik ve karmaşa almış başını giderken, Şura'nın gündeminde ''yoğunlaştırılmış din eğitimi'' olması, uluslararası öğrenci değerlendirme programlarında neden en altlarda olduğumuzu açıkça ortaya koyuyor.

Figen Atalay/Cumhuriyet

Eğitimde fırsat eşitliği yok. En yoksulların yükseköğretime erişim oranı yüzde 1 bile değil! En zengin kesim, en yoksul kesimin 21 katı eğitim harcaması yapıyor! Öğrencilerin liselere yerleştirilmesi çileye dönüşüyor, kayıt süreci aylarca sürüyor. Şura'da, bunlar gibi pek çok soruna çözüm üretilmesi beklenirken, din eğitimine odaklanılması, geleceğe yönelik umutsuzluk yaratıyor.

Kazanım değil nitelik artmalı

Türk Eğitim Derneği’nin düşünce kuruluşu olan TEDMEM tarafından hazırlanan “19. Millî Eğitim Şûrasına İlişkin Değerlendirmeler” adlı raporda, ''Temel eğitim boyunca öğrencilerin aldıkları toplam zorunlu ders saatinin arttırılmasına yönelik çalışmalardan önce, nitelikli eğitim verilmesine odaklanılması gerekiyor. Bir ders saatinin niteliği artırılmadan, düşük nitelikli derslerin saatinin artırılmasının, eğitimin kalitesinin artmasına yardımcı olmayacağı bilinen bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor. Günlük oldukça sıradan sınav, tayin, görevlendirme gibi bürokratik tartışmalardan kurtulup, başlandığı gibi nitelik geliştirici uygulamalara yönelmek gerekiyor'' deniliyor.

Davetliler nasıl belirleniyor?

Eğitim Reformu Girişimi'nin (ERG) Şura için hazırladığı Bilgi Notu'na göre ise Şura öncesi hazırlık süreçleri yeterince katılımcı ve eşitlikçi biçimde işletilmiyor. Toplantılara kimlerin katılacağı konusunda belirsizlikler söz konusu. ERG, ''davetlilerin hangi ölçütlere göre belirlendiği kamuoyu ile paylaşılmalıdır'' çağrısında bulunuyor.

Bilgi notu şöyle:

''Öğrenci, öğretmen ve veli katılımında okul türlerine göre dengeli bir dağılım olması sağlanmalıdır; azınlık okulları ve farklı türde meslek liseleri de dahil olmak üzere çeşitli okulların bu toplantılara katılımı önemlidir. Sivil toplum örgütleri ve sendikalar bakımından da benzer bir dengesizlik göze çarpmaktadır; toplantılara davet edilen katılımcılar, alanda var olan çeşitliliği yansıtmamaktadır. Bu durum tartışmaların çok yönlü ilerlemesine, etkin bir tartışma ve diyalog ortamının ortaya çıkmasına engeldir. Şura kararları her zaman uygulanabilir ve eğitimin kalitesini artırabilir nitelikte değildir. Geçmiş şuralarda ve 19. Şura için yapılan hazırlık toplantılarında tartışmaların kanıt temelli ilerlemesinde güçlükler yaşandığı gözlemlenmiştir. Oysa sürecin kanıt temelli ilerlemesi katılımı güçlendirebilir. Sivil toplum örgütlerinde, düşünce kuruluşlarında, araştırma merkezlerinde veya üniversitelerde eğitim politikaları alanında çalışan uzmanların katılımını artırmak, tartışmaların kanıt temelli ilerlemesine belirli ölçüde katkı koyabilir.''

.