İşte Başbakan'ın Keçiören'i
Alkol sattığı için dövülen esnaf Metin Şahin, semtte şeriat düzeninin hâkim olduğunu, yaşadığı olayın ardından tek başına sokağa çıkmaya cesaret edemediğini, çünkü zabıta ekiplerinin, olay günü kendisini "Seni yaşatmayacağız" diyerek tehdit ettiklerini söyledi.
cumhuriyet.com.trBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da evinin bulunduğu Keçiören, son yıllarda mahalle baskısının en yoğun olarak yaşandığı yerlerin başında geliyor. Semtte gece saat 23.00’ten sonra içki satışına izin verilmezken, içkili restoran sayısı da giderek azalıyor.
Semtte son olarak bir esnaf, gece içki sattığı gerekçesiyle feci şekilde dövüldü. Yaşadıklarını anlatan esnaf Metin Şahin, semtte şeriat düzeninin hâkim olduğuna işaret ediyor.
Nüfus yoğunluğu bakımından Ankara’nın en kalabalık semti olan ve Başbakan Erdoğan’ın da yaşadığı Keçiören, alkol sattığı gerekçesiyle dövülen esnaf Metin Şahin’le yeniden gündemde. Semtte dolaşıldığında AKP iktidarının etkisi de hemen hissediliyor.
AKP baskısı esnafı bıktırdı
Gece saat 23.00’ten sonra içki satışına izin verilmezken, 01.00’e kadar içki satma ruhsatı bulunan esnaf da baskılar nedeniyle dükkânlarını en geç saat 23.00’te kapatmak zorunda kalıyor. Keçiören Belediyesi yetkilileri, tüm bakkallarda olduğu gibi bu tür işletme yerlerinin açılış kapanış saatlerinin yasalar gereği 05.30 ile 23.00 arası olarak belirlendiğini belirterek içki satışı yapan yerlerin en geç 23.00’te kapanmak zorunda olduğunu savunuyor.
Bölge esnafı, AKP iktidarıyla birlikte Keçiören’deki çoğu içkili restoranın kapandığına, bugün semtte içkili restoran sayısının çok az olduğuna dikkat çekiyor. Esnaf, semtteki türbanlı ve çarşaflı kadınların sayısının da son yıllarda arttığına işaret ediyor.
‘Kapatmazsan yaşam yok’
Gece saat 23.00’ten sonra içki sattığı gerekçesiyle Keçiören Belediyesi zabıta ekiplerince dövüldüğünü iddia eden Metin Şahin, semtte şeriat düzeninin yaşandığını belirtiyor.
Şahin, “Benim ruhsatımda ‘gece saat 01.00’e dek içki satabilir’ yazıyor. Ben hukuk ne diyorsa onu yapıyorum. Ama zabıta görevlileri tarafından dövülüyorum. Bu adil düzen mi? Kapatmazsan yaşam yok. Tam anlamıyla şeriat düzeni. Gece saat 23.00’ten sonra gelip dükkânların önünde durun. Zabıta görevlilerinin araçları mutlaka oralardadır. Bu durum esnafta psikolojik baskı yaratıyor. Devletin görevlilerinin başka işi mi yok?” dedi. Yaşadığı olayın ardından tek başına sokağa çıkmaya korktuğunu, çünkü zabıta ekiplerinin olay günü kendisini, “Seni yaşatmayacağız. Sağ kalmayacaksın” diyerek tehdit ettiklerini söyleyen Şahin, savcılığa verdiği dilekçede, “Eşime, yakınlarıma ve bana herhangi bir zarar gelirse, bunun tek sorumlusu Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok’tur” yazdığını belirtti. Zabıta ekiplerinin kendisini “Allah yazılı yüzükle” ve “çivili sopalarla” dövdüğünü ifade eden Şahin, şunları kaydetti: “Olay günü dükkânda tek başımaydım. Etraftan yardım istedim. ‘Allah rızası için yardım edin’ diye bağırdım. Ancak kimse yardım etmedi. Ağaçtan ses var, bir Allah’ın kulundan yok. Bir ara evlerden birinin perdesinin kıpırdadığını gördüm. Hepsi bu. Her nedense insanlar bana yardım etmek istemedi. Korktuklarını düşünüyorum.”
‘Allah’ın, dinin arkasına sığınıyorlar’
Olayın ardından Şahin’in babası Pirfani Şahin, Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok’a tepkisini dile getirmek için dükkânın camına, üzerlerinde “Keçiören Belediyesi’ne karşı 221 gün daha savaşacağım. Turgut gidecek şehir eşkıyalığı bitecek” ve “Şehir eşkıyalarının başı Turgut Altınok, kararmış ampulün arkasına saklanma. Gel şeffaf ekranda belediyeciliği tartışalım. Kim mat olursa Ankara’yı terk etmeyen namerttir. Varoş, Pirfani Şahin” yazılı iki afiş asmış.
Pirfani Şahin, elinde Turgut Altınok hakkında açılmış yaklaşık 400 dava dilekçesi olduğunu kaydetti. Şahin, “Yediği dayaklar yüzünden oğlum sürekli titriyor ve konuşmakta güçlük çekiyor. Çocuğumun üzerinde bu titreme ve konuşamama durumu devam ederse, Allah ya Turgut Altınok’a verecek, ya bana. Ankara ya ona dar gelecek ya bana” dedi. Keçiören’de, Ankara Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek’in, Keçiören Belediye Başkanlığı yaptığı dönemden bu yana sıkıntı çektiklerini anlatan Şahin, “Ben insanları insan oldukları için severim. Dini inançları için değil, ancak bunlar dinin ve Allah’ın arkasına sığınıyorlar” diye konuştu.