İstavrit tükenmeden önlem almak istiyorlar

KTÜ Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi Balıkçılık Teknolojisi Mühendisliği Deniz Ekolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhan Altınok, istavrit miktarının geçmiş yıllara göre giderek azaldığını belirterek, bunun nedenlerini tespit etmek amacıyla araştırma yaptıklarını söyledi.

İstavritin azalma nedenin beslenememek mi, yoksa farklı nedenlerden mi kaynaklandığını araştırmak üzere, ''Yumurtadan Sofraya İstavrit Yetiştiriciliği'' projesi hazırladıklarını ifade eden Altınok, ''Bu araştırma çerçevesinde doğadan topladığımız yumurtaları laboratuvar ortamında açtık ve istavriti belli bir büyüklüğe getirdik. Bu bize bir başlangıcın ışığını yaktı. Direkt yumurtadan sofraya istavriti getirebileceğimizi gördük'' dedi.

''Projenin uygulama maliyeti 150 bin lira civarında''

Prof. Dr. Altınok, projeyi TÜBİTAK'a sunduklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:
''Projemiz TÜBİTAK tarafından 'bu balık yeterince av vermektedir' gerekçesiyle reddedildi. Oysa zamanında çipura, levrek de yeterince av vermekteydi ama şimdi bu balıkları sadece yetiştiricilikte görüyoruz. Yine aynı şekilde Japonya'daki sarıkuyruk da tamamen avcılıktan geliyordu, şimdi ise yetiştiricilikle elde ediliyor. Alternatif olarak yaz ayında balık yemeye çalışsanız çipura, levrek ve alabalık var. Onun dışında Norveç'ten gelen dondurulmuş somon bulursunuz. Gerekli önlemler alınmazsa istavritte zamanla bu balıklar gibi yetiştiricilikle elde edilecek. Bu nedenle projemiz önemli. Alternatif olarak istavrit balığı sunmayı önermiştik ama reddedildi.''

Prof. Dr. Altınok, proje ile doğaya hiç zarar vermeden, anaçları kendi laboratuvarlarındaki tanklarda yetiştireceklerini anlatarak, ''Yavru alarak büyüteceğiz. Kafeslere aktarıp oradan büyüyünce piyasaya sürecektik ki büyümeleri de yeterince hızlı, ekonomik bir çalışma'' diye konuştu.

Yumurtadan alınan istavritin yaklaşık 2 yılda 50-100 gram ağırlığa rahatlıkla ulaşabildiğini vurgulayan Prof. Dr. Altınok, şunları kaydetti:

''Yumurtadan Sofraya İstavrit Yetiştiriciliği çalışmasına özel sektörden destek gelirse seve seve yaparız. Yapmamamız için hiçbir gerekçe yok. Yeterince bilgi ve birikimimiz var. Projenin ön hazırlık çalışmaları yapıldı. İki yılda elde ettiğimiz veriler ışığında 'bunu yapabiliriz' dedik ve yola çıktık. Projenin uygulama maliyeti 150 bin lira civarında. Uygulamanın yaygınlaştırılması özel sektör kanalıyla olacak. Yetiştiriciliği, kuluçkahanelerin nasıl yapılması gerektiğine ilişkin bilgilerin yer aldığı kitapçık hazırlayacağız, kendileri de uygulayacak.''