İstanbul’un dört bir yanı müzik...
7. Opus Amadeus Oda Müziği Festivali 19 Şubat'ta başlıyor...
Emrah KolukısaDaha önce Deniz Müzesi’nde düzenlediği Barok Müzik konserleri vesilesiyle görüştüğümüz Mehmet Mestçi bu kez de 7’ncisini düzenlediği Uluslararası Opus Amadeus Oda Müziği Festivali ile karşımızda. Leipzig Quartet, Ars Trio Di Roma, La Sfera Armoniosa, Ombre et Soleil, Philia Trio, Duo SeRa ve CSO Cello Quartet gibi toplulukların İstanbul’un dört bir yanındaki mekânlarda sahne alacağı festival 19 Şubat’ta başlayacak.
- Bu yıl 7. kez düzenlenecek Opus Amadeus Oda Müziği Festivali’nde müzikseverler neler dinleyecek?
Bu sene de her yıl olduğu gibi müzikseverler pek çok şahane eseri festival boyunca birbirinden güzel, tarihi ve akustik açıdan mükemmel mekânda dinleyecekler. Erken rönesanstan çağdaş müziğe uzanan ve büyük olasılıkla önemli bir bölümü daha evvel ülkemizde seslendirilmemiş oda müziği eserlerini dinleyicilerin beğenisine sunmaktan mutluluk duyuyoruz. Opus Amadeus Oda Müziği Festivali ilk gününden bu yana dinleyicilere yüksek kaliteli ve geniş bir repertuvar sunuyor. Bunun için epey ter döküyoruz ama sonuçlardan çok mutluyuz. Burada festivalimizde bu sene eserleri çalınacak tüm bestecileri saymak ne yazık ki imkânsız ancak müzikseverler festivalin ayrıntılı programına opusamadeus.com sitesinden ulaşabilirler.
Ülkemizde klasik müzik seyircisi her geçen gün artıyor bana kalırsa ama yine de özellikle İstanbul gibi 17 milyonluk bir mega-kent için seyirci rakamları hayli yetersiz. Ne yazık ki karşılaştığı tüm klasik müzik etkinliklerine heyecanla ve keşif duygularıyla gitmeye can atan geniş bir dinleyici kitlesinden söz edebilecek durumda değiliz şimdilik. Klasik müzik etkinliklerinin duyurulması için özel bir çaba gösterilmesi de istenen seyirci kitlesine ulaşmak açısından önemli. Duyuru konusunda başarılı olan birkaç başarılı kurum, orkestra, salon ve organizasyon dışında konserler arzu edilen seyirci rakamına ulaşamıyor. Opus Amadeus gibi bir festivali sadece seyirci ilgisiyle yaşatmak hem mümkün hem de aslında değil. Ana sponsor olmadan böyle bir festivalin hayalini kurmak bile imkânsızken bizler yıllardır festival yan destekçilerimizin sadık ve klasik müzik alanında çıtası yüksek bilinçli seyircimizin desteğiyle festivalimizi ayakta tutabiliyoruz. Hepsine müteşekkiriz. Bir yandan da bilet fiyatlarını makul düzeyde tutmak bizim için çok önemli. Bugüne kadar güçlenerek geldik. Bundan sonrası için de elimizi taşın altına koymak konusunda tereddüdümüz yok.
‘Mekân bulmak zor’
- Konser mekânı bulmakta zorlanıyor musunuz?
Elbette, konser mekânı bulmak da bu alandaki zorluklardan. Ancak İstanbul’da öylesine güzel, klasik müziğe uygun mekân var ki festivalde seyircimize yepyeni keşiflerde bulunma fırsatı da yaratıyoruz. Bizlere güvenerek kapılarını açan tüm mekânları şimdiye kadar hiç yanıltmadığımızı düşünüyorum.
- Festivalin özellikle oda müziğine odaklanmasının özel bir sebebi var mı?
Macaristan’da Franz Liszt Müzik Akademisi’ne bağlı Debrecen Konservatuvarı’nda öğrenciyken Budapeşte’deki akademinin muhteşem konser salonunda yıllarca dinlediğim unutulmaz oda müziği konserleri beni özellikle bu alana itti. Klasik müzikseverler açısından oda müziği her zaman çok özel bir yerdedir. Müzikte derinleşmek, eseri ve icranın inceliklerini keşfetmek için adeta bir laboratuvardır oda müziği. Oda müziğini müzisyenler de son derece önemser. Berlin Filarmoni’nin web sitesine girdiğinizde bu efsane orkestranın otuz altı farklı oda müziği topluluğu olduğunu görüyorsunuz! Opus Amadeus olarak kendi kulvarımızda, oda müziğine tutkuyla odaklanmak ve bu müziği gittikçe genişleyen sanatsever kitleye yayabilmek amacıyla çalışmalarımız hızlanarak devam edecek.