İstanbulluların rapora yönelik itirazlarına aynı yanıtlar verildi
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ÇED raporunun İnceleme Değerlendirme Komisyonu tarafından değerlendirildiğini ve komisyon çalışmaları ile halkın görüşlerinin dikkate alındığını belirterek dün kararını açıkladı.
Hazal OcakÇevre ve Şehircilik Bakanlığı dün tartışmalı Kanal İstanbul projesinin Çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) raporu hakkında yurttaşların itirazlarına karşın “ÇED olumlu” kararı verdi. Raporda 92 bin 468 kişinin itiraz ettiğine dikkat çekilerek soruların rapor içinde yanıtlandığı belirtildi.
‘#ÇEDe OnayVermiyoruz’ On binlerce kişinin itiraz dilekçesi verdiği Kanal İstanbul projesinin ÇED raporuna Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nün onay vermesinin ardından akşam saatlerinde sosyal medya üzerinden “#ÇEDeOnayVermiyoruz” hashtag’i ile kampanya başlatıldı. Binlerce yurttaş ve yüzlerce sivil toplum kuruluşu ÇED raporunun onaylanmasına tepki gösterdi.
2 Ocak’ta itiraz süresi dolarken Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ÇED raporunun İnceleme Değerlendirme Komisyonu tarafından değerlendirildiğini ve komisyon çalışmaları ile halkın görüşlerinin dikkate alındığını belirterek dün kararını açıkladı. Projeye “ÇED olumlu” kararı verdiğini duyuran müdürlük nihai ÇED raporunu da askıya çıkardı. Neredeyse aynen onaylanan raporda yurttaşların itirazları da yer aldı. Ulaşan tüm görüş ve önerilerin incelendiği belirtilen raporda temel olarak hepsinin benzer formatta ve aynı içeriğe sahip olduğunun görüldüğü ifade edildi. Söz konusu görüş ve önerilerin cevaplandığı bölümler sıralandı. Raporda yurttaşların deprem riskinin tetiklenmesi, İstanbul’un su kaynaklarının yok edilerek susuzluğa mahkûm edilmesi, Sazlıdere Barajı’nın yok olması, yeraltı sularının kaybolması, tarım ve mera alanlarını yok olması, üç aktif fay hattının geçmesiyle afet riskinin artması gibi 15 noktada itiraz ettiği görüldü. İtiraz bölümleri incelendiğinde neredeyse aynı cevapların verildiği görüldü.
'OLDUBİTTİYE GETİRİLDİ'
Ya Kanal Ya İstanbul İnisiyatifi üyeleri tarafından yapılan açıklamada “Binlerce vatandaşımızın itiraz dilekçesi verdiği, bilim insanlarının, çevre ve ekoloji örgütlerinin, odaların, dernek ve kurumların şiddetle itiraz ettiği bu raporun oldubittiye getirilerek onaylanmasına itiraz ediyoruz. Bu onay hukukun ve halkın iradesinin çiğnenmesidir. Kanal İstanbul ÇED raporu bilimsel gerçeklerin dikkate alınmadığı, projenin yarattığı büyük tahribatı gözlerden saklamayı hedefleyen inşaat sektörünün çıkarlarına hizmet eden bir rapordur. Bir kez daha açıkça ilan ediyoruz. Suları, denizleri, ormanları, hayvanları, yaşam alanlarımızı savunacağız” denildi.
‘SERMAYE ZORDA’
Çevre Mühendisleri Odası üyeleri yaptıkları açıklamada “‘Bütün itirazlara rağmen, bilimsel görüşler dikkate alınmadan uygulamaya konulmaya çalışılmaktadır. ÇED raporunun hızlıca onayı ve yakında ihalesinin yapılacağının duyurulması, sermayenin ne kadar zor durumda olduğunu göstermektedir. Bu proje ile İstanbul’un en önemli yüzey su kaynakları ve yeraltı su kaynakları yok olacak. Ekolojk yaşam alanları, tarım alanları talana açık hale gelecektir” ifadeleri kullanıldı.
'İTİRAZLAR DİKKATE ALINMADI'
İBB İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Gürkan Akgün de “Bizim ortaya koyduğumuz bilimsel gerekçelere ilişkin herhangi bir tatmin edici cevap ya da açıklama olmadı. Bugün itibarıyla da ‘ÇED olumlu’ kararının alındığını görüyoruz. Dolayısıyla itirazlarımızın dikkate alınmadığı ortada. Projede bir değişiklik yok” dedi.
EYİDOĞAN: İNANILIR GİBİ DEĞİL
Raporun son halini gazetemize değerlendiren Prof. Dr. Haluk Eyidoğan itirazların yanıtlanmadığına dikkat çekerek “Son raporda da hiçbir farklılık yok. Zaten sayfa numaraları bile aynı” dedi. Eyidoğan, “Raporun bir bölümünde ‘Deprem tehlikesini yeniden inceledik’ diyorlar ancak bazı bölümlerde sıkıntı var. Raporda eski yönetmeliklere yer verilmiş. Artık ne 1998 deprem yönetmeliği geçerli ne de 2007. Geçerli olan 1 Ocak 2019’daki yeni deprem yönetmeliği. Yani bu rapora göre yeni yapılar yürürlükten kaldırılan eski deprem yönetmeliğine göre mi olacak” diye sordu. “Bu inanılmaz bir yanılgıdır ve rapora nasıl yazılmıştır anlamak mümkün değil” diyen Eyidoğan şöyle devam etti: “Ayrıca 2008’de yürürlüğe giren Kıyı, Liman, Demiryolları, Hava Meydanları İnşaatlarına ilişkin Deprem Teknik Yönetmeliği geçerli olacaksa bu ÇED’de deprem analizi ayrıntılı olarak neden yapılmıştır? Bu da acayip bir tezat. İnanılır gibi değil.”