İstanbul Üniversitesi'nden kritik deprem raporu
İstanbul Üniversitesi'nin Bingöl'deki depreme ilişkin hazırladığı rapora göre, bölgede yıkıcı depremler oluşturabilecek birçok aktif fayın olduğu belirtildi.
cumhuriyet.com.trBingöl'ün Karlıova ilçesinde dün meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki depremin ardında İstanbul Üniversitesi - Cerrahpaşa Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü tarafından ön inceleme raporu hazırlandı. Hazırlanan raporda bölgede yıkıcı etkiler yaratabilecek depremleri tetikleyen birçok aktif fayın olduğu bildirildi.
"YIKICI DEPREM OLUŞTURMA POTANSİYELİNE SAHİPTİR"
İstanbul Üniversitesi'nden Bingöl'deki depremin ardından hazırlanan ve yıkıcı etkiler yaratacak depremlerin olabileceğini öne süren raporda şu ifadeler yer aldı:
"Bingöl'ün Karlıova ve Yedisu ilçeleri arasında, Kuzey Anadolu Fay Sistemi üzerinde, 14 Haziran 2020 günü saat 17.24'de orta büyüklükte (Mw 5.5 EMSC, Mw 5.8 KRDAE) bir deprem meydana gelmiştir.
Depremin kaynak mekanizması çözümleri doğu-batı sağ yanal bir faylanma ile ilişkili olduğunu göstermektedir.
Bu faylanma mekanizması Kuzey Anadolu Fayı ile uyumludur. Bölge, Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu fay zonları arasında kalmaktadır ve birçok aktif fay içermektedir. Farklı uzunluktaki bu fay parçaları yıkıcı deprem oluşturma potansiyeline sahiptir. Tarihsel dönemdeki depremlerin haricinde 1966-1967 yıllarında Karlıova-Varto arasında sismik moment büyüklükleri (Mw) 5.8 ile 6.6 arasında değişen üç yıkıcı deprem vardır.
Özellikle 22.05.1971 Bingöl (Mw 6.4) depremi Doğu Anadolu Fay Zonu'nun belirlenmesinde bir dönüm noktası olmuştur" ifadeleri yer aldı.
Karlıova'da 1998 yılında meydana gelen depremin büyüklüğü ise Mw 5.1'dir. Karlıova'nın güneyinde 01.05.2003 Bingöl (Mw 6.3), 08.03.2010 Elazığ-Palu (Mw 6.1) ve 24.03.2020 Elazığ-Sivrice (Mw 6.5) depremleri, bölgedeki küçük depremlerin sayıca az olduğunu, buna karşın aralıklarla orta ve büyük depremlerin bölgede yıkıcı etkisi olduğunun en önemli kanıtlarıdır.
Karlıova Depremine ait detaylı bilgiler, ana şok ve artçılarının ileri sismolojik analizleri sonrasında ortaya çıkacaktır. Bölgede çok sayıda aktif fay parçasının olması nedeniyle, bugün olduğu gibi gelecekte de yıkıcı depremlerin olması muhtemeldir" denildi."