İstanbul Sözleşmesi için neler yapılabilir?

Ceza Hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen, yürürlükten çıkarılan İstanbul Sözleşmesi üzerine dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Ersan Şen, sözleşmenin feshine karşı Anayasa Mahkemesi’ne iptal davası açılabileceğini belirtti.

cumhuriyet.com.tr

Ceza Hukukçusu Prof. Dr. Ersan Şen, yürürlükten çıkarılan İstanbul Sözleşmesi üzerine dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla, Kamuoyunda İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen "Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İ?i Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi'nden Türkiye'nin imzası çekilmişti.

Konuyla ilgili Twitter hesabından açıklamada bulunan Ersan Şen, sözleşmenin feshine karşı Anayasa Mahkemesi’ne iptal davası açılabileceğini belirtti.

Şen açıklamasının devamında, yürütmenin durdurulması talebiyle Danıştay’a da iptal davası açılabileceğini ifade etti.

Ersan Şen’in açıklamaları şöyle:

"İstanbul Sözleşmesinin feshi kararına karşı dava açılabilir mi? Bunlardan ilki; doğrudan Anayasa Mahkemesi’ne başvurulmasıdır. 'İstanbul Sözleşmesinin feshi ancak Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile mümkün olabilir' gerekçesiyle iptal davası açılabilir (Anayasa m.90 ve m.104/17). İptal davası, Anayasa m.150 ve m.151’de gösterilen ilgililerce ve sürede açılabilir.

AYM; Sözleşmenin feshi Cumhurbaşkanı kararı ile yapılsa da, bunun yalnızca Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile mümkün olabileceği kabulü ile fesih kararının hukukilik denetimi yapabilir. İptal davası ile bireysel başvuru birbirine karıştırılmamalıdır.

İkincisi ise; yürütmenin durdurulması talepli olarak Danıştay’a açılacak iptal davasıdır. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu m.2/1-a’ya göre, tüm kadınlar bu davayı açabilme hakkına sahiptir.

Güncel, kişisel ve meşru yarar var. Kadının şiddet görmesine gerek yok. İstanbul Sözleşmesi koruyucu ve önleyici hükümler de içermektedir. Teminatı kaybetmek bir zarardır.

Kanaatimce gerek yok, ama Karara karşı Danıştay’da açılacak davada; Anayasa m.152 gereğince, 9 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararının 3. maddesinin 3. fıkrasının Anayasaya aykırı olduğu ileri sürülebilir.”