İstanbul otellerinde doluluk oranı yüzde 40'ın altında

Darbe girişimi ve güvenlikendişeleriyle İstanbul otellerinde Temmuz 2015’te yüzde 62.1 olan doluluk oranı, Temmuz 2016'da yüzde 40'ın da altına inerek yüzde 36.8'e düştü. Antalya ve ilçelerinde Temmuz 2016 otel dolulukları bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 21.9 düşerek yüzde 60.3 olarak kaydedildi.

cumhuriyet.com.tr



Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB), dünyanın en büyük veri ve analiz şirketlerinden STR Global'in hazırladığı ‘Temmuz 2016 Ülke Performans Raporu’nu açıkladı. Raporda yer alan verilere göre, Türkiye otellerinde Temmuz 2016’da ortalama otel dolulukları, 2015 yılının aynı dönemine oranla yüzde 33.5 düşüşle yüzde 41.5 olarak belinlendi. Geçen yılın aynı ayında bu oran yüzde 62.5 olmuştu.

Bu veriler ile Türkiye Avrupa ülkeleri arasında, Temmuz ayı içerisinde hem en yüksek düşüş oranını yaşayan hem de en düşük doluluk oranına sahip ülke oldu. Ocak-Temmuz 2016 dönemini kapsayan 7 aylık dönem için de aynı durum söz konusu. 7 ayda Türkiye, doluluk oranlarındaki yüzde 21'lik düşüş ile tüm Avrupa'da en büyük düşüş oranı gösteren ve yüzde 49.1 ile en düşük doluluk oranına sahip ülke oldu.

İstanbul, tüm Avrupa destinasyonlarında, bir önceki yılın aynı dönemine göre, en fazla düşüşü yaşayan ve en düşük doluluk oranına sahip destinasyon oldu. İstanbul’da Average Daily Rate (ADR) olarak adlandırılan ortalama günlük satılan oda bedeli 89.0 euro olarak, Temmuz 2015’e göre yüzde 31.4 düşüş gösterdi. Temmuz 2015’te bu rakam 129.7 euro olmuştu.

ODA BAŞI ELDE EDİLEN GELİRLERDE 59.3 DÜŞÜŞ

RevPAR olarak adlandırılan toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirlerde ise geçen yıla oranla yüzde 59.3 düşüş oldu ve 32.8 euro olarak ölçüldü. Temmuz 2015’te bu rakam 80.4 euro olmuştu. 7 aylık dönemde ise doluluk oranı, Ocak-Temmuz 2015’teki yüzde 65.8’den yüzde 47.3’e, ortalama günlük satılan oda bedel 122.7 euro’dan 96.8 euro’ya, oda başı elde edilen gelir 80.6 eurodan 45.8 euroya geriledi.


Antalya ve ilçelerinde ortalama günlük satılan oda bedeli 139.4 euro olarak, 2015’e göre yüzde 24.6 düşüş gösterdi. Bu rakam geçen yılın aynı ayında 184.9 euro olmuştu. Toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirlerde ise geçen yıla oranla yüzde 41.2 düşüş yaşandı ve 84.1 euro olarak ölçüldü. Geçen yılın aynı ayında bu rakam 142.9 euro olmuştu. 7 aylık dönemde ise doluluk oranı Ocak-Temmuz 2015’teki yüzde 57.2’den yüzde 51.3’e, ortalama günlük satılan oda bedeli 106.2 euro’dan 77.5 euro’ya, oda başı elde edilen gelir 60.7 euro’dan 39.8 euro’ya geriledi.

"TURİZMDE ÇOK İYİ NOKTADAYDIK"

Raporu değerlendiren TÜROB Başkanı Timur Bayındır, turizm sektörünün zorlu bir süreç yaşadığını hatırlatarak, “Konaklama sektörü olarak gerek istihdamı gerekse sürdürülebilir turizm ilkelerini koruyup faaliyetlerimizi sürdürmek için yoğun çaba harcıyoruz” dedi ve ekledi:

Yerli yabancı tüm partnerlerimizle temas kuruyoruz. Çeşitli ülkelerden davetimizle gelen turizmcileri, basın mensuplarını, blog yazarlarını vs tanıtım amaçlı olarak ağırlıyoruz. Turizm çabuk toparlanır. Yeter ki ortam ve ilişkiler düzelsin. Turizmde çok iyi noktadaydık. O nokta geri gelir mi? Zaman içinde gelecektir mutlaka.

Bundan sonra sektör açısından yapılması gerekenleri inşaat faaliyetine benzeten Bayındır, “Tıpkı inşaat yapmak gibi. Önce zemini düzeltmek, sonra iyi bir temel atıp başlamak lazım. İyi bir PR’cı ile çalışmamız lazım" dedi ve şöyle devam etti:

"Biz dernekler olarak bunun altından kalkamayız ama devletin bu gücü var. Bu gücü kullanarak dünya genelinde hızlı bir PR çalışmasına başlamak, imajımızı düzeltmemiz lazım. Arkasından seri olarak tanıtım kampanyasına geçmemiz gerekiyor” diye konuştu. Bu zorlu süreçte hükümet tarafından sektöre yönelik SGK primleri ve vergiler gibi kamu ödemelerinde 18 ay süre ile öteleme yapılmasının önemli bir teşvik olacağını kaydeden Bayındır, “Birçok kez dile getirdiğimiz üzere, 2016 ve 2017 yıllarının turizm açısından taşıdığı riskler dikkate alınarak hükümetimizden sektörümüzün verimliliğinin arttırılması ve sürdürülebilirliğine yönelik acil teşvikleri bir an önce hayata geçirmesini beklediğimizi bir kez daha belirtiriz."