İstanbul Modern geçici mekânında
2 ay 10 gün gibi kısa bir sürede hazırlanıp açılan İstanbul Modern’in Beyoğlu’ndaki geçici mekânı, sanatseverleri yepyeni bir süreli sergi ve iki koleksiyon sergisiyle karşılıyor.
Emrah KolukısaOya Eczacıbaşı’nın heyecanı gözlerinden okunuyor. Yanında Ferko Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Meriçten, İstanbul Modern’in Genel Direktörü Levent Çalıkoğlu ve sanatçı Anthony Cragg ile birlikte basın mensuplarının karşısına geçen Oya Eczacıbaşı, İstanbul Modern’in kısa sürede hizmete açılan geçici ama bir o kadar yeni mekânını anlatırken hem mimari tasarımını Renzo Piano’nun üstlendiği ve şimdilik ne zaman açılacağı belli olmayan Karaköy’deki asıl müzeden dem vuruyor hem de kültür sanatın kalbi olarak nitelediği Beyoğlu’na gelmenin mutluluğunu paylaşıyor. Eski Union Française binası olarak da bilinen bu binada 5000 metrekarelik bir alan içinde Karaköy’deki müzenin küçük bir replikasını yapmaları bir yana Anthony Cragg gibi son derece önemli bir heykeltıraşın sergisini İstanbul’a kazandırmaları bile başlı başına büyük bir katkı.
İnsan Doğası
Çağdaş heykel sanatının en önemli isimlerinden biri olan 1949 doğumlu Tony Cragg’in 50 yıllık sanat yaşamından derlenmiş ve müzenin iki katına yayılan “İnsan Doğası” başlıklı sergisi için 2009’dan bu yana plan yaptıklarını belirten Levent Çalıkoğlu şu sözleri sarf ediyor: “Hayatımda gördüğüm en tutkulu, en zeki, en gizemli, hem şimdiki zamanın içinde hem de dışında ve sadece kendisine değil dünyadaki bütün varoluşlara bakan, meraklı ve her zaman heykel hayal eden, heykeli düşünen tanıdığım tek sanatçı muhtemelen. Burada Tony’nin en karakteristik dönemlerinden, İstanbul’da olmasını en çok hayal ettiğimiz yapıtları bir araya getirmeye çalıştık. Sergide duygular, ifadeler ve meraklar göreceksiniz. Hem Tony’nin bilinçaltını ve dünyasını hem doğa olaylarını hem belleğimizi hem de onların nasıl çalıştığını... Bu heykelleri başka hiçbir yerde görme olanağına sahip değilsiniz.”
İki yeni koleksiyon sergisi
Müzenin ikinci ve üçüncü katları İstanbul Modern’in “Şimdinin Peşinde” başlıklı koleksiyon sergisine ayrılmış. Farklı coğrafyalardan 33 sanatçının işlerine yer verilen sergide yer alan 42 yapıt insanın fiziki çevresiyle kurduğu ilişkinin dinamiklerini konu ediyor ve insanın ideal yaşam alanları yaratmak için kurguladığı kentin ve mimarisinin, kent sakinleriyle olan çetrefilli ilişkisini ele alıyor.
1960’lı yıllardan günümüze fotoğraf alanındaki deneysel üretimleri içeren “Bakış Açıları” başlıklı diğer koleksiyon sergisinde ise Ali Alışır, Ani Çelik Arevyan, Orhan Cem Çetin, Murat Germen, Şahin Kaygun ve Boris Mikhailov’un çalışmaları yer alıyor.
“Bu heykel ahşaptan yapıldı. Gördüğünüz gibi katmanlar halinde ve katmanlar dairesel... Bakacak olursanız iki çizim var burada: İlki bir profile benziyor, tanıdık gelecektir; 90 derece açı değiştirirseniz bir başka profil çıkacaktır. Çok basit çizimler bunlar. Tüm heykel eliptik formlardan oluşuyor, tepeden aşağıya... Bir yanıyla figüratif bir çizim, bir yanıyla da geometrik bir yapı. Burada birbirinden tamamen farklı iki dünya var; figürden bahsettiğimiz organik dünya ve diğer tarafta başka türlü bir tarif gerektiren geometrik dünya. Şöyle düşünün; siz tamamen organik görünüyorsunuz ama molekülleriniz, hücreleriniz, organ ve iskeletiniz, yani geometriniz olmadan var olamazsınız. Yani sadece fiziksel değil ama psikolojik ve tüm diğer yönlerle birlikte ele alınıyor. “İki Ruh Hali” bu anlamda çok basit bir iş, geometrik ve organik lisanların bir sentezi de denebilir.”