İstanbul havası NFT formatında

11 Nisan Dünya Nefes Günü’nde lansmanı yapılan ilginç bir NFT koleksiyonu dünyanın havasını dijital kartlara dönüştürüyor. Anıl Altaş Brug ve Atıl Altaş’ın tasarladığı “Bretahe With Me” koleksiyonunu projenin yaratıcılarıyla konuştuk.

Emrah Kolukısa

11 Nisan, yani bugün, Dünya Nefes Günü. Günün anlam ve önemine ilginç bir katkı sunan Anıl Altaş Brug ve Atıl Altaş dünyanın farklı bölgelerinden kentlerin ‘hava’larını bir teneke kutu içine doldurarak bir NFT koleksiyonu meydana getirmişler. Koleksiyonun lansmanını da 11 Nisan Dünya Nefes Günü’ne denk getirmeyi uygun görmüşler. Gördüğünüz şey çok ilginç ve eğlenceli gerçekten ama bunun ne olduğu konusunda kafamın karıştığını fark ettim ve birinci elden bilgi almak üzere Altaş kardeşlere ulaştım. Yurt dışında yaşayan iki kardeş sorularıma e-posta üzerinden yanıt verdi.

- Öncelikle bu “Breathe With Me” projesinin nasıl başladığını merak ediyorum. Pandemiyle de bir bağlantısı var sanırım…

Anıl Altaş Brug: Breathe With Me (Benimle Nefes Al), 2018 yılında çıkan kitabımın adı. Projenin ismi de buradan geliyor aslında. Dijitale dönüşmesinin temel kaynağı da Pandemi döneminde yaşadığımız sıkışma hissinden oluşan inovatif bir patlama ihtiyacı. Şu anda dünyanın dört bir yanında en çok ziyaret edilmek istenen şehirleri göstermeyi ve gitmiş kadar olma hissini deneyimletmeyi hedefledik. Stresi azaltmak, vatan hasretini gidermek, seyahat edebilme hissine taze bir nefes olmak ve pandeminin negatif etkilerini azaltmak için özel olarak tasarlanmıs¸ bu benzersiz NFT dijital koleksiyon Video Kartları ve Şehir Kartları ile en sevdiğiniz şehirde ‘Benimle Nefes Al’ diyoruz.

Mart ayında, Frankfurt’tan Brüksel’e Pandemi döneminde yüz yüze görüşemediğim kardeşimle buluşmaya gidiyordum ki, aniden Fransa’dan gelen mutasyona uğramıs¸ yeni bir virüs haberiyle yıkıldım. Belçika sınırlarını kapama kararı aldı. Almanya da yurtdışı çıkış için bir sürü prosedür koydu. Avrupa’da üçüncü Lockdown (Karantina) dönemi başladı. Biz de oturduk, kardes¸imle uzun zamandır niyet ettiğimiz Nefes ve NFT projemizi camdan cana şeklinde hayata geçirdik. Aslında yıllardır düşündüğümüz ve tartıştığımız birçok kavram NFT üzerinden yerli yerine oturdu ve Breathe With Me - World's First Collectibles Canned City Air NFTs Around The Globe (Dünyanın ilk Koleksiyon olarak Tasarlanmış ve Kutulanmış Şehir Havası NFT’leri) doğdu. 11 Nisan Dünya Nefes Günü’nde lansmanını yapıyoruz.

- Aslında bir ara bunun fiziksel örneklerini de görmüştük. Yani falanca yerin havası, ya da falanca yerin toprağı gibi ‘ürünler’ satılıyordu. Ama sizinki daha sanatsal ya da en azından soyut bir anlam taşıyor. Bu anlamda seçtiğiniz kentleri neye göre belirlediniz? Bunların alt metinleri de var mı sizin zihninizde?

Anıl Altaş Brug: Projenin soyut bir anlam taşıdığıyla ilgili görüşünüze katılıyorum. Seçtiğimiz şehirler ve lokasyonlar, 40 ülkeden 1000 kis¸iyle yaptığımız bir araştırmanın sonuçları. ‘Şu anda hers¸ey normale dönse ve istedigˆiniz kadar paranız olsa, dünya üzerinde nereye gitmek isterdiniz sorusuna verilen yanıtlardaki şehir ve lokasyonlara öncelik verdik. Katılımcılar, genel olarak, pandemi bitince veya aşı olunca, bir değil, birçok yere gitmek istediklerini belirttiler. Hatta, dünya turu yapmak isteyenler çoğunlukta. Londra, Paris ve New York pandemi sürecinde kan kaybetse de, en çok seyahat etmek istenilen s¸ehirler arasında popülerligˆini koruyor. Tokyo, Olimpiyatlar iptal edilmesine rağmen, en çok seyahat edilecek şehirler arasında üst sıralarda yer alıyor. Benim de görmek istediğim favori şehirlerimden. Şehirlerin renklerini, onların temsil ettiği renklerden seçtik. İstanbul kırmızısı, Türk bayrağı renginin dışında, aslında şehrin kaotik enerjisinden, İBB trafikteki bitmeyen kırmızı çizgiden, şehrin alev alev kasıp kavuran yeşile hasret dengesiz enerjisine de bir vurgu aslında. Bu arada, ilk olarak 10 şehir planlamıştık, Pandemi dönemini göz önünde bulundurarak, BioNTech kurucuları Uğur Şahin ve Özlem Türeci’yi de onurlandırmak adına, Mainz şehrini de ekledik. Almanya’ya ilk taşındığımda, uzun süre Mainz’da BioNTech’e 5 dakika mesafede yaşıyordum. Bu arada, projeyi sevenler için güzel bir haber de paylaşayım. Yakında dünyadan ve uzaydan yeni lokasyonları da koleksiyona eklemeyi planlıyoruz.

"HASRET KALDIKLARIMIZDAN ESİNLENDİK"

- Her kentin özel bölgelerine de yer vermişsiniz, mesela İstanbul’da Boğaz havası, Aya Sofya, Galata Kulesi gibi yerler var… Bu yerleri uluslararası tanınırlığı gözeterek mi belirlediniz, yoksa sizin için özel anlamları mı var?

Anıl Altaş Brug: Seçilen tüm şehirler için, yaptığımız araştırmaya katılan kişilerin verdiği yanıtlardan çıkan analize göre, havasını solumak istedikleri ve havasına hasret kaldıkları lokasyonlardan esinlendik. Ancak, her şehir özelinde, bizim de anılarımız ve hatıralarımız olan özel yerleri de eklemek istedik. Örneğin, Boğaziçi Üniversitesi’nde okurken tanıştığım Boğaz Havasını hâlâ deli gibi özlüyorum. Kardeşim Atıl, İstanbul’da yaşadığı dönemde Galata Kulesi’nin dibinde oturuyordu. O kadar çok anımız var ki Galata’ya ve Taksim’e dair. İstanbul NFT video kartlarında duyduğunuz tramvay sesi de oradan geliyor. Aya Sofya’ya eşim ve kayınvalidem bayılır. Londra’da okurken, kardeşimle en çok buluştuğumuz yer Piccadily Circus metrosunun önüydü mesela. New York’taki Özgürlük Heykeli, eşimin bana ilan-ı aşk ettiği yer. Amsterdam ve Paris, yine Atıl’ın en çok iş yaptığı şehirler. Aynı şekilde, görmek istediğimiz Los Angeles da ankette çıkınca sevindik. Tokyo’daki Inokashira Onshi Park da merak ettiğimiz ve ziyaret etmek istediğimiz yerlerden.

- Nefesle ilgili başka çalışmalarınız da var yanılmıyorsam.. Bunlardan bahseder misiniz?

Nefesle profesyonel olarak çalışmaya başlamam 10 seneyi geçti. Uluslararası Nefes Vakfı (IBF) ve Transformal Nefes Vakfı (TBF) üyesiyim. Son 6 senedir, çalışmalarımı çocuk, ergen, aile, okullar ve öğretmenler özelinde yürütüyorum. Uluslararası Nefes Derneği ‘Okullarda Nefes’ Sosyal Sorumluluk Projesi kapsamında, Türkiye’den ve dünyadan binlerce öğrenci ve öğretmene nefes ve farkındalık kapsamında eğitimler verme şansına sahip oldum. NFT projesine de adını veren kitabım Benimle Nefes Al’da, dijital yerli çocuklarımızın ekran kullanımına, teknoloji apnelerine dikkat çektim. Yaptığım çalışmalarda çocukların, gençlerin, ebeveynlerin ve öğretmenlerin Instagram Çağında yanlış dijital beslenmelerine, nefes ve teknoloji farkındalığının yaşam dengelerini korumalarındaki önemine, doğru nefes ile dikkat kalitesinin artışına ve başarıya etkisine dikkat çekmeye çalışıyorum. Samier Mansur ve Nolimitgen.org çatısı altında, Suriye ve Bangladeş’teki mülteci kamplarındaki çocuklara ve ailelere yönelik travma terapi nefes ve meditasyon teknikleri üzerine yoğunlaştığımız beni çok heyecanlandıran yeni bir projemiz var. Özellikle erkek çocukların nefesin önemini anlamalarına yönelik spor performansı ve spor sonrası yaralanmaların iyileştirilmesi kapsamında nefes kullanımı tekniklerini uyguladığım çalışmalarım var.

Okul öncesi ve ilkokul çocuklarına yönelik olarak planlanan Düşyeri Uygulamasının Farkındalık Oyunları bölümünde uzman psikologlar ile birlikte 100’e yakın farkındalık oyunu ve meditasyon yazarak çocuk nefes ve meditasyonlarına yönelik önemli bir arşivin oluşmasına destek verdim. Uluslararası boyutta en kapsamlı dijital nefes projesi olan Breath Hub uygulamasının Çocuk bölümünün strateji ve içerik danışmanlığını yapıyorum. Ayrıca, European School of Breath ile birlikte yürüttüğümüz 10-14 yaş aralığındaki 4 ülkeden 100 öğrencinin ve 10 öğretmenin katıldığı bir Etwinning projesi de şu anki ajandamda devam eden ve beni mutlu eden işlerimden.

- NFT konusu hala tam anlaşılmış değil. Siz nasıl tanımlıyorsunuz NFT’yi?

Atıl Altaş: NFTnin açılımı Non Fungible Token - Blockchain üzerinde eşsiz varlıkları temsil eden bir token-jeton çeşidi olarak tanımlayabiliriz. NFT’ler orijinal olarak dijital biçimde üretilebilir, aynı zamanda gerçek bir dünya varlığının dijital evrende token/jeton haline getirilmiş biçimleri de olabilir. Burada, Breath With Me konseptinde, gerçekte kutulanmış şehir havası ürünlerini yeniden tasarlayarak ve dijitize ederek NFT'ye dönüştürmemiz gibi.

Kavramsal olarak düşünürsek, gerçek evrenimiz ve dijital evrenin kaynak kodlarını birleştirerek kişiye özel kayıtlanmış ve sertifikalandırılmış dijital ürünlere NFT diyebiliriz. NFT, teknik olarak blockchain teknolojisini kullanmaktadır. Biricikliği de buradan gelmekte. Etherium coin ile ücretlendirilerek istediğiniz varlığı ilk olarak dijital forma dönüştürüp sonrasında NFTsini üretebilirsiniz.

"HER ŞEY NFT’YE DÖNÜŞTÜRÜLEBİLİR"

- NFT sanatçısı diye bir olgu var mı, yoksa her sanat eseri NFT'ye dönüşebilir mi?

Atıl Altaş: Evet var. Yaklaşık 2015 yılından beri gelişmekte olan bir kavram. NFT sanatçılarının bazıları kendilerini cyrpto artist olarak tanımlamaktalar. Bunun nedeni NTFnin kripto para teknolojisini kullanması. Gerçek dünyadaki her sanat eseri, soyut ve somut kavramlar NFTye dönüştürülebilir, alınır, satılır ve koleksiyonu yapılabilir. NFT sanatçısı bu sayede orijinal eserin kendisine ait olduğunu beyan eder, eserin kopyalanma ve çalınma riski sıfırlanır.

Aslında NFTnin öyküsü, NFT olduktan sonra başlıyor. NFT dijital bir varlık. Bu varlığın belirli bir etherium ederi var. NFT marketi içinde bu varlıklar sergileniyor. NFT yatırımcısı, satıcısı, koleksiyoncusu, alıcısı olan kişiler de bu ağ üzerinden birbirleri ile bağlantıya geçip, portfolyolarındaki NFT varlıkları değiş tokuş, alış ve satış yapıyorlar. Bu şekilde NFT bir yatırım aracı fonksiyonu da kazanmış oluyor, tıpkı gerçek dünyada alınıp, satılan koleksiyon kartları ve sanat eserleri gibi.

- Breathe With Me kartlarını nasıl satın alacak, isteyenler?

Opensea.io adresinden dijital cüzdan ile web sitesine üye olduktan sonra, arama kutusuna Breath With Me yazmaları yeterli. Tüm koleksiyona buradan ulaşabilirler. Breathe With Me koleksiyon kartları iki farklı versiyona sahip. Normal kart ve video kart formatıyla tasarlandı. Kart formatı bir kart resmi. Şehir havasının kutulanmış tasarımının ön ve arka yüzü yer almakta. Kartın arka yüzünde bir hava formülü bulunuyor. Yüzdesel olarak şehre ait gözde mekanlar yer alıyor.

Video kart formatı içeriği ise hareketli, gökyüzünde uçan bir şehir havası kutusunun, her şehir için özel olarak renk ve ses tasarımı yapılmış ürünü. Bu NFTleri satın alan alıcılarımız, özel olarak hazırladığımız gerçek fiziksel kutulara da sahip olacaklar. Gerçek dünya ile dijital dünya ürünlerini birleştireceğiz. Bu şekilde alıcımızın somut, elle tutulabilen bir ürün sahibi olmasını - ki bu ürün de ayrı bir koleksiyon değeri taşıyacak -  aynı zamanda NFT ile dijital varlığını koleksiyonerlere özel bir yatırım aracı olarak kullanılmasını sağlayacağız.

Bu arada, belirtmek isterim ki, Breathe With Me’den elde edilecek gelirin yüzde 10’u, yeryüzündeki üç milyon ağaç ve hayvana ev sahipliği yapan Amazon Yağmur Ormanları’nın kurtarılması için bağışlanacak. Amazon Yağmur ormanları dünyanın akciğerleri olarak kabul ediliyor. (Lungs of the World)