İstanbul, hafızasını iki kez sahiplendi
Bizans kültürünün gerçek varisi Türkiye nihayet büyük potansiyeli değerlendirecek iki merkeze birden kavuştu.
Zeynep AltayYurt dışında, Avustralya ve Japonya’da bile Bizans araştırmaları merkezleri mevcutken, Türkiye’de, özellikle de, Roma İmparatoru I. Constantinus’un başkent ilan ettiği İ.S. 330 yılından 1453’e kadar Bizans İmparatorluğu’na başkentlik yapmış İstanbul’da bu yıla kadar bir merkez dahi yoktu. İlginçtir ki, geçenlerde İstanbul’da iki merkez art arda kuruldu. İlki 13 Kasım’da Koç Üniversitesi bünyesinde açılan Koç Üniversitesi - Stavros Niarchos Vakfı Geç Antik Çağ ve Bizans Araştırmaları Merkezi (GABAM). Diğeri de Boğaziçi Üniversitesi (B.Ü.) Bizans Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi. 24 Kasım’da açılan bu merkez, devlet üniversiteleri arasında bir ilk.
İşbirlikleri yapılacak
Patrik I. Bartholomeos ve ABD İstanbul Başkonsolosu Charles F. (Chuck) Hunter’ın katıldığı törenle açılan B.Ü.’deki merkezin müdürü, Bizans tarihi uzmanı Prof. Dr. Nevra Necipoğlu, hedeflerini şöyle özetliyor: “Merkez Türkiye’de ve dünyada Bizans uygarlığıyla ilgili çalışmaların gelişimine katkıda bulunmayı ve araştırmalar için bir platform işlevi görmeyi hedefliyor. Projelerin gerçekleşmesi için Kültür Bakanlığı, Türk Tarih Kurumu, Tarih Vakfı başta olmak üzere, sivil toplum kuruluşları ve diğer kurumsal birimlerle işbirliği yapmak da hedeflerimiz arasında.” Merkezin ilk büyük etkinliği, 18 ve 19 Mart’ta yapılacak “Türkiye’de Bizans Çalışmaları: Yeni Araştırmalar, Farklı Eğilimler” başlıklı ulusal konferans.
Gecikmiş bir merkez!
Necipoğlu, bu iki merkezin neden daha önce kurulmadığı sorusunu şöyle yanıtlıyor: “Bizans tarihi ve kültürünün görmezden gelinemeyeceği bilinci toplumda yeni. Bizans’a önyargılı yaklaşan bir kesim ve beraberinde bu sahada yürütülen akademik faaliyetleri Bizans’ı ‘hortlatma’ girişimi olarak algılayan bir zihniyet yakın zamana kadar oldukça baskındı. Ancak, o günlerden bugüne bazı şeyler değişti. 1999’da B.Ü. önderliğinde, Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü işbirliği ve Yapı Kredi Kültür Sanat A.Ş. sponsorluğunda uzmanları bir araya getiren ‘Bizans İstanbul’u konulu bir konferans yapılması dönüm noktası oldu. 2001’de ise Türkiye’yi Bizans çalışmalarında uluslararası düzeyde resmî olarak temsil eden ‘Türkiye Bizans İncelemeleri Milli Komitesi’ kuruldu. 2007’den itibaren her üç yılda bir, uluslararası Sevgi Gönül Bizans Sempozyumları tertipleyen Vehbi Koç Vakfı ve Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi (ANAMED) başta olmak üzere birçok kurum Bizans konferanslarına evsahipliği yapmakta.”
Restorasyona destek
Diğer yandan, GABAM Müdürü Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Engin Akyürek ise merkezin amacını şu sözlerle açıklıyor: “GABAM Koç Üniversitesi ve Stavros Niarchos Vakfı’nın desteğiyle Rumelifeneri Kampüsü’nde kuruldu. Bu araştırma merkezinin esas amaçları bilim üretmek, kalıcı olacak bir bilimsel yayın gerçekleştirmek, nitelikli projeleri desteklemek, doktora sonrası, doktora ve yüksek lisans bursiyerlerine olanak sağlamak. GABAM, Koç Üniversitesi ve bünyesindeki ANAMED ile Akdeniz bölgesinde Bizans kazılarına da destek veren AKMED’in olanaklarını kullanabilecek. Stavros Niarchos Vakfı’nın adının geçmesi ve nitelikli projelere harcanması koşuluyla verdiği çok ciddi bir bütçemiz var. 2016’da yapılacak 4. Sevgi Gönül Sempozyumları da, GABAM artı ANAMED olarak yürütülecek. Öte yandan, restorasyon yapmayacağız. Fakat restorasyon konusundaki araştırma projelerini de destekleyeceğiz. Koruma konusunda kültürel mirası izleyip, zarar görmesini engelleme, kamuoyu oluşturmak konusunda da proje üreteceğiz. Esas koruma görevi devletindir, yasa çıkarma gücü onda.”