İstanbul Barosu: Yeni yıla kaygı ile başlıyoruz
İstanbul Barosu yeni adli yılın başlaması ile ile ilgili yazılı bir basın açıklaması yayınladı.
DHA
Yeni adli yıla avukatların kaygı ile başladığı belirtilerek OHAL 'in fiili bir rejime dönüştüğü vurgulandı. Baro tarafından yapılan açıklama şöyle;
Bugün yeni bir “Adlî Yıl” başlıyor. Avukatlar, adlî yıla kaygıyla başlıyor.
OHAL FİİLİ BİR REJİME DÖNÜŞTÜ
Alçakça sortilerle başlatılan darbe girişiminin önlenmesinden sonra ilan edilen OHAL, amacını gölgede bırakarak, Hukuk Devleti iddiasını köreltecek boyuta vardırıldı.
KHK’lar eliyle TBMM işlevsiz kılınıyor.
Terörle mücadele için ilan edilen OHAL+KHK Rejimi ile elde edilen “sorumsuzluk”, muhalif unsurların sindirilmesi amacıyla kullanılıyor.
Aylarca bir türlü hazırlanamayan iddianamelerle, “burun sürtme cezaları” verilebiliyor.
Anayasa Mahkemesi, varlık nedeni olan anayasal denetimi reddederek, demokratik rejimi güvencesiz kılabiliyor.
Evrensel Hukukun genel kabule ulaştırdığı; Adil Yargılanma, Adalete Erişim, Hukuk Güvenliği ve Lekelenmeme kavramları yok sayılıyor.
Yargı, siyaset stratejilerinin uygulama alanı olarak kullanılıyor.
Yargıç teminatı ve savcı güvencesi, tayin ve soruşturmalarla ortadan kalktı.
Özel Görevli Mahkemeler, yerini Sulh Ceza Hakimliklerine bıraktı. Fiili görevlendirmelerle, yetkileri özelleştirilen Mahkemeler açılıyor.
Anayasa ve Ceza Yasalarının açık hükmüne rağmen, yargıya talimat niteliği taşıyan cümleler, fütursuzca kurulabiliyor.
SAVUNMA HAKKI YOK SAYILIYOR.
Cezaevinde avukat görüşmeleri, kamu görevlileri eşliğinde ve kamera görüntüleri altında yapılıyor.
Avukatın, yasalarla güvence altına alınan ve yurttaşı korumayı amaçlayan, sır saklama yükümlülüğü yok sayılıyor.
Avukatların soruşturma dosyalarına erişimleri engelleniyor.
FETÖ mensubu oldukları iddiası ile görevden alınan hakim ve savcıların yıllarca protokol kapısından içeri alındığı adliyelere, avukatlar ancak aranarak girebiliyor.
Mesleğin itibarsızlaştırılmasına yönelik çabalarla, yargılama sakatlanıyor.
Avukatın duruşma salonundan zorla çıkarılması, müdafilikten men edilmesi gibi yeni düzenlemeler getirilebiliyor.
Yine işkence ve kötü muamele sesleri duyuluyor.
Ekmeğimizle oynamadıkları kalmıştı. Onu da son KHK ile yaptılar.
Türkiye yeni adlî yıla, bu koşullarda giriyor. Yurttaşların hak arama özgürlüklerinin temsilcileri konumunda bulunan avukatlar, bütün kaygılarına rağmen, inançla mücadele veriyorlar. Çünkü onlar, savunma hakkının kutsallığına olan inançlarını, mücadeleleri ile pekiştiriyorlar.
Savunmanın yılmaz ve özverili mensubu ve temsilcisi olan avukat meslektaşlarımızın, hukuk değerlerini yaşayan ve yaşatan yargı mensuplarımızın ve tüm yurttaşlarımızın yeni adli yılı kutlu ve “adil” olsun"
Bugün yeni bir “Adlî Yıl” başlıyor. Avukatlar, adlî yıla kaygıyla başlıyor.
OHAL FİİLİ BİR REJİME DÖNÜŞTÜ
Alçakça sortilerle başlatılan darbe girişiminin önlenmesinden sonra ilan edilen OHAL, amacını gölgede bırakarak, Hukuk Devleti iddiasını köreltecek boyuta vardırıldı.
KHK’lar eliyle TBMM işlevsiz kılınıyor.
Terörle mücadele için ilan edilen OHAL+KHK Rejimi ile elde edilen “sorumsuzluk”, muhalif unsurların sindirilmesi amacıyla kullanılıyor.
Aylarca bir türlü hazırlanamayan iddianamelerle, “burun sürtme cezaları” verilebiliyor.
Anayasa Mahkemesi, varlık nedeni olan anayasal denetimi reddederek, demokratik rejimi güvencesiz kılabiliyor.
Evrensel Hukukun genel kabule ulaştırdığı; Adil Yargılanma, Adalete Erişim, Hukuk Güvenliği ve Lekelenmeme kavramları yok sayılıyor.
Yargı, siyaset stratejilerinin uygulama alanı olarak kullanılıyor.
Yargıç teminatı ve savcı güvencesi, tayin ve soruşturmalarla ortadan kalktı.
Özel Görevli Mahkemeler, yerini Sulh Ceza Hakimliklerine bıraktı. Fiili görevlendirmelerle, yetkileri özelleştirilen Mahkemeler açılıyor.
Anayasa ve Ceza Yasalarının açık hükmüne rağmen, yargıya talimat niteliği taşıyan cümleler, fütursuzca kurulabiliyor.
SAVUNMA HAKKI YOK SAYILIYOR.
Cezaevinde avukat görüşmeleri, kamu görevlileri eşliğinde ve kamera görüntüleri altında yapılıyor.
Avukatın, yasalarla güvence altına alınan ve yurttaşı korumayı amaçlayan, sır saklama yükümlülüğü yok sayılıyor.
Avukatların soruşturma dosyalarına erişimleri engelleniyor.
FETÖ mensubu oldukları iddiası ile görevden alınan hakim ve savcıların yıllarca protokol kapısından içeri alındığı adliyelere, avukatlar ancak aranarak girebiliyor.
Mesleğin itibarsızlaştırılmasına yönelik çabalarla, yargılama sakatlanıyor.
Avukatın duruşma salonundan zorla çıkarılması, müdafilikten men edilmesi gibi yeni düzenlemeler getirilebiliyor.
Yine işkence ve kötü muamele sesleri duyuluyor.
Ekmeğimizle oynamadıkları kalmıştı. Onu da son KHK ile yaptılar.
Türkiye yeni adlî yıla, bu koşullarda giriyor. Yurttaşların hak arama özgürlüklerinin temsilcileri konumunda bulunan avukatlar, bütün kaygılarına rağmen, inançla mücadele veriyorlar. Çünkü onlar, savunma hakkının kutsallığına olan inançlarını, mücadeleleri ile pekiştiriyorlar.
Savunmanın yılmaz ve özverili mensubu ve temsilcisi olan avukat meslektaşlarımızın, hukuk değerlerini yaşayan ve yaşatan yargı mensuplarımızın ve tüm yurttaşlarımızın yeni adli yılı kutlu ve “adil” olsun"