İşsiz öğretmen sayısı arttı

Eğitim-Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç, her geçen gün işsiz öğretmen sayısının arttığını söyledi.

cumhuriyet.com.tr

Eğitim-Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç, Eğitim-Sen Diyarbakır Şubesinde düzenlediği basın toplantısında, bir grup akademisyen tarafından öğretmenlerle ilgili bir rapor hazırlandığını, bunun Türkiye'de çalışan öğretmenlerin karşı karşıya kaldıkları sorunları açık ve net bir şekilde bilimsel verileriyle ortaya koyan bir çalışma olduğunu bildirdi.

Eğitim emekçilerinin ekonomik sıkıntı içerisinde olduğunu, bir hizmetlinin maaşının ikiyle çarpılması halinde dahi yoksulluk sınırına ulaşamadığını belirten Kılıç, bir öğretmenin maaşının yoksulluk sınırına ulaşabilmesi için bin liradan daha fazla bir ücret zammı alması gerektiğini dile getirdi.

Kılıç, şöyle dedi:
''Araştırmaya göre, eğitim emekçilerinin kendileri ve eşleri birlikte değerlendirildiğinde aylık ortalama gelir oranları oldukça düşüktür. Aylık ortalama gelirlerinin 5 bin TL'yi geçenlerin oranı yüzde biri bile bulmamaktadır. Eğitim emekçilerinin yarısının barınabileceği bir evi yoktur. Öğretmenlerin çoğu kiradadır. Yani bugün zorunlu bir ihtiyaç olan eve alacak durumda bile değildirler. Öğretmenlerimizin eğitime ilişkin yükleri diğer ülkelerden çok daha yüksektir. Örneğin okul türü esasına göre düşen öğretmen sayısı en fazla Türkiye'dedir. Komşumuz Yunanistan'da okul öncesinde öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 12 iken, Türkiye'de 26'dır. Öğretmenlerimizin ders ve mesai yükleri OECD ülkelerine göre çok daha fazladır. Öğretmenlerimiz en fazla çalışan grubunda yer almaktadır. Öğretmenlerin OECD çalışma ortalaması bin 652 saat iken bu Türkiye'de bin 832 saattir.''

Anadilde eğitim

Gazetecilerin türban ve anadilde eğitim ile ilgili çeşitli sorularını yanıtlayan Kılıç, YÖK'ün türbanla ilgili genelgesini incelediğini ve aslında bu genelge içerisinde ''türbanlı öğrencileri derse alın ya da almayın'' şeklinde direk bir tanımlama olmadığını söyledi.
Ana dilde eğitim konusuna ''eğitim hakkı'' penceresinden baktıklarını belirten Kılıç, şunları kaydetti:
''Hangi gerekçe ile olursa olsun, herhangi bir gencimizin ya da çocuğumuzun eğitim hakkı önünde herhangi bir engel oluşturulmasını istemiyoruz. Hele ki eğitim hakkının siyasi çekişmelerin kurbanı olmasını tasvip etmiyoruz. Belki Türkiye açısından anadilinde eğitim tartışmasının bu kadar yoğunluklu olması yeni olabilir. Eğitim-Sen kurulduğu günden itibaren anadilinde eğitimi bir hak olarak savunmuştur. Anadilinde eğitimi, bilimsel, demokratik ve nitelikli eğitimin evrensel bir gereği olarak savunmuştur.''