İsrail'deki seçim sonuçları

İsrail'de iktidar partisi Kadima'nın liderliği için yapılan seçimin, Türkiye-İsrail ilişkilerine doğrudan etkisi olmayacağını belirten uzmanlar, İsrail-Suriye aracılı görüşme sürecinin ise sekteye uğrayacağı görüşünde. ASAM Orta Doğu uzmanı Oytun Orhan'a göre, "aracılı görüşmelerin geleceği net değil."

cumhuriyet.com.tr

Avrupa Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) Orta Doğu Uzmanı Oytun Orhan, İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni'nin Kadima'nın lideri seçilmesiyle başlayan yeni süreçte, Türkiye-İsrail ilişkilerinde genel anlamda radikal değişim olmayacağını belirtti.

Orhan, ancak İsrail'in İsrail-Suriye aracılı görüşmelerini kesmesi durumunda, Türkiye-İsrail ilişkilerinde olumsuz bir havanın ortaya çıkmasının mümkün olabileceğini söyledi.
Livni'nin daha önce aracılı görüşmelerin devam etmeyeceği yönündeki yaptığı açıklamaları hatırlatan Orhan, bu çerçevede görüşmelerin geleceğinin net olmadığını kaydetti.

 

İsrail iç siyasete odaklanacak

Kadima'nın yeni başkanı Livni'nin bu söylemlerine rağmen görüşme sürecinin devam edeceğini düşündüğünü belirten Orhan, ancak iç siyasetin gelecek dönemde İsrail'in öncelikli gündemini oluşturacağına işaret etti.

Livni'nin hükümeti kurması için 42 günü bulunduğunu, kuramazsa 90 günlük seçime gidilme süresinin devreye gireceğini anımsatan Orhan, İsrail'de iç politikada en az iki en fazla 5 ay istikrarsızlığın söz konusu olabileceğini söyledi.Bu çerçevede İsrail'in gelecek dönemde tüm enerjisini iç politikaya vermesinin beklendiğini ifade eden Orhan, İsrail'deki istikrarsız dönem sürdükçe İsrail-Suriye aracılı görüşmelerinin de sekteye uğrayacağını belirtti. Orhan, Livni'nin İsrail'deki bu sürecin ardından aracılı görüşmelere devam etmek istese bile, ara verilen bu uzun sürenin görüşmelerin devamını riske sokabileceği uyarısında bulundu.

Orhan, görüşmelerin doğrudan yapılmadığı ve danışman seviyesinde yürütüldüğünden yola çıkarak, olası bir başka senaryoya da değindi.Türkiye'nin aracılı görüşmelerin devamından yana olduğunu ifade eden Orhan, Türkiye'nin de telkinleriyle İsrail'in danışman seviyesinde yeni bir ekibi görüşmelerin şimdilik devamı için görevlendirebileceğini, ancak kısa vadede doğrudan görüşme sürecinin başlatılması gibi somut adımların beklenmemesi gerektiğini belirtti.Suriye'nin görüşmelerin devamında istekli olduğunu da kaydeden Orhan, ertelenen beşinci turun ne zaman yapılacağının, İsrail'in iç politika takvimine bağlı olduğunu vurguladı.
 

Orhan, yeni dönemde İsrail'in izleyeceği dış politikalara ilişkin de değerlendirmede bulundu.
Türkiye ile ilişkilerde fazla değişiklik beklenmemesi gerektiğini yineleyen Orhan, yeni dönemin ikili ilişkilere etkisi olacaksa bunun olumlu olacağını söyledi.

Livni'nin Dışişleri Bakanlığından gelmesinin ve diplomasiye yatkın bir isim olmasının önemine işaret eden Orhan, Livni'nin İran ve İsrail-Filistin sorununda daha çok diplomasi ve diyaloğu ön plana çıkarmasının muhtemel olduğunu kaydetti.
 

Orhan, ancak Livni'nin savunma ve güvenlik alanlarında yetersiz olduğu yönündeki eleştirileri hatırlatarak, Livni'nin bu eleştirileri bertaraf etmek için ters bir psikolojiyle daha şahin politikalar izleyebileceğini ifade etti.

 

Görüşmelerin kesilmesi hayal kırıklığı yaratacak

Emekli Büyükelçi Oktay Aksoy da, İsrail'deki yeni sürecin Türkiye-İsrail ilişiklerine doğrudan etkisi olmayacağını, bu nedenle de büyük değişiklikler beklenmemesi gerektiğini kaydetti.
Ancak Aksoy da, Türkiye'nin aracılığıyla yürütülen İsrail-Suriye görüşme sürecinin aksayabileceğine işaret etti.

Görüşme sürecinin kesilmesinin bölgede barış ve istikrar isteyen Türkiye için hayal kırıklığı yaratacağını ifade eden Aksoy, bunun bölgedeki barış ümitlerini de azaltacağını belirtti.
Aksoy, Orta Doğu'da duraksayan terör faaliyetlerin tekrar canlanabileceğine işaret ederek, tatsız bir döneme girilebileceğini söyledi.
 

Bu arada, İsrail'in İran politikasında değişiklik olmayacağını ifade eden Aksoy, Livni'nin izlediği politikalar nedeniyle Filistin tarafının seçim sonucundan memnun olmasının normal olduğunu kaydetti.

120 üyeli İsrail parlamentosunun en büyük çoğunluğa sahip partisi Kadima'nın liderliği için yapılan seçim, ülkenin muhtemelen ikinci kadın başbakanını da ortaya çıkardı.
 

Kadima'nın üçüncü başkanı olan Livni, Cumhurbaşkanı Şimon Peres'ten görevi alıp hükümeti kurması halinde, İsrail'in 1969-1974 yılları arasında yönetimde bulunan ilk kadın Başbakanı Golda Meir'den sonraki ikinci kadın başbakanı olacak.