"İsrail Türkiye'nin düşmanı değil"

Haaretz gazetesi, bugün "Türkiye İsrail'in düşmanı değil" başlığıyla yayınladığı başyazısında, "Resmen özür dilemese bile sivil Türk vatandaşlarının ölümü nedeniyle üzüntülerini ifade etmesi ve ölenlerin ailelerine sembolik tazminat ödemesi İsrail için felaket anlamına gelmez. Prestij saplantısının ülkeye verdiği zarar çok daha ciddi" denildi.

Yazıda, Türkiye'de Milli Güvenlik Kurulu'nun, "stratejik tehditler haritasına İsrail'i dahil etmesinin ciddi ve endişe verici bir durum" olduğunun altı çizildi ve "Bu, kısa süre öncesine kadar Türkiye'nin yakın bir dostu ve stratejik ortağı olan İsrail'in ilk kez olarak düşman bir devlete yakışacak bir tanımla etiketlenmesi oluyor" ifadesine yer verildi.

Türkiye'nin yaptığı bu yeni tanımın, ortak tatbikatların iptali ve diplomatik ambargo gibi bazıları zaten yürürlüğe konulmuş pratik sonuçları da olduğu belirtilen yazıda, bu kararın gelecekteki ilişkileri de etkileyeceği vurgulandı. İki ülke ilişkilerindeki kötüye gidişin Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 2002 yılında iktidara gelmesiyle başlamadığı ifade edilen yazıda, "Dökme Kurşun Harekatı'na kadar altı yıl boyunca iki hükümet ve iki halk, ortak çıkarları paylaşan sağlam ortaklar gibi davranmışlardır" denildi.

Türkiye'nin bir taraftan İsrail'i eleştirirken, ülkedeki Kürt militanlara yönelik mücadelesinin de "İsrail'in savaşından farklı olmadığı" öne sürülen başyazıda, Türkiye'nin İran'a yaklaştığı, Suriye ile yakın bağlarının ise sadece İsrail tarafından değil, genel olarak şüpheyle karşılandığı iddia edildi.

Ancak İsrail ve Türkiye'nin, siyasi anlaşmazlık döneminde de nasıl başarılı ve yakın ilişkilere sahip olacaklarını bildiği ifade edilen başyazıda, halihazırda iki ülke arasındaki bağların kopmanın eşiğinde olduğu dile getirildi. "Prestij saplantısının üstesinden gelmeli ve ilişkileri, harabe halinden çıkarıp yeniden canlandırmaya yönelik her türlü çabayı göstermeliyiz" denilen yazıda, ayrıca İsrail'de de, Gazze'ye giden filoya yapılan operasyonun tam bir başarı olarak görülmediği, daha da ötesinde filoyu durdurma kararının tam aksi sonuçlar getirdiği ve İsrail'in uluslararası baskı altında, Gazze'ye uygulanan ablukayı kolaylaştırmak durumunda kaldığı ifade edildi. İsrail ordusunun Gazze'ye yardım amacıyla yola çıkan gemilerden Mavi Marmara'ya 31 Mayıs'ta uluslararası sularda seyir halindeyken düzenlediği operasyonda 9 Türk ölmüş, Türkiye İsrail'in özür dilemesini ve ölenlerin yakınlarına tazminat ödemesini istemişti.