İsrail, Erdoğan'ın ziyaretine sıcak bakmıyor

İsrail, Ortadoğu'da son dönemde yaşanan gelişmelere işaret ederek Türkiye-İsrail hattında ilişkilerin bir an önce rayına oturtulmasından yana olduğu mesajı verirken Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Gazze ziyareti planına sıcak bakmadığını da ortaya koydu.

cumhuriyet.com.tr

Yaklaşık 2 hafta once ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin İstanbul'da "Gazze ziyareti için doğru bir zaman değil" şeklindeki çıkışının ardından İsrail'den ziyarete ilişkin çekinceler halihazırda iki ülke arasında yeniden ilişkilerin normalleşmesi sürecini baltalamaktan kaçınırcasına daha düşük bir tonda dile getiriliyor.

İstanbul Kültür Üniversitesi bünyesindeki Küresel Siyasal Eğilimler Merkezi ile Kudüs'teki Van Leer Enstitüsü ve Friedrich Ebert Vakfı'nın Kudüs'te düzenlediği çalıştay çerçevesinde bir grup Türk gazeteciye konuşan İsrail Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir diplomat, Mavi Marmara saldırısı sonrasında iyice kopan ilişkiler, uzun bir zaman sonra Ankara'nın özür talebinin yerine getirilmesi ve geçen hafta İsrailli heyetle mağdurlara ilişkin tazminat görüşmelerinin ilk turunun Ankara'da gerçeklesmesi sürecine atıfta bulunarak artık iki ülke arasında yeni  bir sayfanın açılması gerektiği mesajı verdi.  Bölgede demokrasiye sahip  iki ülkenin sadece Türkiye ve İsrail olduğuna, stratejik işbirliğinin sağlanmasının önemine vurgu yapan yetkili "Arap Baharı" ve sonrasında bölgede yaşanan gelişmelere atifta bulunarak  "Ortadoğu 2.5 yıl önceki gibi değil, durum İsrail kadar Türkiye için de değişti" diye konuştu.

Mavi Marmara olayının iki ülke arasına mesafe koyduğunu kaydeden yetkili bunun bir an once aşılması, iki tarafı  da ilgilendiren önemli konuların konuşulmaya başlanması gerektiğine işaret etti.
 

Türkiye'den kimi zaman gelen İsrail karşıtı söylemlere  ilişkin bir soru üzerine ise 2.5 yıldır Türkiye konusunda sessizlik politikası izlediklerini savundu.  Benzer politikayı bölgedeki gelişmeler çerçevesinde değişimlere sahne olan ülkeler için de uyguladıklarını, iç gelişmelere karışmadıklarını söyledi. Bölgede kimi otokratik rejimlerin düştüğünü ancak oluşan boşluğu kimi yerde Müslüman Kardeşler hareketinin doldurduğunu, bunun kendilerinde kaygıya neden olduğunu da dile getirdi.

Israilli yetkili, Erdoğan'in Gazze'ye gitme planlarına ilişkin ise bu yönde bir ziyaretin iki ülke arasında ilişkilerin geliştirilmesine katkı sağlamayacağı, Filistin sorununun çözümüne ilişkin de iyi bir yol olmayabileceği görüşünü belirtti. Ayrıca İsrail'in Hamas konusundaki tutumunun halihazırda Türkiye tarafından bilindiğini de vurguladı.

İsrailli diplomat diğer yandan Mavi Marmara saldırısında yaşamını yitirenlere yönelik Türkiye'nin talepleri arasında yer alan ilki yaklasik 10 gün önce Ankara'da gerçekleşen tazminat konusuna ilişkin görüşmelerin İsrail'de yapılacak ikinci turunun çok yakında olacağını da belirtti. Yetkili tazminat görüşmelerinin içeriğine yönelik ayrıntı vermedi.

Yetkilinin Gazze'ye yönelik abluka uygulamadıklarını savunan ifadeleri ise dikkat çekti. Türkiye'nin İsrail ile ilişkilerin normalleştirilmesine yönelik talepleri arasında yer alan Gazze ablukasının kalkmasina ilişkin bir soruyu yanıtlayan diplomat Hamas'ın kontrolündeki Gazze'den kendilerine yönelik bir güvenlik sorunu olduğu kaydederek şunları söyledi: "Abluka olayı yoktur, insani kriz de. İnsanlar tüm ihtiyaçlarına ulaşabiliyor, marketler var... Bu arada Türkiye bölgede bir hastane inşa ediyor, İsrail de malzemelerin tedariki konusunda yardımcı oluyor."

İsrail için en öncelikli tehdidin İran olduğu görüşünü yineleyen diplomat, Suriye'de Esad rejiminin eninde sonunda gideceğini, bu sürecin İran, Lübnan Hizbullahı eksenini kıracağını umduklarına da vurgu yaptı. Diğer yandan ise Suriye muhalefetinin dağınık yapısı, cihatçı grupların bölgeye girişinin de kaygi yarattığını, Suriye'nin geleceği konusunda bilinmezleri oluşturduğunu söyledi.

Diplomatın geçen hafta bazı İsrailli askeri yetkililerinin "Esad yönetimi Suriye'de kimyasal silah kullanmıs olabilir'' yönündeki açklamalarına ise temkinli yaklaştıği görüldü.