İsrail Cumhurbaşkanı'ndan barış çağrısı

İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, Filistinliler ile barış görüşmelerinin bir an önce başlatılması ve geliştirilmesi çağrısında bulundu.

cumhuriyet.com.tr

İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, İsrail Parlamentosu'nun açılışında yaptığı konuşmada, ''Gördüğüm kadarıyla, İsrail devletinin inşası, barış süreci gerçekleştirilemediği sürece tam olarak tamamlanmayacak'' diye konuştu. Peres, barış için Filistinli bir ortak bulunmadığını söyleyenler olduğunu belirtirken, duygusal bir açıdan bunun doğru olduğunu ifade etti, ancak barışın önemine vurgu yaptı.

İsrail'in Ürdün ve Mısır ile barış anlaşmalarını örnek gösteren Peres, ''Ne Ürdün ne de Mısır ile aramızdaki barış bir sevgi barışı olmamıştır. Zaman zaman bizi tahrik bile ediyorlar'' dedi. Ancak Peres, Mısır ile 30, Ürdün ile ise en az 15 yıldır süren barış süresince herhangi bir savaşın meydana gelmediğine işaret etti. Peres, İsrailli milletvekillerine ''(Filistinlilerle) müzakerelerin parmaklarınızın arasından kayıp gitmesine izin vermeyin'' diye seslenirken, 100 yıldan fazla süren bu mücadele ve kan dökülmesine son vermek için ellerinden gelen çabayı gösterip, tüm güçlerini ortaya koymalarını istedi.

İsrail Cumhurbaşkanı, ''Kimi savaşlar zorunluluktan doğar, kimi barışlar da zorunluluk sonucu. Benim gözümde, zorunluluktan doğan bir barış bile asla sonu gelmeyen süreçlere tercih edilir'' diye konuştu. Peres, kamuoyunun çoğunluğunun da iki devletli çözüme destek verdiğini belirterek, ''Daha iyi bir alternatif yok'' dedi.
 

'İsrailli lider veya askerlerin yargılanmasına izin vermem'

Öte yandan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da İsrailli lider veya askerlerden hiçbirin ''savaş suçları'' gerekçesiyle yargılanmasına izin vermeyeceğini söyledi. Netanyahu, parlamentodaki açılış konuşmasının büyük bölümünü BM İnsan Hakları Komisyonu tarafından hazırlatılan ve İsrail'i Gazze'deki son operasyon sırasında savaş suçları işlemekle suçlayan Goldstone Raporu'na ayırdı.

Netanyanu, ''Bu çarpık komisyon tarafından yazılan çarpık rapor İsrail'in en temel hakkı olan kendisini savunma hakkını tehlikeye atıyor. Bu rapor terörü teşvik edip, barışı tehlikeye sokuyor. Burada bir kez daha açıklamak istiyorum. İsrail kendini savunmazsa, barış için hiçbir fırsatı kullanmaz'' dedi.

Netanyahu, raporun İsrailli liderleri, komutanları ve ordunun askerlerini ''savaş suçlusu'' olarak gösterdiğini, ancak, gerçeğin bunun tam tersi olduğunu anlattı. Netanyahu, Hamas'ın İsrail'i yoketmek isteğini açıkladığını, roket saldırılarında bulunduğunu ve İsrailli asker Gilad Şalit'i de kaçırdığını hatırlatırken, İsrail vatandaşlarını savunmak için karar alan liderlerle, savaşta yer alan komutan ve liderlerden hiçbirisinin Lahey'deki uluslararası mahkeme önüne çıkarılmasına olanak vermeyeceklerini vurguladı.

Parlamentonun Arap milletvekillerinden Birleşik Arap Listesi-Ta'al üyesi Talib El-Sana ise Netanyahu'nun konuşmasına tepki gösterdi. El-Sana, Netanyahu'nun gerçekleri çarpıtmaya çalıştığını söyledi ve ''İsrail, Gazze savaşının kurbanı değil, saldırgan tarafıydı. İsrail'in Gazze'de, Gazzeliler'in yaptığı gibi, kendini savunmak diye bir hakkı yok'' diye konuştu.