İsrail, 1915 olaylarını neden soykırım olarak tanımıyor?
Eldad Ben Aharon, İsrail'in 1915 olaylarını neden soykırım olarak tanımadığına ilişkin alışılmışın dışında bir değerlendirmede bulundu.
Mustafa Birol Gügerİşte Haaretz'de yayınlanan o makaleden satır başları;
Son yirmi yıldır İsrail’in Ermeni soykırımı politikasına yönelik ilgi artıyor. Akademisyenler, siyasetçiler, gazeteciler, aktivistler ve halk, İsrail’in "Ermeni iddialarını soykırım olarak tanımama" konusundaki sabit tutumuna ilişkin nedenleri anlamaya çalışıyor.
Geleneksel kanı, "İsrail, Türkiye ile ilişkileri önemsiyor" veya "İsrail, Azerbaycan'ı Ermenilere tercih ediyor" gibi hükümlere işaret ediyor.
Ancak, gerçek daha karmaşık...
"ERDOĞAN İSRAİL'İ SOYKIRIMLA SUÇLADI"
Birkaç yıldır esen soğuk diplomatik rüzgârlara rağmen İsrail, Türkiye ile önemli ekonomik ve stratejik bağlarını sürdürüyor. Ancak Türkiye ile çok daha derin ilişkileri olan diğer devletlerin tanıma politikalarını incelersek, Ankara ile aralarındaki bağlar ile soykırımı tanıma arasında bu kadar değişmez bir ilişki olmadığını görürüz. Bu durumda İsrail ile Türkiye arasındaki karşıtlık daha da çarpıcı hale gelir.
Sol görüşlü Meretz partisi 1989'dan beri her 2 Nisan'da Ermeni soykırımı tasarısını Knesset'ten geçirmeye çalışıyor, ancak başarısız oluyor. Erdoğan'ın 2014'teki sert açıklaması da sonucu değiştirmedi. Türkiye Mayıs 2018'de, 61 Filistinlinin İsrail ordusu tarafından öldürülmesinin ardından İsrail'in büyükelçisi Eitan Na'eh'i sınır dışı etti. Erdoğan, "terörist devlet" olarak tanımladığı İsrail'i, Filistinlilere karşı "soykırım" yapmakla suçladı. Ancak bu kriz bile Knesset'teki kadranı hareket ettirmedi.
Peki, değişen jeopolitik koşullar üç NATO müttefikini (Amerika Birleşik Devletleri, Almanya ve Hollanda) etkiliyorsa, neden İsrail'i etkilemiyor?
"SORUNLU DENGELER"
Kilit nokta, Türkiye ile ilişkilerin bozulma riski veya Azerbaycan'ın baskısından ziyade İsrail’in kendi parçalanmış demokratik süreçleri.
Kısacası sorun, İsrail’in yasama ve yürütme organları arasındaki sorunlu dengeler ve "yürütmenin Knesset üzerinde sahip olduğu sınırsız güçte" somutlaşıyor.
İsrail'in tuhaf siyasi kültürü gereği yürütme, birçok oylamada sıkı koalisyon disiplini uyguluyor.
"Koalisyon birliği, Knesset üyelerinin hareket özgürlüğünden üstün olduğu için geriye çok az manevra alanı kalıyor."