İşkenceye yine takipsizlik
Tekirdağ F Tipi Cezaevi’nde gardiyanların saldırısına uğradığı iddia edilen Cemal Bozkurt’un savcılığa yaptığı şikâyete ilişkin, ‘delil yok’ denilerek takipsizlik kararı verildi.
Seyhan AvşarTekirdağ 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nde ağırlaştırılmış müebbet hapis hükümlüsü olan Cemal Bozkurt’un, çok sayıda gardiyanın saldırısına uğradığı iddiasıyla yaptığı şikâyet takipsizlikle sonuçlandı. Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kovuşturmaya yer olmadığı kararında, “Müştekiler ve mağdur vekillerinin iddialarının soyut beyan düzeyinde kalmaktadır. Somut olayda iddianame düzenlenmeyi gerektirir yeterli somut ve inandırıcı delil bulunanamamıştır” denildi. Bozkurt’un avukatı Zehra Şahin ise Tekirdağ Sulh Ceza Hakimliği’ne itiraz etti. Cemal Bozkurt, 4 Aralık günü ailesiyle yaptığı telefon görüşmesinde, gardiyanlar tarafından dakikalarca şiddete maruz kaldığını ve durumunun iyi olmadığını söyledi. Avukatları ise 19 Aralık günü Bozkurt’u ziyarete gittiler. Üzerinden iki hafta geçmesine rağmen Bozkurt’un kolunda, bacağında ve kafasında morluklar ve şişlikler olduğunu tespit eden avukatlar Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Aynı cezaevinde kalan hükümlülerde Bozkurt’un uğradığı işkence ile ilgili Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı’na hitaben dilekçe yolladılar. Suç duyurusu ve dilekçelere rağmen Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verdi. Başsavcılığın kararında, Cemal Bozkurt’un odasına sayım için girildiği sırada, Bozkurt’un bahçe kapısına yakın şekilde oturduğu, gardiyanların kenara çekilmesi konusunda uyarılara uymayarak, “İstediğim yerde otururum. Karışamazsınız. Sayımınızı alın gidin. Keyfi uygulama yapmayın” dediği belirtildi. Yaşanan olayla ilgili Bozkurt hakkında disiplin soruşturmasının açıldığının belirtildiği kararda, Bozkurt’un ücret karşılığı çalıştığı işten bir ay süre ile yoksun bırakılması kararı verildiği aktarıldı. Bozkurt’a yönelik herhangi bir zor kullanma olmadığının belirtildiği kararda, “Arbede ortamı yaşanmaması nedeniyle Adli rapor alınmasını gerektirecek bir durum oluşmadığının tespit edildiği bu haliyle müştekiler ve mağdur vekillerinin iddialarının soyut beyan düzeyinde kaldığı, somut olayda iddianame düzenlenmeyi gerektirir yeterli somut ve inandırıcı delil bulunamadığı anlaşılmakta olay hakkında kanun adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir” denildi.
‘Peşini bırakmayacağız’
Avukat Zehra Şahin, Bozkurt’u görmeye gittiklerinde işkence izlerinin durduğunu söyledi. Yaşanan bu durum ile ilgili olarak derhal Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikâyet dilekçesi sunduklarını anımsatan Şahin, “Bizden ayrı olarak işkence olayına ve gardiyanların saldırısına şahit olan yan hücrelerdeki mahpuslar da ayrı ayrı suç duyurusu dilekçesi vermişler. Savcılık bir araştırma yapmadan, delilleri toplamadan, tarafların tanıkların ayrıntılı bilgi ve görgüsüne başvurmadan, müvekkilimizin hastane sevkini yapmadan dosyada takipsizlik kararı vermiştir. Savcılık açıkça, ‘İşkence vakasını soruşturmak istemiyorum’ demiştir” dedi. Takipsizlik kararına itiraz ettiklerini aktaran Şahin, şunları söyledi: “Sulh Ceza Mahkemesi itirazımızı kabul ederse savcılık kamu davası açmak zorunda. Ancak Sulh Ceza Hakimliği ne karar verirse versin bu saldırının ve işkencenin peşini bırakmayacağız. Saldırgan kamu görevlileri mutlaka birgün hukuk önünde hesap verecekler. Hapishanelerde, karakol ve gözaltı merkezlerinde işkence münferit değil sistematiktir. Hatta işkence ve kötü muamelenin yaşanmadığı örnekler istisna durumdadır. Unutmamalıyız ki hukuk tanımayan, yargı koruması altına alınmış devlet şiddeti hapishanelerle sınırlı değildir ve orada kalmaz, toplumun tamamına yönelir.