İşkenceye bildik savunma

Vali, avukatı darp eden Cumhurbaşkanlığı korumaları hakkında soruşturma izni vermedi

Alican Uludağ

Sürenoğlu, darp edilmişti. 

Vali Ali Yerlikaya, gözaltı sırasında polislerin Sürenoğlu’na orantılı şekilde güç kullanmalarının “görevleri gereği olduğunu” savunurken, yüzündeki yaralara ilişkin de “Götürüldüğü araç içerisinde beklerken aracın sert kısımlarına kafasını vurarak kendisine zarar verdi” iddiasında bulundu.

İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, avukat Sertuğ Sürenoğlu’nu darp eden Cumhurbaşkanlığı korumaları hakkında soruşturma izni vermedi. Vali Yerlikaya, gözaltı sırasında polislerin Sürenoğlu’na orantılı şekilde güç kullanmalarının “görevleri gereği olduğunu” savunurken, yüzündeki yaralara ilişkin de “Götürüldüğü araç içerisinde beklerken aracın sert kısımlarına kafasını vurarak kendisine zarar verdi” iddiasında bulundu.
Avukat Sertuğ Sürenoğlu, Demirören-Kalyoncu ailelerinin düğününün yapıldığı Çırağan Sarayı’nın önündeki trafiğin neden kesildiğini sorduğu için Cumhurbaşkanlığı korumaları tarafından gözaltına alınarak araç içerisinde darp edilmişti. Başta Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu’nun aralarında bulunduğu baro başkanlarının şikâyeti üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmış ve korumalar hakkında valilikten soruşturma izni istemişti. İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, “polisler E.T. ve E.F.A. hakkında soruşturma izni verilmemesine” karar verdi.
Sürenoğlu’nun “polislerin tutanağı zorla imzalattıklarına” ilişkin ifadesine değinilen kararda, “Kendisinin hukuk fakültesi mezunu ve aynı dalda doktora öğrencisi olduğu düşünüldüğünde, bu tür hukuki konularda nasıl davranması gerektiğini biliyor olması gerektiği, 35 yaşında olgun ve eğitimli bir insan olduğu döşünüldüğünde, Çırağan Oteli’nde, merkezi bir yerde, kalabalık bir ortamda, kendisini tehlikede hissetmesi ve bu tutanağı imzalamak zorunda kaldığını söylemesinin hayatın olağan akışına uymadığının değerlendirildiği” savunuldu.

‘Görevlerini yaptılar’
Kararda, hastaneden alınan raporda belirtilen yaralanmalara dikkat çekilip bu konuda Sürenoğlu suçlanırken, “polislerin görevini yaptığı” savunuldu. Kararda Sürenoğlu’nun hastaneden aldığı darp raporundaki bulgular tek tek sıralanarak “Bu bulguların avukat Sürenoğlu’nun kamera kayıtlarından da anlaşıldığı üzere görevli polislere agresif davranışlarda bulunması ve direnmesi sonucu görevli polislerin de bu direnişe karşı PVSK’nin 16. maddesi uyarınca yetkilerini kullanması sonucu meydana gelebileceği değerlendirilmiştir. Zira avukat Sürenoğlu, Sayın Cumhurbaşkanı’nın makam aracına hamle yapmadan önce üç aynı noktada trafik polislerine tepkide bulunduğunu ifadesinde belirttiği, bu durumun da hayatın olağan akışına uymadığı ve agresif davranış olabileceği değerlendirilmiştir” ifadelerine yer verildi.
Kararda, bir ülkenin cumhurbaşkanı veya devlet başkanının korunması gereken kişiler içerisinde birinci sırada olduğu belirtilerek, bu korumayı yapan görevlilerin en ufak bir ihmal veya hatalarının telafisi mümkün olmayan çok büyük olaylara sebebiyet verebileceği iddia edildi. “Bu sebeple, bahse konu olayda, Cumhurbaşkanı’nı korumakla görevli polislerin, Cumhurbaşkanı’nın makam aracına doğru hamlede bulunan ve yüksek sesle bağırarak el kol hareketleri yapan Sürenoğlu’nu yakalamaları, muhafaza altına almaları ve bu esnada orantılı şekilde bir güç kullanmalarının görevleri gereği olduğu” savunuldu.