İşimizi neden yapıyoruz?

Aslında bu başlığı bence her insan hayatında en az bir kere kendine sormalı. Çok klasik belki ama evet, önce sevdiğimiz işi yapmamız gerekiyor. Çünkü gerçekten seviyorsak tatmin olabiliyoruz.

cumhuriyet.com.tr

Bazen yaptığımız işi neden yaptığımızı unutuyoruz. Unuttuğumuz noktada ya işin hakkını vermemeye başlıyoruz ya da hırsımız bizi esas amaçtan uzaklaştırıyor.

İkisi de tatsız bir durum. Vakit doldurmak için gelinen işlerle ömür dolmuyor. Ancak hırsla yapılanlar da çok ürkütücü oluyor. Hatta zarar verici. Kişi bir yerde kontrolden çıkıyor ve esas isteğinin ne olduğunu unutuyor.

İkisinin özünde boşa giden bir hayat var. İşimiz en az sekiz saatimizi kapladığı için bu anlamda önemli.

Hırsa ya da heyecansızlığa yenilmiş hayatlar yaratıyoruz. Ve o kadar rutine dalıyoruz ki, durup ben bu işi neden yapıyorum diye sorgulamak aklımıza bile gelmiyor. Sonuçta kendi hayatımızı, kendi ellerimizle zincirlemekle kalmayıp, farkında olmadan hayatımızı yaşanmaz kılıyoruz.

Yorgun beyinler, yorgun vücutlar böyle meydana geliyor. Tatile bile gitsek dinlenemeyen bakışlar böyle oluşuyor. Hayata yüzde yüz kendini veremeyen insanlar böyle meydana geliyor. Ama dahası mutsuz olup neden mutsuz olduğunu bilemeyen ve mutluluğu kendinde değil de bir başkasında arayan insanlar da böyle oluşuyor.

Tabi bu noktadan sonra hayata geliş nedenimizi sorgulamak hayal oluyor. Dünyaya neden geldiğimiz ve kendimizi ne kadar şekillendirip beslediğimiz ayrıntı bile olamıyor.

Sonrasında, ya işi sırasında sıkıntıdan internette dolanan insanlar oluyoruz ya da hırstan hayatı kararan ama farkında olamayan... Sonuçta her ikisinde de olan kendi hayatımıza oluyor...