IŞİD'in Türkiye'deki ilk kanlı eyleminin cezası belli oldu

IŞİD'in Türkiye'de düzenlediği ilk kanlı eylem olarak kayıtlara geçen Niğde'nin Ulukışla İlçesi'ndeki silahlı saldırı davasında tutuklu 3 IŞİD'li 10 kez ağırlaştırılmış müebbet ve yüzlerce yıl hapis cezasına çarptırıldı.

DHA


 IŞİD terör örgütünün Türkiye'de düzenlediği ilk kanlı eylem olarak kayıtlara geçen, Niğde'nin Ulukışla İlçesi'ndeki 3 kişinin şehit edildiği, 8 kişinin yaralandığı silahlı saldırıyla ilgili 4'ü tutuklu 9 sanığın yargılandığı davanın bugünkü 8'inci duruşmasında karar verildi. Yabancı uyruklu IŞİD'li Benyamin Xu 4 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ile 179 yıl 6 ay hapis ve 225 bin TL idari para cezası, Çendrim Ramadani 5 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ile 174 yıl 6 ay hapis ve 225 bin TL idari para cezası, Muhammed Zakiri ağırlaştırılmış müebbet hapis ile 124 yıl 6 ay hapis ve 225 bin TL idari para cezası, diğer tutuklu sanık Azerbaycanlı Fuad Mövsümöv ise 13 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Niğde Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki karar duruşması, saat 11.00'de başladı. IŞİD'li tutuklu sanıklar ve diğer tutuklu sanık Fuad Mövsümöv ile tutuksuz Türk uyruklu Mehmet Aşkar, K.Ö., H.Y., K.Y. ve A.Y.'nin yargılandığı davaya, teröristlerin şehit ettiği Jandarma Astsubay Üstçavuş Adil Kozanoğlu'nun babası Duran ve annesi Hatice Kozanoğlu ile kardeşleri Şuayip ve Tayfun Kozanoğlu ile avukatları katılırken, polis memuru Adem Çoban'ın yakınlarından kimse katılmadı. Tutuklu sanıklar daha önceki duruşmalarda olduğu gibi yine mahkeme salonuna getirilmeyip bulundukları Ankara Yüksek Güvenlikli F Tipi Kapalı Cezaevi'nden SEGBİS sistemiyle ve tercümanları ile duruşmaya katıldı. Tutuksuz sanıklar ise katılmadı.

SAVCI 4'ER KEZ MÜEBBET İSTEMİŞTİ

Geçen duruşmada mahkeme savcısı son mütalaasını vererek Benyamin Xu ve Çendrim Ramadani'nin 'Görevini yerine getiren kamu görevlisini öldürme, bir suçu gizlemek amacıyla öldürme, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs' suçlarından 4'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis; 'Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi, kamu görevini yerine getiren kişiyi kasten öldürmeye teşebbüs ve yağma' suçlarından 280 yıl 6'şar ay hapsini istedi. Savcı ayrıca Çendrim Ramdani'nin yolcu otobüsüne ateş açarak bir yolcuyu yaraladığı için cezasının 'Kasten yaralama' suçundan da 4 yıl 6 ay daha artırılıp 285 yıla çıkarılmasını istedi.

Savcı, diğer IŞİD'li Muhammed Zakiri'nin ise Astsubay Adil Kozanoğlu ve polis memuru Adem Çoban ile kamyon şoförü Turan Yaşar'ın şehit edilmesi olaylarında yer almadığının anlaşıldığını belirterek 'Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis ve çeşitli suçlardan 258 yıl hapisle cezalandırılmasını talep etmişti.
Savcı, tutuklu sanık Azerbaycanlı Fuad Mövsümöv'ün 'Terör örgütüne üye olma ve resmi belgede sahtecilik' suçlarından 22 yıl 6 ay hapis, tutuksuz sanıklardan Mehmet Aşkar'ın 'Silahlı örgüte üye olmak' suçundan 15 yıl hapsini isteyen mahkeme savcısı, diğer tutuksuz sanıklar taksi şoförü K.Ö. ile H.Y., K.Y. ve A.Y.'nin beraatını istemişti

"BEN KİMSEYİ ÖLDÜRMEDİM"

Duruşmada Mahkeme Başkanı Onur Yerdelen, sanıklardan son savunmalarını yapmalarını istedi. Muhammed Zakiri ile Çendrim Ramadani susarken, Benyamin Xu, tercüman aracılığıyla "Ben mahkemeye yazılı beyanda bulundum. Beyanımı aynen tekrar ediyorum. Olayın başından beri ölüm tehdidi altındaydım. Ben kimseyi öldürmedim. Bunlar delille sabittir. Olaylar sırasında çocuktum. Memleketime götürülmek için kandırıldım. Evime dönmek istiyordum" diye savunma yaptı.
Fuad Mövsümöv ise yine suçlamaları kabul etmeyerek, "Suçsuz olan bir insana ceza vermekle kaybolan adalet geri gelmez, yaralı mağdurların yaraları kapanmaz" dedi.

Mahkeme Başkanı Yerdelen daha sonra karar vereceğini belirterek sanıklara son sözlerini sordu. IŞİD'liler susarken, Fuad Mövsümöv, "Bana karşı anlayışlı olun" dedi.

Niğde Barosu tarafından atanan avukatlardan Benyamin Xu'nun avukatı sanığın beyanına göre ceza verilmesini istedi. Muhammed Zakiri ile Çendrim Ramadani'nin avukatları da sanıkların beratını isteyip, "Takdir mahkemenindir" dedi.

Şehit Adil Kozanoğlu'nun annesi Hatice Kozanoğlu ise "Cezanın hemen verilmesini istiyorum" dedi.

KARAR

Mahkeme Başkanı Onur Yerdelen'in duruşmaya 45 dakika ara vermesinden sonra açıklanan karara göre, Benyamin Xu 4 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ile 179 yıl 6 ay hapis ve 225 bin TL idari para cezası, Çendrim Ramadani 5 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 174 yıl 6 ay hapis ile 225 bin TL idari para cezası ve Muhammed Zakiri ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 124 yıl 6 ay hapis ve 225 bin TL idari para cezası, diğer tutuklu sanık Azerbaycanlı Fuad Mövsümöv ise 13 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti, diğer tutuksuz sanıklar taksi şoförü K.Ö. ile H.Y., K.Y. ve A.Y.'nin beraatına karar verirken, 'Silahlı örgüte üye olmak' suçundan 15 yıl hapsi istenen Mehmet Aşkar'ın dosyasını ise ayırdı.

Duruşma sonunda kararı değerlendiren öldürülen kamyon şoförü Turan Yaşar'ın ailesinin avukatı Ali Çil, "Doğru bir karar. Adalet yerini buldu" dedi.

TEDAVİ İÇİN GİTTİKLERİ SAĞLIK OCAĞINDA YAKALANDILAR

IŞİD'in Türkiye'deki ilk kanlı eylemi olarak bilinen saldırı 20 Mart 2014'te Niğde'nin Ulukışla İlçesi'nde meydana geldi. K.Ö.'nün yönetimindeki taksi ile İstanbul'a gitmek üzere Hatay'dan yolan çıkan Benyamin Xu, Çendrim Ramadani ile Muhammed Zakiri, Ulukışla-Adana Otoyolu'nun Gedeli viyadüğündeki rutin yol kontrolünde taksiyi durdurmak isteyen güvenlik güçlerine otomatik tüfeklerle ateş açarak Jandarma Astsubay Üstçavuş Adil Kozanoğlu ile polis memuru Adem Çoban'ı şehit edip 7 asker ve yolcu otobüsündeki 1 kişiyi de yaraladıktan sonra gasp ettikleri kamyonun şoförü Turan Yaşar'ı da öldürerek kaçtı. Çatışmada yaralan ve tedavi için Eminlik Köyü'ndeki Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu'na giden teröristlerden 2'si burada, diğeri de Köşkönü Köyü'nde yakalandı.