IŞID firari sanıkları Kırmızı Bülten'le aranacaklar

Ankara Garı'nda 10 Ekim 2015'de terör örgütü IŞID saldırısı sonucu 101 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin 36 sanığın yargılandığı davada mahkeme ara kararını açıkladı. Firari sanıklar için de kırmızı bülten çıkartılmasına hükmetti.

DHA

 

 

 

 

 

 



Ankara Garı'nda 10 Ekim 2015'de terör örgütü IŞID saldırısı sonucu 101 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin 36 sanığın yargılandığı davada mahkeme ara kararını açıkladı. Mahkeme, müşteki avukatlarının ısrarla dile getirdikleri, polislerin kullandığı biber gazının ölümlere yol açıp açmadığına ilişkin müşteki beyanlarının çözümünün ve avukatların mahkemeye sunduğu belgelerin, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosuna gönderilmesine karar verdi. Tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, firari sanıklar için de kırmızı bülten çıkartılmasına hükmetti.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmanın öğleden sonraki bölümünde müşteki ifadelerine ara verilerek, önceki duruşmalardaki taleplere ilişkin mahkemeye gelen evraklar okundu. Ardından gelen evraklar konusunda müşteki ve sanık avukatları ile sanıkların savunmaları alındı.

SANIKLARIN TAMAMI TAHLİYE İSTEDİ

Gelen evraklar üzerinden savunmaları alınan sanıkların tamamı suçsuz olduklarını, patlamayla ve örgütle ilişkileri bulunmadığını söyleyerek tahliyelerini istedi. Sanıklardan bazıları ise kendilerine yöneltilen suçlamanın patlamaya yönelik olmadığını, suçlamanın örgüt üyeliği olduğunu belirterek dosyalarının ayrılmasını talep etti.

AVUKATLAR İHMALİ BULUNDUĞUNU İDDİA ETTİKLERİ KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANMASINI İSTEDİ

Müşteki avukatları, bir hafta süren duruşma boyunca 125 müştekinin dinlendiğini ve hemen hemen hepsinin olay yerinde polisin biber gazı sıktığını, miting öncesi polisin güvenlik önlemi almadığını ve patlama sonrası yaralılara yardımın çok geç yapıldığını anlattıklarını söylediler. Söz alan Avukat İlke Işık, "Soruşturmanın başından beri söylediklerimizi, ülkenin dört bir yanından gelmiş 125 müvekkilimiz ifade etti. 10 Ekim'de yaşananlar anlattılar, öncesini de anlattılar. Mesela ne kadar rahat geldiklerini anlattılar. Araçların hiç durdurulmadığını anlattılar. Şehirlerarası yolculuğa kapalı olan Kızılay'dan Sıhhiye'ye otobüsle gittiklerini anlattılar. Bu 3 şeyi ortaya koyuyor. İstihbaratlara rağmen önlem almak yerine önlemler zayıflatılmış. Bütün mitinge katılanların açıklamaları üzere polisin az olmasından kaynaklı özel bir durum var. Bu artık tutanaklara geçmiştir. Patlamalardan sonra neler yaşandığını dinledik. Polis yaralıların üzerine gaz sıkıyor. Aklın mantığın alamayacağı şeyler yaşanıyor. Orada sağlık hizmeti ulaştırılması gerekirken yapılmıyor. Bunları size ilk gün söylemiştik, ama abarttığımızı düşündünüz. Şimdi önünüzde 125 beyan var. 125 tane çok somut beyan var. Bundan sonra davayı mevcut kapsamıyla sürdürebileceğimizin gerçekçi olmayacağını düşünüyoruz. Bunun artık bir suç duyurusu olduğunu ifade ediyoruz. Sizden suç duyurusunda bulunmanızı talep ediyoruz" diyerek sorumluğu bulunduğunu iddia ettikleri kamu görevlileri hakkında mahkemenin suç duyurusunda bulunmasını talep etti. Avukatları ayrıca saldırıdan önce IŞID üyelerinin emniyet ve MİT tarafından takip edildiği yönünde bilgiler içeren mülkiye müfettiş raporunun da dosyaya dahil edilmesini talep etti.

MAHKEME KARARINI AÇIKLADI

Taleplerin ardından duruşma savcısı mütalaasını verdi. Mütalaanın ardından mahkeme dava ile ilgili ara kararını açıkladı. Tutuklu sanıkların tutukluluk haline karar veren mahkeme müşteki avukatlarının kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunulması talebiyle ilgili belge ve müşteki beyanlarının Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Bürosu'ndaki ilgili dosyala gönderilmesine karar verdi. Mülkiye müfettiş raporunun da dosyaya girme talebini kabul eden mahkeme ayrıca bir kısım müştekinin beyanları sırasında kamu görevlileri ile ilgili sözleri nedeniyle de suç duyurusunda bulunulmasına ve tüm katılma taleplerinin kabulüne karar verdi. Duruşma 2-3-4 Mayıs tarihine ertelendi.