IŞİD-asker samimiyeti... Asker, IŞİD’in Türkiye sorumlusu Balı’ya “Şıhım” diyor
Gar Katliamı davasında kayıtlara giren görüşmede asker, IŞİD’in Türkiye sorumlusu Balı’ya “Şıhım” diyor. Görüşmelerde Balı askerleri tehdit ediyor.
Alican UludağIŞİD’in Türkiye sorumlusu olan firari İlhami Balı’nın Suruç ve Gar katliamlarının yaşandığı tarihler arasında yaptığı telefon görüşmelerinin kayıtları Ankara Tren Garı katliamı davasının dosyasına girdi. Kayıtlar, o dönem sınır emiri olan Balı’nın askerlerle telefonda görüştüğünü ortaya koydu. 5 Ağustos 2015 tarihli dinlemeye takılan bir görüşmede, İlhami Balı, kendisine “Şıhım” diyen askere, “Buralardan bi ihtiyacın varsa söylemen yeter” karşılığını verdi. Balı, başka bir görüşmede ise gözaltındaki bir örgüt üyesinin bırakılması için emniyetle takas pazarlığına girdi. 19’u tutuklu 36 sanığın yargılandığı Gar katliamı davasının görülmesine Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmada gelen belgelere karşı söz alan Avukat Tonguç Cankurt, davanın bir numaralı sanığı İlhami Balı ile bazı askerlerin dinlemeye takılan konuşmalarını açıkladı. IŞİD’in o dönem sınırdan rahatça girip çıktığına dikkat çeken Cankurt, “Emniyet bu görüşmeleri 10 Ekim katliamından 10 gün önce tutanak haline getirmiş. Bu tutanaklardan anlaşılıyor ki, Balı, sınırdan silah, canlı bomba ve insan geçişlerini organize ediyor. Balı ile görüşen kamu görevlilerinin tespit edilmesini istiyoruz. Öyle anlaşılıyor ki asker ve polis, İlhami Balı’ya bir telefon uzaklıkta. Bu kişilerden şikâyetçiyiz” dedi.
Balı’nın kayıtları
Cankurt’un duruşmada anlattığı ve dava dosyasına giren tutanaklara göre İlhami Balı, Kilis Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bir soruşturması kapsamında 24 Temmuz 2015 ile 24 Eylül 2015 tarihleri arasında dinlendi. Mahkeme, dinleme gerekçesini “IŞİD’in sınır geçişlerinin önlenmesi ve anında yakalanmaları” amacına dayandırdı.
Askeri tehdit etti
1 Eylül 2015’te IŞİD’in sınırda yaptığı saldırıda bir asker şehit olmuş, er Sefter Taş kaçırılmıştı. Bu olaydan bir gün sonra 2 Eylül 2015 tarihinde Balı, askerlerle yakın ilişkisi olduğu anlaşılan bir kişiyle görüştü, askerleri tehdit etti. Balı, “Vallahi benden bir haber bekliyorsun ama ben sana söylüyorum; o komutana söyle ben bir şey yapmadım. Şu ana kadar bu saatten sonra nerde bir asker varsa kafasına ben sıkacağım. Eğer bu askeri de ben elime geçirecem, ben kafasına sıkacağım. Resmini sana göndereceğim. Sen bu komutana gönderirsin tamam mı?” diyor. Görüşmede “Neden” diye soran askere Balı şu cevabı verdi: “Bir tane Türk kardeşi bu taraftan çıkarıyor. Askerler yakalamış, kafa göz bir şey bırakmamışlar. Eğer kaybolan askeri bulunca şeyhler buradaki emirler, al bunu gönder derse eğer ben onun kafasına sıkmazsam benim adım Ebubekir değil. Ben bulacam kafasına sıkacam abi. Resmini de size gönderecem.”
Tehditleri sürdürdü
Balı, 8 Eylül 2015’teki görüşmede de askerlere tehditlerini sürdürürken, MİT görevlisi olduğu öne sürülen kişiye mesaj gönderdi. Balı, görüşmede askerlerin Sefter Taş’ın kaçırılması konusunda kendisinden yardım istendiğini, buna karşılık kendi adamlarının dövülmesine tepki gösterdi. Balı, “Tamam sen şimdi dayına diyeceksin ki, ‘Ebubekir diyor ki, eğer o askerin kellesini ben kendisinin eline teslim etmezsem benim adım Ebubekir değil, Bizim adamlarımızı askerler dövüyor. Bir de yardım istiyorsunuz değil mi?” diyor.
'Unutturmak istiyorlar' Ankara Tren Garı’nda 10 Ekim 2015 tarihinde IŞİD tarafından yapılan canlı bomba saldırısında hayatını kaybeden 103 kişinin yakınları, Ankara Adliyesi önünde 8. duruşma için toplandı. CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker, CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın, TTB, Halkevleri ve KESK de destek için adliye önündeydi. 10 Ekim Barış Aileleri Derneği Başkan Yardımcısı İhsan Seylan katliamdan bu yana 30 ay geçtiğini belirterek, “Bize karşı açılan bunca davaya karşın, 10 Ekim katliamında açık sorumluluğu bulunan kamu görevlilerine ilişkin açılan herhangi bir dava bulunmamaktadır” dedi. Cumhuriyet’e konuşan CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker, 10 Ekim anmalarına izin verilmediğini ve ailelerin alana alınmadığını anımsatarak, “Cumhuriyet tarihinin en acı katliamını yok saymak istiyorlar, unutturmak istiyorlar. Barış ve demokrasi isteyen on binlerce insanı ölüme gönderenler katliamın anılmasını istemiyor” dedi. |