İSG-Sen Başkanı Sayar, iş güvenliği uzmanının tutuklanmasına tepki gösterdi: ‘Faciada sorumlu işveren’

Hendek’teki havai fişek fabrikasındaki patlamayı değerlendiren İSG-SEN Genel Başkanı İrfan Sayar, “İş güvenliği uzmanı rehberdir, danışmandır, tedbirleri almak işverenin sorumluluğudur. Facianın nedeni binalar arasındaki mesafelerin uygun olmaması ve binaların arasında bir duvar olmayışıydı” dedi.

Zehra Özdilek

İş Sağlığı ve Güvenliği Çalışanları Sendikası (İSG-SEN) Genel Başkanı İrfan Sayar, Sakarya’nın Hendek ilçesinde havai fişek fabrikasındaki patlamanın ardından, sözleşmeli iş sağlığı ve güvenliği uzmanı Aslı Bozkurt’un tutuklanmasına tepki gösterdi.

Sayar, “İş güvenliği uzmanı rehberdir, danışmandır, tedbirleri almak işverenin sorumluluğudur. Facianın nedeni binalar arasındaki mesafelerin uygun olmaması ve binaların arasında bir duvar olmayışıydı. Burada esas sorumluluk burayı sık sık denetleyenler ve çalışma izini veren kurumlardadır. Aslı bir günah keçisi olarak seçildi” dedi.

Sakarya’nın Hendek ilçesinde 3 Temmuz günü havai fişek fabrikasındaki patlamada 7 kişi ölmüş, 126 kişi yaralanmıştı. Kalan patlayıcıları taşıyan jandarma kamyonunda da patlama meydana gelmiş 3 asker şehit olmuştu.

Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma sonrası firma sahibi Yaşar Coşkun, fabrika müdürü H.A.V., ustabaşları E.Ö. ve A.A. ile fabrikanın sözleşmeli iş sağlığı ve güvenliği uzmanı Aslı Bozkurt mahkemece tutuklanmıştı.

Bozkurt ifadesinde, “Yaptırım gücüm yoktu. Aksaklık ve eksikliklerin giderilmemesi ve çalışmış olduğum iş yerlerinde en fazla tehlike arz eden işletmenin Coşkunlar olması nedeniyle 22 Mayıs 2020’de istifa mektubu verdim. Çünkü işçilerden sürekli şikâyet gelmekteydi. İşçiler ‘Aslı Hanım burası patlayacak. Başımıza bir şey gelecek. Bir şey yapın’ diyorlardı. Benim ise sözüm geçmiyordu” demişti.

‘TEFTİŞ YAPAMAZ’

İş sağlığı ve güvenliği uzmanlarının örgütlü olduğu İSG-SEN, üyeleri Aslı Bozkurt’un tutuklanmasına tepkili. İSG-SEN Genel Başkanı İrfan Sayar, Cumhuriyet’e yaptığı değerlendirmede, iş güvenliği uzmanının yönetmelikte bir rehber veya danışman olarak tanımlandığını belirterek, işyerinde alınacak tüm tedbirleri aldırmanın işverenin sorumluluğunda olduğunu söyledi.

İş güvenliği uzmanının bir denetmen veya müfettiş gibi teftiş yapamayacağını dile getiren Sayar, “Yaptığı tek şey tamamen danışmanlık ve rehberlik hizmetidir. İş güvenliği uzmanı iş yerinde yaptığı bir şeyi tek başına yapmaz. Risk analizini, acil eylem planını, tatbikatları, tespit öneri defterini tek başına yazmaz. Dolayısıyla iş güvenliği uzmanı işyerinde çalışan temsilcisi, destek elemanı, işveren ya da vekili, ustabaşı formenler bunlarla hep birlikte işyerindeki riskleri, tehlikeleri belirler çözüm yollarını işverene iletir” dedi.

‘İZİN VERENLER SORUMLU’

Sahada oluşabilecek tüm kazaların sorumlusunun işveren olduğuna değinen Sayar, “İş verenin tabii ki para kazanma hırsı ve üretim kar amacıyla çalışan birisi olduğu için iş sağlığı güvenliği tedbirlerini ve önlemlerini kulak arkası edebilir, düşünemeyebilir. Asıl faciaya götüren binalar arasındaki mesafelerin uygun mesafede olmaması ve binaların arasında bir duvar olmayışıydı. Tabii ki iş güvenliği uzmanı burada ‘Bu binaları yık, tekrar yap’ diyemez. Dolayısıyla esas burayı sık sık deneyetleyenler, buraya izin veren belediye, valilik, Çalışma Bakanlığı, İl Teftiş Kurulu yani bu denetleme ve teftiş görevi yüklenen kurumların sorumlulukları bulunuyor” ifadelerini kullandı.

Bozkurt’un “günah keçisi” olarak seçildiğini söyleyen Sayar şöyle devam etti: “Dolayısıyla meslektaşlarımız sürekli iş kazalarında bir günah keçisi oluyor. Hendek’teki kazada değil bütün kazalarda iş güvenliği uzmanları günah keçisi ilan ediliyor. Biz yıllardır iş kazalarından sorumlu tutulamayacağımızı anlatıyoruz.”