İşçiler sokağa çıkıyor

DİSK’in Ankara ve İstanbul’da başlattığı “Köleliğe Karşı Diren İşçi” kampanyasının Kasım ayı boyunca devam edeceği belirtilirken DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, iktidarın karşısında söz söyleme döneminin bittiğini savunarak “artık eylem zamanı” şeklinde konuştu.

cumhuriyet.com.tr

İranlı Fars Haber Ajansı, “Türkiye’yi büyük bir direniş bekliyor” başlığı ile verdiği haberde DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu’nun muhabirine verdiği demeci yansıttı. Ajansa göre, “rant için ormanları bile yağmalayan iktidarın karşısında söz söyleme döneminin bittiğini, artık eylem zamanı olduğunu” söyleyen Çerkezoğlu, “Her ilde, her işyerinde her DİSK’li Diren İşçi olacak. Kasım ayında sokakları ısıtacağız” dedi.
“KIDEM TAZMİNATINA DAİR KIRMIZI ÇİZGİLERİMİZ BELLİ”
Türk hükümetinin kıdem tazminatına ilişkin çalışmaları üzerinde duran Çerkezoğlu, “DİSK’in kıdem tazminatına dair kırmızı çizgileri bellidir ve konfederasyonumuz, bu kırmızı çizgileri çiğneyen herhangi bir pazarlığa girmeyi reddetmektedir. Ancak hükümetten ve işverenlerden gelen dayatmalar, işçilerin kazanılmış tüm haklarını ortadan kaldırmayı hedeflemektedir” şeklinde konuştu.
Çerkezoğlu, “söz söyleme döneminin bittiğini, artık eylem zamanı olduğunu” belirttiği açıklamaları sırasında şu ifadeleri de kullandı:
“Artık her sokak, her meydan, her işyeri bir direniş odağıdır. Bölgelerde toplantılarımız tamamlanmış, afişlerimiz, el ilanlarımız hazırlanmış, eylem planlarımız tamamlanmıştır. İstanbul ve Ankara’da başlattığımız bu mücadele, ülkenin dört bir yanına yaygınlaştırılacaktır.
Her bölgede, her ilde, her işyerinde her DİSK’li bir Direnİşçi olacaktır. İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de, Adana’da, Kocaeli’nde, Bursa’da ve temsilciliklerimiz olduğu her yerde kasım ayında sokakları ısıtacağız.”
TÜRK-İŞ VE HAK-İŞ'E ÇAĞRI
Arzu Çerkezoğlu, Türk-İş’e ve Hak-İş’e de “yandaşlığı” bırakarak mücadeleye katılmaya çağırdığı açıklamaları sırasında şunları da söyledi:
“Kıdem tazminatının ödenmesi devletin denetiminde ve yaptırımında olmalı, taşeron çalıştırma ve tüm güvencesiz çalıştırma biçimleri, sendikal barajlar, örgütlenmenin ve grev hakkının önündeki tüm engeller kaldırılmalı”