İş dünyası endişeli

Küresel finansal krizin üzerinden henüz beş yıl geçmesine rağmen gelişmekte olan ülkelerdeki yavaşlama ve ABD Merkez Bankası’nın tahvil alımlarını azaltma kararı şirket yöneticilerini ekonominin geleceğine dair endişelendiriyor.

Cumhuriyet/Ekonomi Servisi

İsviçre’nin Davos kentinde bugün bir araya gelen iş dünyasının liderlerinin şirketleriyle ve ekonomik görünümle ilgili beklentileri önceki yıla göre daha iyi olsa da çok sayıda endişeleri de var. Dünya ekonomisini sarsan finansal krizin üzerinden geçen beş yılın ardından şirket kârlılıklarına ilişkin acil tehditler azalıyor ve üst yöneticiler (CEO) hem ABD hem de Avrupa’nın görünümündeki iyileşmeden cesaret buluyorlar.

Ancak geleceğe dönük tehditler için de çok uzağa bakmalarına gerek yok. Gelişmekte olan ülkelerdeki yavaşlama, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) tahvil alımlarını azaltması konusundaki belirsizlik ve artan düzenlemelere dair endişeler bunlardan bazıları.

Dünya Ekonomik Forumu Davos yıllık toplantısının açılışında açıklanan PwC Küresel CEO Araştırması’na bu yıl 1344 CEO katıldı. Ankete göre, şirketinin gelirlerinin 2014’te artacağına inanan katılımcıların oranı yüzde 36’dan yüzde 39’a yükseldi. Artış trendi olumlu olsa da 2007 ve 2008 öncesi görülen yüzde 50 üzeri seviyelerin gerisinde yer alıyor. Küresel ekonominin gelecek 12 ayda iyileşme kaydedeceği görüşünde olan katılımcıların oranı ise yüzde 18’den yüzde 44’e ulaşmış durumda.

Aşırı düzenleme konusunda endişe duyan CEO’ların oranı yüzde 72 iken, bütçe açığı konusunda da yine aynı oran görülüyor. CEO’lar, gelişmiş pazarlardaki durgun büyüme konusunda ne kadar endişe duyuyorlarsa (yüzde 71) gelişmekte olan ekonomilerdeki düşüş konusunda da neredeyse o kadar endişelendiklerini (yüzde 65) belirtiyorlar. Vergi yükündeki artış (yüzde 70), yetenekli insan kaynağının bulunabilirliği (yüzde 63), döviz kurundaki dalgalanma (yüzde 60) ve sermaye piyasalarının istikrarsızlığı (yüzde 59) da en fazla endişe duyulan konular arasında yer alıyor.

Batılı ülkelerdeki toparlanma ve Japonya’daki ilerleme işaretleriyle CEO’lar büyüme için yönlerini gelişmiş ekonomilere çevirmeye başladılar. ABD, Almanya ve İngiltere’nin artık Hindistan ve Brezilya gibi ülkelere göre daha çok güven verdiği düşünülüyor. Gelişmekte olan ekonomiler hız keserken Türkiye, Güney Afrika, Hindistan, Endonezya ve Brezilya’da 2014’te yapılacak seçimler öncesinde siyasi belirsizlikler de artıyor. CEO’ların sadece yüzde 8’i iyi büyüme göstereceğini düşünüyor.

 

Eşitsizlik ve sosyal huzursuzluk en büyük risk

Dünya Ekonomik Forumu 2014 raporuna göre, insanlar arasında eşitsizlik ve sosyal huzursuzluk bu yıl dünyayı bekleyen en büyük risk. Gelir eşitsizliği 1980’den bu yana dünya çapında artış gösteriyor ancak bu durum özellikle 2008’de patlayan ekonomik krizden sonra gündemi daha fazla meşgul etmeye başladı.

Papa Francis, Davos’ta toplanan iş dünyasını dünya nüfusunun büyük bir kısmını açlık ve can güvenliği gibi sıkıntılarla baş başa bırakmak yerine mal varlıklarını insanlığın hizmetine sunmaya davet etti. Papa, “Sizden zenginliğin insanları yönetmesine izin vermek yerine insanlığın hizmetine kullanılmasını sağlamanızı istiyorum” dedi. Papa, “İnsanlığın arasındaki eşitliğin artması, ekonomik büyümeden daha fazlasını gerektirir. Her şeyin başında insanüstü bir vizyon gerektirir” diye konuştu.

 

Krizin bıraktığı yük çok ağır

OECD Genel Sekreteri Angel Gurria, global finansal krizin geriye bıraktığı yükün çok ağır olduğunu söyledi. Gurria, CNBC’ye yaptığı açıklamada, “Krizden geriye yavaş büyüme, yüksek işsizlik, büyüyen eşitsizlik ve son 100 yılda inşaa ettiğimiz kurumlara güvende azalma” diye konuştu. Gurria, yavaşlayan büyüme ve yüksek işsizlik ile eşitsizliklerin yıkıcı olduğunu dile getirdi. Yeterli yatırımların olmaması istihdam piyasasında ilerlemenin kat edilmemesinin temel problemler olduğunu dile getiren OEDC genel sekreteri, büyümeye hızlı ulaşılamayacağını belirtti. Gurria, yatırımların yarının büyümesi için yeterli olmadığını belirterek piyasa ve ihtiyaçlar arasındaki uyumsuzluk olduğunu söyledi.