"İrtica ile mücadele eylem planı davası"

Dalan'ın avukatı Hüseyin Ersöz tarafından İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine sunulan dilekçede, Bedrettin Dalan'ın evi ve iş yerinin aranması, gözaltına alınması, soruşturulması ve hakkında iddianame hazırlanması gibi dava süreciyle ilgili bilgiler verildi.

''Müvekkilimizin gelmemesinin nedeni bazı yandaş basın ve yayın organlarının söylediği gibi suçlu olmasından değil, aksine Türkiye'de CMK 100. maddede düzenlenen tutuklama kurumunun işlevine uygun kullanılmadığı ve tutuklamanın bir önlem olmaktan çok bir peşin ceza, ön ödeme gibi kullanıldığı gerçeğinden kaynaklanmaktadır'' ifadeleri kullanılan dilekçede, iddianamede Dalan ile ilgili bölümlere de yer verilerek suçlamalara ilişkin delillerin hukuki nitelik taşımadığı savunuldu.

Dilekçede ayrıca, aynı dava kapsamında yargılanan diğer sanıkların da duruşmalarda iddianamede delil olarak değerlendirilen telefon konuşmalarını kabul etmedikleri belirtildi. Dilekçede, şunlar kaydedildi:

''Delil olmadan suçlama olmaz. Suçlamaların ayakları yere basmamakta, afaki, temelsiz ve yasa dışı elde edilmiş kanıtlar iddianameye teşkil ettirilmektedir. Bu iddianamede müvekkilimize isnat edilecek somut bir unsur gösterilmemekle birlikte 38 sayfanın dörtte üçü müvekkilimizin telefonla yaptığı konuşma çözümlerinden oluşmaktadır. Bu kadar kişisel ve özel yaşamı ilgilendiren bilgilere bir iddianame içinde yer verilmesi görev suçudur. Geri kalan dörtte birlik kısmı ise müvekkilimizin bilgisi dışında alınan ses kaydı çözümleridir.

Soruşturma savcılığının elinde hiçbir somut ve elle tutulur kanıt bulunmadığı halde müvekkilimiz hakkında ev araması yapılmış, yandaş medyada yargısız infaza tabi tutulmasına neden olunmuş, müvekkilimiz bir suçlu gibi gösterilmiş ve kaçak olduğu vurgulanmıştır. Müvekkilimiz Bedrettin Dalan, yargılanmaktan asla kaçmamaktadır, yargısız infazdan kaçmaktadır.''

Dalan'ın, işlevine uygun kullanılmayan tutuklama tedbirinin kendisine karşı uygulanmaması durumunda, maddi gerçeğin ortaya çıkması için Türkiye'ye geleceği ve yargılanmasına olanak sağlayacağı aktarılan dilekçede, ''Bu yargılama sonucu bir ceza tayin edilecekse bunu da onurla çekmeye hazırdır. Ancak bilinmelidir ki müvekkilimizin herhangi bir suçu yoktur ve yurt dışında bulunması suçlu olmasından değil, tutukluluk müessesesinin yanlış uygulanmasından kaynaklanmaktadır'' ifadesi kullanıldı.

Bedrettin Dalan hakkında tutuklama kararı verilmesi bir yana, kovuşturma aşamasına geçilmesini bile gerektirecek olgular bulunmadığı ve Dalan'ın yargılanmaktan değil, yargısız infazdan çekindiği savunulan dilekçede, ''Bu nedenle CMK 248. maddenin 7. fıkrasının yollaması ile 246. maddenin 1. fıkrası kapsamında tutuklanmayacağı konusunda yasada belirtilen güvence belgesi verilmesi halinde müvekkilimiz ülkeye gelerek ifade verecek ve yargılamanın her aşamasında da yer alacaktır'' görüşlerine yer verildi.

Dilekçede, CMK'nın ''Mahkeme, gaip olan sanık hakkında duruşmaya gelmesi halinde tutuklanmayacağı hususunda bir güvence belgesi verebilir ve bu güvence koşullara bağlanabilir'' ifadesi bulunan ilgili maddeye göre, Dalan'ın tutuklanmayacağına dair güvence verilmesi talep edildi.