"İran, ABD'ye askeri müdahalede bulunabilir"

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin, ABD tarafından İran'ın petrol ihracatına kısıtlama getirildiği takdirde, bölge ülkelerinin de petrol ihraç edemeyeceğini söylemesi tartışmaları beraberinde getirdi.

AA

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, dün resmi ziyarette bulunduğu İsviçre'de, İran'ın, petrol  ihraç etmesinin önüne geçildiği takdirde bölge ülkelerinin de petrol ihraç  edemeyeceğini belirtti.
 Ruhani'nin bölge ülkelerini kast ederek üstü kapalı tehditte  bulunması, Basra Körfezi'nin İran tarafından kapatılacağı endişesine yol açtı.


Uzmanlar, İran'ın Basra Körfezi'ni kapatmasının mümkün olup olmadığını  ve körfezin kapatılması halinde ortaya çıkacak muhtemel senaryoları açıkladı.

İran Araştırmaları Merkezi (İRAM) Başkan Yardımcısı Dr. Hakkı Uygur,  İran'ın Basra Körfezi'ni kapatması durumunda sorunun uluslararası boyuta  ulaşacağını söyledi.Uygur, "İran’ın Basra Körfezi'ne uzun bir kıyısı var. Teorik olarak  Basra Körfezi’ni kapatabilir, bunu mayın döşeme gibi askeri yöntemlerle ya da  körfezde tanker batırarak gerçekleştirebilir. İran, bunları yaptığı zaman sadece  ABD’nin değil tüm dünyanın sorunu olur." ifadeleri kullandı.

Hindistan ve Çin ekonomileri olmak üzere birçok ekonominin petrol  ihtiyacının büyük bir kısmını Basra Körfezi'nden karşıladığını hatırlatan Uygur,  "İran’ın körfezi kapatması kendisi için intihar olur."  dedi.

"ABD askeri operasyon düzenleyebilir"

İran'ın zaman zaman Basra Körfezi'ni kapatma tehdidinde bulunduğunun  altını çizen Uygur, "İran'ın pratikte bunu yapacağını zannetmiyorum. Çünkü büyük  bir tepkiye yol açar ve ABD’ye de askeri bir hamlede bulunması için fırsat verir.  Bu durumda ABD, İran’a yönelik kısıtlı da olsa askeri operasyon düzenleyebilir."  diye  konuştu.
Uygur, şunları kaydetti:

"İran, Basra Körfezi'ni kapatmaya karar vermişse doğrudan askeri  çatışma kararı almış demektir. Gerginlik, körfezin kapatılması noktasına gelmişse  büyük bir çatışma mümkün olabilir. Trump’ın da çatışmadan kaçacağını  zannetmiyorum. Çatışma durumunda Bahreyn, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap  Emirlikleri doğrudan İran’a karşı ABD cephesi içinde yer alır. Hatta yalnızca bu  ülkeler değil, İran’ı destekleyen Çin ve Hindistan dahil diğer ülkeler de İran’a  karşı tavır alır."
Basra Körfezi'nin, İran tarafından kapatılması durumunda Avrupa'nın  takınacağı tavrı da değerlendiren Uygur, "Avrupa da körfezin kapatılmasına tepki  gösterecektir. Sonuçta Avrupa körfezden gelen petrole bağımlı. Körfezin  kapatılması, nükleer müzakerelerin son bulması ve İran’ın nükleer anlaşmadan  çıkması anlamına da gelir." ifadelerini kullandı.


"Tehditin hayata geçirilmesinin çok ciddi sonuçları olur"

Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof.  Dr. Tayyar Arı ise "İran’ın Hürmüz Boğazı'nı kapatma tehdidi  gerçekleştirilebilecek bir tehdit değil. Çünkü oradan yaklaşık 15 milyon varil  petrol akışı var. Bu tehditin hayata geçirilmesinin çok ciddi sonuçları olur."  dedi.
İran'ın Basra Körfezi'ni kapatmaya gücünün yetmeyeceğine dikkati çeken  Arı, "Eğer körfez kapanırsa, ABD çok haklı uluslararası gerekçelerle İran’a karşı  savaş kararı alır. Ancak İran’ın,  ABD’ye böyle bir gerekçe sunacağını ve ABD’nin  savaş kararına meşrutiyet kazandıracağını zannetmiyorum." ifadelerini kullandı.


İran Cumhurbaşkanlığının resmi internet sitesindeki açıklamada Ruhani,  ABD'nin İran petrolüne dünya genelinde uygulatmaya hazırlandığı yaptırımlara  tepki göstermişti.
Ruhani, "ABD yönetimi 'İran'a bir damla petrol ihracat ettirmeyeceğiz'  demiş. Bu tüm bölge petrolünün ihraç edilemeyeceği anlamına gelmektedir. İran  petrolü ihraç edilemezken bölge petrolünün ihraç edilmesi mümkün olabilir mi?"  açıklamasında bulunmuştu.