Irak'ın 'Türk askeri Başika'dan çekilecek' açıklamasına, Türkiye'den jet yanıt

Irak Ankara Büyükelçisi, Başika sorunu konusunda Türkiye ile anlaştıklarını belirterek, Başika Kampı'ndan Türk askerlerinin çekilmesinin Musul operasyonu sonrasında gerçekleşeceğini açıkladı. Milli Savunma Bakanı Fikri Işık ise büyükelçinin açıklamalarına yanıt verdi. Işık Başika'da Türk askerinin varlığının bir zorunluluk olduğunu ileri sürererk, " Terör örgütlerinden bölge tamamen arındıktan sonra Irak ile Türkiye tekrar konuşacaktır. DEAŞ temizliğinden sonra bu konuyu dostane bir şekilde çözeceğiz" ifadelerini kullandı.

cumhuriyet.com.tr

Irak Büyükelçisi Salih El-Obaidi üç ay içerisinde Musul operasyonun biteceğini belirterek Başika kampında bulunan Türk askerinin operasyonun sonlanmasından sonra çekileceğini açıkladı. 

Büyükelçi Salih El-Obaidi, "Başika çözülürse diğer işbirlikleri de görüşülür. Türkiye'nin Irak topraklarında operasyon yapmasını beklemiyoruz" diye konuştu.

Büyükelçi El-Obaidi, PKK ve Sincar'daki varlığına ilişkin, terör örgütlerinin varlığına izin vermeyeceklerini belirterek "Terör örgütlerinin komşu ülkeleri tehdit etmesine izin vermeyeceğiz, PKK dahil yabancı gruplara izin yok" ifadelerini kullandı. 

MİLLİ SAVUNMA BAKANI IŞIK'TAN JET YANIT

Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Irak'ın Ankara Büyükelçi'sinin açıklamalarına jet hızıyla yanıt verdi.  
MKEK Silah Fabrikası'nda poligon açılışı ile birlikte imalatı yapılan Milli Piyade Tüfeği'nin Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na teslim törenine katılan Bakan Işık, bir gazetecinin Irak'ın Ankara Büyükelçisi'nin Musul operasyonunun ardından Türkiye'nin Başika Kampı'ndan çekileceği"ne yönelik yaptığı açıklama konusunda değerlendirmesini sorması üzkerine, hafta sonu Başbakan Binali Yıldırım'ın başkanlığında Irak ziyaretinin gerçekleştirildiğini hatırlattı. Bu ziyaretin iki yılın ardından Irak'a yapılan en üst düzey ziyaret olduğunu anımsatan Bakan Işık, bu kapsamda Başika Kampı'nın da gündeme geldiğini söyledi. Türkiye'nin Irak'ın toprak bütünlüğü, egemenlik hakları ve üniter yapısına saygılı olduğunu vurgulayan Bakan Işık, şunları söyledi:

"Bu noktada Türkiye ile Irak arasında hiçbir şekilde bir problemin olmasına asla Türkiye müsaade etmeyecektir, bundan sonra da etmeyecek. Bu açıdan Musul yakınlarında, Başika'da Gedu Üs Bölgesi'nde Türk askerinin varlığı, Sayın Başbakanımızın da ifade ettiği gibi, bir keyfiyet değildir, bir zorunluluktur. Bölgeden DEAŞ'ın temizlenmesi, sökülüp atılması, Musul'un tekrar güvenli bir şehir haline gelmesi Irak'ın güvenliği kadar Türkiye'nin güvenliği açısından da önemlidir" dedi.

Türk askerinin bölgede hangi sebeplerle bulunduğunun Irak tarafından da çok iyi bilindiğini belirten Bakan Işık, "DEAŞ'tan bölgenin temizlenmesi için şu anda Başika Kampı'nda Türk askeri gerçekten büyük bir hizmet veriyor. Şu ana kadar 700'ün üzerinde DEAŞ üyesi terörist etkisiz hale getirildi ve 6 binin üzerinde Haşdi Vatani veya diğer unsunlardan insanlara bölgenin DEAŞ'tan temizlenmesi için eğitim verildi. Dolayısıyla Başika Kampının amacı öncelikle DEAŞ'ın bölgeden tamamen temizlenmesi, arkasından da bölgede hiçbir terör örgütünün barınmaması için, başta PKK/PYD olmak üzere, burada gerekli çalışmaların yapılması. Bütün bölge terör örgütlerinden arındırıldıktan sonra Türk tarafı ile Irak tarafı Başika Kampı konusunu tekrar oturacak ve değerlendirecek. Burada bizim çok net olduğumuz nokta, Türkiye'nin kesinlikle Irak'ın toprak bütünlüğünde veya egemenliği konusunda hiçbir tereddüt taşımamasıdır. Buna Türkiye'nin saygısını her şekilde ifade ediyoruz. Bu DEAŞ temizliğinden sonra oturacağız bu konuyu dostane şekilde çözeceğiz. Bu konuda Türkiye'nin de hiçbir ön yargısı yok, Irak'ın da bu noktada hiçbir şekilde endişesinin, tereddüdünün olmaması gerekiyor" diye konuştu.

FIRAT KALKANI HEREKATI

Bakan Fikri Işık, Suriye'nin kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik devam eden Fırat Kalkanı Harekatı'na sivillerin katılacağına yönelik haberleri hatırlatması üzerine ise söz konusu harekatın üç temel amacının bulunduğunu söyledi. Bakan Işık, şunları söyledi:

"Bunlardan bir tanesi, öncelikle sınır hattımızdan ve bölgemizden DEAŞ Terör örgütünün tamamen temizlenmesi. İkincisi, bölgede kantonları birleştirme hayalini kuran PYD, PKK terör örgütünün bu hayalini ortadan kaldırmak, kantonların birleşmesini kesinlikle engellemek. Üçüncüsü de bölge insanının bu bölgeye tekrar dönmesi ve güvenli, huzurlu şekilde kendi topraklarında hayatını idamesine yardımcı olmaktır. Şu ana kadar yaklaşık 2 bin kilometre karelik alan DEAŞ'dan ve terör örgütlerinden temizlenmiştir. Burada, buralı olan insanlar, yani Cerablus'lu, Raeli, Raguplu insanların kendi topraklarına dönmesi. Biliyorsunuz şu anda 2 milyon 750 bin Suriyeli olmak üzere 3 milyonun üzerinde insana ev sahipliği yapıyoruz. Ama hem onların, hem bizim isteğimiz nedir. Bu insanların kendi yurtlarına, kendi ata topraklarına dönmesi. Bu harekatı yaptıktan sonra elbette bu şehirlerin tekrar imarı, tekrar yaşanabilir hale gelmesi, acil ihtiyaçlarının karşılanması, su gibi, kanalizasyon gibi, alt yapı hizmetlerinin bütün bu hizmetlerin yapılabilmesi açısından da Türkiye büyük bir faaliyet yürütüyor. Gerek Kızılay aracılığı ile, gerek AFAD aracılığı ile, gerekse diğer kurumların aracılığı ile çok büyük oranda da sivil toplum örgütlerimizin aracılığı ile bu çalışmalar yürütülüyor. Bunları sadece askerlerimiz yapmıyor. Aynı zamanda bu çalışmalarda sivillerin de bulunması gerekiyor. Bu sivillerin bu çalışmalar esnasında bölgede halkın huzurunu, halkın orada tekrar iskanını temin edecek çalışmalar çerçevesinde bulunmasıyla hukuki boşlukların dolduran bir düzenleme yapıldı. Oradaki insanların çalışmalarda bir ek görev tazminatı verilmesine öngören bir düzenleme yapıldı."