İpekçi, dokuma tezgahlarını gezdi
Ünlü Modacı Cemil İpekçi, Muğla El Sanatları Geliştirme Merkezi'nde (MELSA) ipek dokuma tezgahlarını gezerek merkezde hazırlanan ipek dokumaları inceledi.
cumhuriyet.com.trCemil İpekçi, merkezi ziyaretinde gazetecilere yaptığı açıklamada, Perşembe günü Bodrum'da İpekçi Tasarım Merkezi'nin açılışını yapacağını belirterek, ''Evde oturan kadınların yaptıklarını satılabilir hale sokmak gerekiyor. Onu pazarlamak gerekiyor. Onlara öğretmek gereken şey, bilinenleri günümüze uygulamayı öğretmek. Kadınlarımıza, tahta baskıdan, bildikleri iğne oyaya, Bodrum'un iğne oyaları, dikiş, nakış, bütün hepsini öğretiyorum'' dedi.
Muğla'nın kimliğini koruyan tarihi ve kültürel yapısına hayran kaldığını ifade eden İpekçi, ''Muğla'da ipek dokumacılığının bu kadar yoğun bir şeklide yapıldığını beklemiyordum. Çünkü çoğunlukla artık ipekli kumaşlar Denizli'de dokunuyor ve çoğuda bunların makine kumaşları. Burada tezgahlarda dokunan ipek el dokumasını görünce hayranlığımı gizleyemedim. Artık dünyada en kıymetli şeyler el tezgahları ve elde dokunan kumaşlar. Burada hem dikiyorlar, hem de dokuyorlar. Muğla'nın kendine özgü yöresel bir kumaşı var ve onu tezgahlarda çeşitlendirmişler'' diye konuştu.
''Öğretmek değil istihdam etmek daha önemli"
Cemil İpekçi, Mardin'de Cemil İpekçi Moda Tasarım Merkezini öğretmek için değil istihdam için açtığına işaret ederek, şöyle konuştu:
''Ben bu alanda çalışan bayanlara el emeği ve göz nuru ile üretilen ürünlerin daha kolay satılıp pazarlanabilmesi çabası içerisindeyim. Çünkü ben öğretmekten çok, kadının istihdamını sağlamak için çalışıyorum. Mardin'de de açtığım okul öğretmek için değil istihdamı sağlamak içindi. Ülkemizde öğretmek için yaklaşık 800'e yakın kuruluş var. Bunların öğretmenin dışında kadına hiç bir faydası yok. Halbuki en önemli şey kadına istihdam sağlamak. Kadın öğrenmeli, dikmeli, dokumasından parasını almalı, ürününü satmalı ve maaşını kazanmalı.''
4 yıldır kadınların istihdamına yönelik çalışmalar yaptığını anlatan İpekçi, ''Bu alanda çok zor ve çok yalnız bir savaş veriyorum. Ama kadınlarımız buna o kadar değiyorlar ki onların yaptıkları el emeklerini, kumaşları görünce benim canımdan da bir parça gitmiş, hiç dokunmuyor. Çünkü kadınlarımızın elinden o kadar güzel şeyler geliyor ki bu nedenle bu ülkede bence kadınlarımız çok şeyi hakediyor'' diye belirtti.
Muğla El Sanatlarını Geliştirme Merkezi'ndeki dokuma tezgahlarında ipekli el dokumasından üretilen yöresel kumaşların kendisini çok etkilediğini söyleyen İpekçi, ''Önümüzdeki aylarda sadece Muğla dokumalarıyla iki defile yapacağım. Bunlardan birincisini Eylül ayı sonuna doğru Bodrum'da yapmayı planlıyorum. Daha sonra Muğla'da Muğla'nın tarihi dokusunu da göz önüne alarak değişik bir sergi yapmayı planlıyorum. Ben tezgahlardaki kumaşları inceledim. Buradan bana kumaşlardan örnekler yollanacak, ben onlarla biraz Muğla'yı inceleyeceğim'' dedi.
''Muğla kimliğini korumuş az tahrip olmuş"
Muğla'nın ilçelerine göre unutulmuş bir yer olarak kaldığını kaydeden İpekçi, şöyle konuştu:
''İlçelerde denizler bulunduğu için turizm daha ön plana çıkmış. Ben bugün Muğla'yı gezdiğimde gördüm ki, Muğla diğer bölgelere göre en az tahrip olmuş bir yer. Burada tahribat çok az. Burada hala eski evler ve eski sokaklar duruyor. Muğla'nın kendine has hoşlukları var. Türkiye kültürel ve tarihi anlamda çok zengin. Eğer yabancıların gelmesi için güzel küçük butik oteller yapılırsa ve onlara güzel imkanlar servisler sunulursa Muğla'da turizmden hak ettiği payı fazlasıyla alır. Tabi bunda da devletin elini uzatması, destek vermesi gerekiyor. ''
İpekçi, daha sonra Muğla'da restore edilerek kültür turizmine açılan Hacı Kadı Evi, Konakaltı Kültür Merkezi, Muğla Müzesi Gladyatör Salonu ve Muğla Arastası'nı da gezerek bir süre vatandaşlarla sohbet etti.
Muğla Yörük Obaları Derneğini de ziyaret eden İpekçi, burada ki kadınların iğne oyalarını da inceleyerek, yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi aldı.