İntikam kurgusu... Mahkeme kuşatma altında

Erdoğan’ın Şubat 2016’da MİT TIR’ları davasındaki tahliyelere ilişkin “Bu iş daha bitmedi” açıklamasının ardından HSYK, mahkeme heyetine birçok kez müdahale etti. 10 aylık hâkim, Berberoğlu’nu hiç görmeden mahkûmiyet kararına imza attı. Berberoğlu’nun tutukluluğuna yapılan itiraz jet hızıyla reddedildi.

CANAN COŞKUN

CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nu “casusluk” iddiası ile tutuklayan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne, gazeteciler Erdem Gül ve Can Dündar’ın MİT TIR’ları haberleri nedeniyle yargılandığı davanın Mart 2016’daki ilk duruşmasından kısa bir süre öncesinde başlanarak sistematik olarak müdahale edildi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, Gül ve Dündar’ın Şubat 2016’daki tahliyesini “Bu iş daha bitmedi” şeklinde değerlendirmesinin ardından Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından mahkemeye ikinci bir heyet görevlendirildi. Duruşmaya günler kala görevlendirilen yeni heyet, yalnızca MİT TIR’ları, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayeti ve Tahşiye soruşturmasında kumpas kurulduğu iddiasıyla yürütülen davalara bakıyor.

HSYK’nin MİT TIR’ları davası öncesindeki müdahalesini yeter görmeyen dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, ilk celseye 2 gün kala duruşma savcısını değiştirdi. Salihoğlu, Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nda soruşturma savcısı olarak çalışan savcı Evliya Çalışkan’ı mahkemeye duruşma savcısı olarak atadı. Çalışkan, dava kapsamında Dündar’a 25, Gül’e 10 yıl hapis istedi. Bu mahkemede kısa bir süre görev alan Çalışkan, darbe girişiminin ardından yeniden Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’na gönderildi. Yerine savcı Mehmet Yeşilkaya getirildi.

FETÖ’den ihraç

Mahkemenin MİT TIR’ları davasının yanında baktığı önemli dosyalardan biri de Dink cinayeti kapsamında emniyet görevlilerinin ihmalleri bulunduğu gerekçesiyle FETÖ üyeliği gibi suçlamalarla yargılandığı davaydı. Bu davanın ilk duruşması 19 Nisan 2016’da görüldü. Dink davasının 2 Aralık 2016 tarihli duruşmasında mahkemenin yedek heyetinin üye yargıcı Bünyamin Karakaş, FETÖ suçlaması ile gözaltına alındı. Karakaş, MİT TIR’ları davasında Erdem Gül’e 5 yıl, Dündar’a ise 5 yıl 10 ay hapis cezası veren heyette yer alıyordu. Karakaş, gözaltına alındıktan sonra meslekten ihraç edildi. Karakaş’ın yerine Arif Atanıan getirildi.

Başkan görevden alındı

Mahkemenin yapısındaki değişikliğin ardından 19 Aralık 2016’da heyete önemli bir müdahalede daha bulunuldu. Dink davası başladığında mahkeme başkanı olan Canel Rüzgar, 8 aylık görevinin arıdan HSYK tarafından başka bir mahkemeye gönderildi. Yargıç Rüzgar, o gün duruşmada taraf avukatlarına görev yerinin değiştiğini söylemişti. Rüzgar’ın yerine mahkemenin yedek heyetinin başkanı olan mevcut başkan Ali İhsan Horasan getirildi.

Erdoğan’a muhalefet

Mahkemenin yapısı, süren Dink davasının yanı sıra, Enis Berberoğlu’nun da hakkında hazırlanan fezleke eklendiği gazeteciler Erdem Gül ile Can Dündar’ın yargılandığı MİT TIR’ları davası üzerinden de şekillendirilmeye devam etti. Eylül 2016’da heyetin üyesi yargıç Ömer Karagöl, 1 Mart tarihli MİT TIR’ları duruşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davaya katılma talebine muhalefet etti. Karagöl, Berberoğlu’nun tutuklandığı dava kapsamında verdiği bu muhalefet şerhinin ardından heyetle son kez Fethullah Gülen ve firari savcı Zekeriya Öz’ün Dink davasına eklendiği iddianamenin kabulü kararında karşı karşıya geldi. İddianamede sanıklar yönünden yapılan delillendirmeye ilişkin muhalefet şerhi koyan Karagöl, Asliye Ceza Mahkemesi’ne sürüldü.

Hiç görmeden ceza

Yargıç Karagöl’ün boşalttığı koltuğa sicil numarasından duruşma katibinden sonra mesleğe başladığı anlaşılan, yargıç Ayçin Saylık getirildi. MİT TIR’ları davasının geçtiğimiz günkü karar duruşmasından önceki oturumu 24 Mayıs’ta gerçekleştirildi. Bu duruşmanın ardından mahkemeye atanan 10 aylık yargıç olan Saylık, daha önce hiç görmediği Enis Berberoğlu’na verilen tutuklama kararının altına imza attı.

Karar temyiz edildi

Berberoğlu’nun avukatı Murat Ergün, mahkemenin tutuklama kararına itirazda bulunarak müvekkilinin tahliyesini talep etti. İtirazı değerlendiren mahkeme talebi reddettiği için, itiraz bir üst mahkeme olan İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Öte yandan avukat Ergün, mahkemenin verdiği 25 yıllık hapis cezasına ilişkin temyiz dilekçesini de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne sundu.