'İntihar mı, cinayet mi tereddütlü'

Milli Savunma Bakanı Yılmaz, ASELSAN Mühendisi Hüseyin Başbilen'in ölümüyle ilgili Adli Tıp Kurumu raporuna ilişkin, "İntihar mı, cinayet mi olduğu tereddütlü. İki türlü söyleyen de var. Bilim tartışmaya açık olmak demektir. Mahkeme yeniden inceleme isteyebilir'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

Yılmaz, Kayseri Valisi Mevlüt Bilici'yi ziyaretinde basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı.

Bir gazetecinin ASELSAN Mühendisi Hüseyin Başbilen'in ölüm sebebiyle ilgili Adli Tıp Kurumu'nun raporuna ilişkin sorusu üzerine, ''İntihar mı? cinayet mi? bunu ben de size sorayım. Bu teknik bir konudur. İntihar mı? cinayet mi? olduğu tereddütlü. İki türlü söyleyen de var. Bilim tartışmaya açık olmak demektir'' dedi.

Bu konuda karar verilebilmesi için uzmanların görüşüne itibar edilmesi gerektiğini, bu güreşlerin mahkeme tarafından değerlendirileceğini dile getiren Yılmaz, ''Mahkeme yeniden inceleme isteyebilir'' diye konuştu.

 

Kürecik'teki NATO üssü

Bakan Yılmaz, ''Kürecik bölgesinde kurulması kararlaştırılan NATO Füze Savunma Sistemini'ne ilişkin soru üzerine, Sivas Şarkışla'da daha önceden bir radar üssü olduğunu ve radarın yeniden oraya kurulmasını talep ettiklerini belirtti.

İsmet Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:

''Radar için en uygun yerin Malatya Kürecik olduğu belirtildi. ABD ile ancak NATO amaçlarına tahsis edilmek üzere yapılmış bir sözleşme var. Bu bir radar üssüdür. Radar saldırı amaçlı değil savunma amaçlıdır. NATO Genel Sekreteri de, bu radarın hiçbir ülkeye yönelik kurulmadığını söyledi. Bir başka ülkeye saldırı amacı yoksa bu radardan korkmaya çekinmeye gerek yoktur. NATO üyelerine herhangi bir saldırı olmayacaksa belki de hiç kullanılmayacaktır. Bu NATO tesisidir ve Türkiye'yi de koruyor. (NATO diyorsunuz ama burada Amerikalılar çalışıyor) diyorlar. Akıllı savunma denen bir sistem var. Bu sistemde herkes kendi imkanlarını NATO'nun emrine verir. Kimisi uçağını, kimisi gemisini, radarını veya füzesini verir. Bu sistemin füzeleri burada değil. Ya Romanya'da, ya Polonya'da kullanılacaktır. Mesela gemi bölümü İspanya'dadır. Bu sistem içinde en üst seviyede bizim komutanımız yer alacaktır. Bunda mutabık k alındı.''


Suriye

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Suriye ile ilgili bir soruya karşılık, Türkiye'de muhalifler tarafından irtibat ofisi kurulduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu:

''Burada kurmasalar ne olacaktı? başka ülkede ofis kuracaklardı. Komşumuzda olan sorunun barışçı yoldan çözümlenmesi için sizin katkıda bulunmanız mı daha iyidir? Bunun başka ülkede yapılması mı? Komşumuzdaki rahatsızlık bizi rahatsız eder. Suriye halkının daha iyi yaşam standartlarına kavuşmasını istiyoruz. Suriye halkı ne derse biz onu yapacağız. Suriye halkının yanındayız. Suriye halkı bizim kardeşimizdir. Suriyelilerin (Biz bir millet iki devletiz) dediklerine bizzat şahit oldum. Bizim Azerbaycan veya Türkmenistan için kullandığımız (Bir millet iki devletiz) sözünü Suriyeliler de kullanıyor. Suriye halkının bizden dil dışında bir farkı yoktur. Suriye halkı dili hariç Arabistan'dan çok Türkiye'ye yakındır.''


Askeri tesislerin şehir dışına taşınması


Şehir merkezlerindeki askeri birimlerin şehir merkezi dışına taşınması taleplerinin Türkiye'nin 81 ilinden geldiğini belirten Yılmaz, eskiden şehir dışına yapılan askeri tesislerin şimdi şehir merkezlerinin içinde kaldığını kaydetti.

Genelkurmay Başkanlığı'nın bununla ilgili master plan yaptığını hatırlatan Yılmaz, ''Şehir merkezleri içinde kalan hangi askeri tesislerin kullanılıp kullanılmayacağı konusunda Genelkurmay Başkanlığı master plan hazırlıyor. Bu master planın tamamlanmasıyla birlikte, bu konudaki talepler değerlendirilecek'' dedi.

 

Bedelli askerlik

''Bedelli askerlikle ilgili başvuruların'' sorulması üzerine Yılmaz, başvuru sayısının 16 bini aştığını, yasaya göre 6 aylık başvuru süresi olduğunu söyledi. Başvuru süresinin sonuna doğru başvuruların artmasını beklediklerini dile getiren Yılmaz, böylece önceden tahmin ettikleri 100 bin sayısına ulaşılabileceğini bildirdi.

Bedelli askerliğin bir talimat veya emir olmadığını söyleyen Yılmaz, ''Ben vatandaşın yerinde olsam askere gitmeyi tercih ederim'' dedi.


Savaş uçağı üretimi

Türkiye'de havacılıkta Ankara, Eskişehir ve Kayseri'nin önemli altyapıya sahip olduğunu vurgulayan Bakan Yılmaz, şunları kaydetti:

''Kendi gemimizi yaptık. Kendi tankımızın prototipi yapılıyor ve 2017'de TSK'nın envanterine girecek. Kendi silahımızı yapıyoruz. Kendi insansız hava aracımızı yaptık ve seri üretime geçme kararı aldık. İnşallah savaş uçağımızı da yapacağız. Bununla ilgili tasarım sözleşmesi imzalandı. 2 yıl içinde bu neticelenecek. Ondan sonra prototip üretimi için çalışmalara başlayacağız. Farklı ülkelerden (birlikte üretelim) teklifleri geliyor. Bir uçakta en az 100 bin parça bulunuyor. F35 uçaklarından iki tane almak için karar verdik. Bunların birçok parçası Ankara'da ve Eskişehir'de üretilip ABD'ye gidiyor. Bu parçaların çoğu farklı ülkelerde üretiliyor. Yeni uçak için de birçok yerde üretim yapılacaktır. Belki başka ülkelerden de parça alacağız. Kayseri gibi altyapısı olan yerler de bunun için önemli üretim merkezleri olacak.''