İnsanı Sıfırlama Baskısı...
cumhuriyet.com.tr
‘Gelecekte, eylem yapmayacağınıza imza atın!’
Eczacılara sunulan sözde çözüm, insanı sıfırlayan bir girişimdir. Yani diyorlar ki, insanlığınızdan soyunun! Yukarıdaki koşulu öne sürmek, böylesine aşağılık bir istektir. Bu sözün ayrımına varmak, herkesi ilgilendirmez mi?
Kişinin özlük hakkı, devlet gücü kullanılarak elinden alınmak isteniyor. Eczacılar, yakınmalarına yanıt alamayınca, topluca bir günlük kepenk kapadı. Vay sen misin bunu yapan. Sana ilaç sattırmam, seni sokağa atarım! Ya, şuraya imza at ya da sen bilirsin!
Yönetimin kini, sadece eczacılara değil. Baş eğmeyen tüm çalışanlara, kendisi gibi düşünmeyenlere aynı efeleniş… İşçilere, “Önce sendikadan ayrıl!” deniyor. Sonra, “Aldığın aylığı unut! Biz seni yılda on ay asgari ücretli, sözleşmeli yapacağız!” Ardından da “Sakın ağzını açma ha!” uyarısı yapılıyor.
Emeğin karşılığını almak için meydana çıkanlara, Ankara’nın ayazında önce tazyikli su sıkılıyor. Yetmezse, biber gazıyla hastanelik ediliyor…
Memuruna, işçisine asgari ücreti bile çok görenler, sıra kendilerine gelince cömertleşiyor. Başbakanlığın iki uçağı mı var, yetmez! En lüksünden üçüncü uçak alına! Bakanların otoları son modellerle değiştirile! Yakınlara televizyon, gazete ne istenirse kolaylık gösterile…
1997 yılında yazar Erhan Bener’den dinlemiştim. Japonya’da, sadece 27 resmi araba varmış. Bizde ise sayı 125 bindi! Bir Japon bakan sokağa inince ticari taksi çağırırmış. Japon mucizesinin kaynağı bu anlayış olmasın? Acaba, hangi ülkenin yöneticileri halkını düşünüyor dersiniz? Çağdaş ülkeler, bilimle yönetilirmiş. Sahi ülkemizin üniversiteleri, bilim adamları nerede?
Söyleyecek sözleri yok mu?
İnsanı, insanlığı sıfırlayan bir başka alanımız ise katilleri kahraman yerine koymamızdır. Onları, hak ettikleri yere değil omuzlara alıyoruz…
Tüm bu olumsuz görüntüler, dilimin ucunda bir dizeye dönüşüyor: “Gücüme gidiyor böyle yaşamak!”