İnsani Gelişmişlik Endeksi'nde Tunceli farkı

İnsani Gelişmişlik Endeksi'nde ilk sıralarda Ankara, İstanbul, İzmir gibi iller öne çıkarken, bu listeye Tunceli de 7’nci sırada yer aldı.

cumhuriyet.com.tr

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) 2020 yılı İnsani Gelişme Raporunu temel alarak Türkiye’nin 81 ili için İnsani Gelişmişlik Endeksi’ni çıkardı. Raporun sonuçlarına göre beklenenin aksine insani gelişmişlikle, rekabet gücü performansları arasında paralellik bulunmuyor. Rekabet gücü yüksek iller insani gelişmişlikte aynı performansı yakalayamıyor, buna karşılık İnsani Gelişmişlik Endeksi yüksek iller de bunu rekabetçiliğe dönüştüremiyor. İnsani Gelişmişlik Endeksinde ilk sıralarda Ankara, İstanbul, İzmir gibi iller öne çıkarken, bu listeye Tunceli’nin 7’nci sıradan girerek Eskişehir, Bursa, Kayseri gibi illeri geride bırakması dikkat çekti.

TUNCELİ 7'NCİ SIRADA

Dünya gazetesi’nde Hüseyin Gökçe’nin haberine göre, TEPAV’ın 2017 yılına ilişkin 81 ile yönelik yürüttüğü İnsani Gelişmişlik Endeksi çalışmasında illerin, gelir, sağlık ve eğitim düzeyine sınıflandırma yapıldı. Bu kapsamda küresel sınıflamaya göre gelişmişlik düzeyi ‘çok yüksek’ grubunda 21 il yer alıyor. Bu iller arasında ilk sırada Ankara gelirken, ekonomik gelişmişlik düzeyi yüksek olan İstanbul, Kocaeli, Antalya, İzmir ve Muğla Ankara’yı takip ediyor. Ancak listenin 7’nci sırasında çok da tahmin edilmeyen bir il olan Tunceli’nin yer alması dikkat çekiyor. Özellikle okullaşma oranının çok yüksek olduğu bilinen Tunceli sıralamaya 7’nci sıradan girerken, ekonomik yönden kendisinden çok daha ilerde olan Eskişehir, Bursa, Kayseri gibi illeri de geride bırakma başarısını gösterdi. 21 ilin yer aldığı ‘çok yüksek’ düzeyde olan iller arasında ayrıca, Karaman 15’inci sırada bulunuyor. Artvin ve Bilecik ise 17’nci sırayı paylaşıyor.

ORTA DÜZEYDEKİ TEK İL AĞRI

TEPAV listesinde yüksek gelişmişlik grubunda 59 il bulunuyor. Sadece Ağrı, yüksek gelişmişlik sınırına yakın olmakla birlikte orta gelişmişlik düzeyinde yer alan tek il olarak dikkat çekiyor.

81 İLİN TAMAMI ‘ÇOK YÜKSEK GELİŞMİŞLİK' DÜZEYİNDE

Türkiye’nin 81 ilinin tamamı, doğuşta beklenen yaşam sürelerine göre ‘çok yüksek gelişmişlik’ düzeyine sahip durumda. Buna karşılık ortalama öğrenim süresi kategorisinde ise aynı başarı yakalanamıyor. Ayrıca, 69 il ‘beklenen öğrenim süresi’ kategorisinde ‘çok yüksek’ performansa sahip durumda ve gelecek yıllarda bu illerde ortalama öğrenim süresinin artacağı öngörülüyor. “Beklenen öğrenim süresi” göstergesinde “düşük gelişmişlik” sınıfında bulunan Gümüşhane’yi; Hakkâri, Muş, Edirne, Ağrı, Bayburt, Şırnak, Çankırı, Çanakkale, Kars, Bitlis ve Van takip ediyor.

GELİŞMİŞ İLLER CİNSİYET EŞİTLİĞİNDE ÜST SIRADA

Öte yandan TOBB, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası ve TEPAV tarafından hazırlanan 81 ile yönelik Toplumsal Cinsiyet Eşitliği çalışması ile İnsani Gelişmişlik Endeksi arasında da güçlü bir bağ bulunduğu gözleniyor.

İGE’de çok yüksek gelişmişlik düzeyinde yer alan illerin tamamına yakını toplumsal cinsiyet eşitliği yönünden de Türkiye’nin ortalama performansından daha yukarıda yer alıyor. Bu durum, TEPAV raporunun değerlendirme bölümünde, “Eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, insani gelişmenin de ön şartı gibi yorumlanabilir” şeklinde özetleniyor.

TEPAV’ın 81 ilin mikro istihdam verilerini Harvard ve MIT akademisyenleri tarafından geliştirilen Atlas metodolojisine göre analiz ederek hazırladığı Ulusal Rekabet Gücü Endeksi’nde de ilginç veriler yer alıyor. Bu çalışmaya göre insani gelişme ile rekabet gücü arasında pozitif bir ilişki bulunmakla birlikte, Gaziantep, Konya, Manisa ve Düzce illerinin rekabet güçlerindeki performanslarını insani gelişime ekseninde yakalayamadıkları dikkat çekiyor.

Tam tersi olarak, Ankara, Antalya ve Muğla gibi iller ise insani gelişmede üst sıralarda yer almalarına rağmen, bu başarılarını üretimde rekabetçiliğe dönüştüremiyorlar.

Ayrıca, 81 ilin İGE performanslarının, kişi başı gelir performansları ile karşılaştırılmasında ise ekonomik yönden gelişmiş illerin bunu eğitim ve sağlık alanlarına çok yansıtamadıkları gözleniyor.