"İnsanı fişle ki devlet yaşasın..."
CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, "İnsanı fişle ki devlet yaşasın" anlayışını kesinlikle kabul etmediklerini söyledi.
cumhuriyet.com.trCHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, düzenlediği basın toplantısında, medyada, "MİT'in CHP'li iş adamlarını ve milletvekillerini fişlediği" iddialarının yer aldığını anımsatarak, bunların hukuk devletinde normal olmadığını belirtti.
"Bu fişlemeler kimin emriyle yapılmıştır?" diye soran Tarhan, MİT'ten herhangi bir açıklama ve yalanlamanın gelmediğine dikkati çekti.
Bu olanların her fırsatta derin devletle mücadele ettiğini söyleyen Başbakan'ın kendi derin devletini oluşturup oluşturmadığı kuşkusunu kendilerinde yarattığını ifade eden Tarhan, polise molotofkokteyli atanların neden yakalanıp cezalandırılmadığını sordu. Tarhan, şöyle devam etti:
"Kamu Güvenliği Müsteşarlığı bu olanların neresindedir? Kişiye özel istihbarat örgütü oluşturup özel işler için özel kişilerin görevlendirildiği kuşkusu yaşıyoruz. Her yerde hafiyelerin gezmesi, 500 kişiyi yargılayacak kapasitede duruşma salonlarının inşa edilmesi, bir cadı avı sürecine mi işaret ediyor? Son olaylarla eşiği aşılan korkuyu yeniden mi inşa etmeye çalışıyor sayın Başbakan?
Başbakan'ı korumada, muhalifleri ezmede usta olan MİT'in halkı ve ülkeyi korumada esamesi okunmuyor. Almanya'da vatandaşlarını fişleyen Stasi anlayışı bugün Türkiye'de hortlamıştır. Yaptıkları; gerektiğinde avlamak için muhaliflerin kapısına çarpı işaret koymaktır. Kendi halkını Hristiyan, Alevi, CHP'li işadamı, Ermeni vesaire diye fişlemek, onları kaydını tutmak, neden yapılır? Bunları kaydetmek nefret suçu işlemektir."
Tarhan, doğrudan Başbakan'a bağlı telefondan bahsedildiğini ifade ederek, "Ne tür talimatlar veriliyor, neler konuşuluyor? Belki de insanların yaşamı canlı yayınla izleniyordur, Başbakan kendi kozmik odasını düzenliyordur. Belki kendi gestaposundan topuk selamı alıyordur, bilmiyoruz. Kendi iyi çocuklarını itina ile yetiştirip yetiştirmediğini de bilmiyoruz" dedi.
"MİT de Başbakan da şaibe altında"
MİT'in de Başbakan'ın da şaibe altında olduğunu ileri süren Tarhan, şu görüşleri dile getirdi:
"Çünkü her şeyi gitmemek üzere kurguladı. Yargıyı, bütün kamu kurumlarını, polisi, MİT'i, kendisini korumak için kurguladı. Seçim sürecine girilen bu dönemde de bunca hatasına rağmen seçimi kaybetmemek için yapamayacağı hiçbir şey yok.
Hukuk devletine fesat karıştırdılar. Bir devlet için kurşun atıp yiyenleri kutsayan anlayış ne kadar mide bulandırıcı ise bir Başbakan için kurşun atıp yiyeni kutsayan anlayış da aynı derecede mide bulandırıcıdır."
Tarhan, "İnsanı fişle ki devlet yaşasın anlayışını biz kesinlikle kabul etmiyoruz" dedi.
Avrupa Parlamentosu'nun kararı
Avrupa Parlamentosu kararlarıyla ilgili Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarının anımsatılması üzerine Tarhan, "Başbakan'ın tanımamak karanının altını doldurmasını bekliyoruz. Bir kabadayılık yaptı ama şimdi sessiz kaldı. Bu açıklamalar özelikle Swoboda'nın diktatörlerin de seçimle gelebileceğini idrak ettiğini gösteriyor" ifadesini kullandı.
Tarhan, annelerin, Gezi Parkı'nda çocuklarının yanında olmasını gayet makul karşıladığını söyledi.
Başka bir soru üzerine de Tarhan, AKP'nin miting karanı tekrar gözden geçirmesini isteyerek, "Umarım bu hatadan döner. Mitingler, yaptığı hataların devamı niteliğinde" diye konuştu.