İnsan Tiplerimiz...
cumhuriyet.com.trAtatürk, çocuklara, gençlere ve öğretmenlere özel önem gösterirdi. İlk günde, yeni kuşakların yetişmesini imamlardan alıp güvendiği öğretmenlere bırakmıştı. Gözü gibi koruduğu, kurduğu Cumhuriyetin korunmasını da gençlere vermişti. Ya şimdi neler oluyor? Ankara Siyasal’a polis gözetiminde gidebilen iktidarın bir milletvekiline gençler yumurta attıklarında adları ‘beyinsiz’e çıkıyor!Yetmedi. Dekan ve rektörün de görevden alınmaları buyruluyor! Aynı vekil, ertesi gün İstanbul’da konuşurken üniversite öğrencileri salona alınmıyor.
Atatürk yaşıyor olsaydı, yapılanlara acaba ne derdi?
Olay, 1930’lu yılların başında, Ege illerinin birinde geçer. Vali, bir öğretmenin kendi ilinden alınması için Bakanlığa yazar. Atatürk bunu duyar duymaz valiye telefon açar: ‘Siz benim öğretmenim için böyle düşünmüşsünüz. Siz bir başka il beğenin…’
Cumhuriyet, başı dik, sırtı pek, onurlu, güvenli kişiler yetiştirmek için yola çıkmıştı. Osmanlı’nın kul, köle insan tipinden Cumhuriyetin düşünen, eleştiren, özgür birey tipine geçmek kolay mıydı? Tarikatın, cemaatin kümelendiği yerlerden geçerseniz, belden eğilmiş, kamburlaşmış, korkmuş, pısmış, seslerini yitirmiş tipler görürsünüz. Bilgi düzeyi yüksek bireylerin semtinde ise özgüven, saygı, sevgi, insanca sıcak ilişkiler yansır...
Kimisi, bilgi öğrenemediği günü yok sayar, dövünür. Bazısı ise bağırır, çağırır, çam devirir, kabadayılık tipiyle övünür...