"İnsan merkezli bir bütçe düzenlemesi yaptık"
AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yılbaşından itibaren, Ziraat Bankasının tarımsal kredi faiz oranının indirileceğini, öğrenci kredisi ile ''şartlı nakit transferi'' oranlarının yeni yıldan itibaren artırılacağını bildirdi.
cumhuriyet.com.trErdoğan, partisinin 2010 yılının son grup toplantısında, yeni yıla ilişkin iyi dileklerini ileterek başladı. 2011 yılı bütçesinin kabul edildiğini hatırlatan Erdoğan, bunun AKP hükümetlerinin 9. bütçesi olduğunu ifade ederek, bütçeye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
2023 yılında Cumhuriyet'in kuruluşunun 100. yıl dönümünün kutlanacağını belirten Erdoğan, 2011 Haziran ayında öngörülen genel seçime ilişkin seçim beyannamelerinin de dört yıllık değil, 100. Yıla yönelik olacağını söyledi.
Erdoğan, konuşmasında şu müjdeleri verdi:
''1 ocak 2011'den itibaren, Ziraat Bankası'nın tarımsal kredi faiz oranı yüzde 13'ten yüzde 10'a çekilecek. Hayvancılık ve tarımsal sulama kredilerine Hazine tarafında verilen yüzde 100 faiz desteği devam edecek. Diğer tüm kredilerde ise Hazine faizin yüzde 25'ini değil, yüzde 50'sini karşılayacak. Çiftçi, Ziraat Bankasından artık yüzde 0-5 aralığında faizle kredi kullanabilecek.
Yine yılbaşından itibaren üniversite öğrencilerinin burs ve kredi miktarlarını yüzde 20 oranında artırılacak. Buna göre, aylık 200 TL olan kredi 240 TL'ye çıkacak. Master öğrencilerinin 400 TL olan kredisi aylık 480 TL'ye, doktora öğrencisinin aylık 600 TL kredisi ise 720 TL'ye yükselecek. Aylık 120 TL olan beslenme yardımı ise yılbaşından itibaren 150 TL'ye çıkacak.
Dar gelirli ailelere, çocuklarının okula devam etmesi kaydıyla yapılan ''şartlı nakit transferi'' de 1 Ocak'tan itibaren yüzde 22-50 oranında artırılacak. Buna göre, ilköğretime devam eden erkek öğrenci için aylık 20 TL olan ödeme 30 TL'ye, ilköğretime devam eden kız öğrenci için aylık 25 TL olan ödeme 35 TL'ye; orta öğretime devam eden erkek öğrenci ödenen için 35 TL olan yardım 45 TL'ye, kız öğrenci için verilen 45 TL olan ödeme 55 TL'ye yükseltilecek.''
''228 milyon nire, 13 milyar nire?"
Ziraat Bankasının 2002 yılında çiftçiye kullandırdığı tarımsal kredi miktarının 228 milyon lira, bugün itibarıyla ise 13 milyar Türk Lirası olduğunu belirten Erdoğan, ''Allah aşkına 228 milyon nire, 13 milyar nire. Bakınız nereden nereye'' dedi. Tarım Kredi Kooperatiflerinin kullandığı kredi miktarıyla çiftçinin kullandığı kredi miktarının 15 milyar liraya ulaştığını kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Sadece diyorlar ya biz kredi alamıyoruz, 67 bin kişi kredi kullandı 2002 sonu itibarıyla. Bugün krediden istifade eden çiftçi sayısı 900 bin oldu. Nereden nereye, 67 bin kişi nerede 900 bin kişi nerede? Şu anda haftada ortalama 18 bin 279 çiftçi Ziraat Bankasından kredi kullanıyor. Bu kullanılan kredilerin de yüzde 93'ü sübvansiyon kredilerden oluşuyor. Tarımsal krediler içinde yatırım kredilerinin payı 2002 ve öncesinde yüzde 5 iken bugün yüzde 40 oldu.''
''2011 yılını mehmet Akif yılı ilan ettik"
AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2011 yılını Mehmet Akif Ersoy Yılı olarak ilan ettiklerini bildirdi. Partisinin TBMM Grup Toplantısında konuşan Erdoğan, dün Mehmet Akif Ersoy'un, ölümünün 74. yıl dönümünde anıldığını hatırlatarak, Ersoy'un ölümünün 75. ve İstiklal Marşı'nın kabulünün 90. yıl dönümü olan 2011 yılını, Kütür ve Turizm Bakanlığı ile birlikte ''Mehmet Akif Yılı'' olarak ilan ettiklerini ifade etti.
Erdoğan, ''İnşallah 2011 yılı boyunca Akif ve eserlerini daha yoğun şekilde, Kültür ve Turizm Bakanlığı merkezli olarak, sivil toplum kuruluşlarıyla el ele vererek gündemde tutacağız'' dedi.
''Kaynak Ali'dir, Veli'dir değil. Kaynak Türkiye'dir"
Başbakan Erdoğan, ''Kaynak Ali'dir, Veli'dir değil 'kaynak Türkiye'dir' diyor ve 2023 hedeflerine doğru azimle ilerliyoruz'' dedi. Erdoğan, ''Tüm insanlığın, huzurlu, sağlıklı, umutların karşılık bulduğu, hayallerin gerçekleştiği nice yıllara erişmesini diliyorum'' dedi. Önceki gün, TBMM Genel Genel Kurulu'nda bütçe görüşmelerinin tamamlandığını ve bütçenin kabul edildiğini kaydeden Erdoğan, bu yoğun maratondan dolayı milletvekillerine teşekkür etti.
2011 yılı bütçesinin, AKP hükümetlerince hazırlanan 9'uncu bütçe olduğunu ifade eden Erdoğan, ''Daha önceki 8 bütçe gibi 2011 bütçesini de insan merkezli, ekonominin odağına insanı alan bir anlayışla hazırladık. Yeni bütçede de en büyük payı eğitim alıyor. Sağlığa, adalet ve emniyete, toplumun her kesimini gözeten sosyal harcamalara bu bütçemizde de önemli paylar ayrılıyor. Küresel krizi başarıyla atlattığımız bu süreçte, 2011 yılının yeni başarılarla dolu, ekonomide yeni hedeflerin yakalanacağı, istikrarlı büyümenin devam edeceği bir yıl olacağını görebiliyoruz'' diye konuştu.
Erdoğan, kendilerinin 4 yıl sonrasını, 5 yıl sonrasını değil, artık 13 yıl sonrasını, Cumhuriyetin kuruluşunun 100'üncü yıl dönümü olan 2023 yılını konuştuklarını kaydederek, ''Sadece 4-5 yıl sonrasına ait değil, 2023'e ait gerçekleşebilir hedefler koyuyor ve bu hedeflere ulaşmak için de kararlılıkla çalışıyoruz. Kardeşlikle, birlik ve beraberlikle, istikrar ve güvenle, barış ve huzurla bütün hayallerimizi, tüm hedeflerimizi gerçeğe dönüştüreceğiz'' dedi.
2001 yılında iktidara gelirken, 'Kaynak Türkiye' dediklerini anımsatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Evet kaynak Türkiye'dir; kaynak, tarihimizdir, kültürümüzdür, köklü ve zengin medeniyetimizden aldığımız ilham ve vizyondur. Kaynak, bu ülkenin çalışkan, dinamik, dürüst işgücüdür. Kaynak, yolsuzlukların giderilmiş olması, hortumların kesilmiş olması, israfa son verilmiş olmasıdır. Kaynak sıfır sorun politikasıdır, aktif dış politikadır. Kaynak kardeşliğimizdir, birlik ve beraberliğimizdir, demokrasi, istikrar, güven ve huzur ortamıdır.
Biz bunlara inandık, biz Türkiye'ye inandık, güvendik ve 8 yılda da bu kaynağı harekete geçirerek çok büyük hedeflere ulaştık. Şimdi de 'kaynak Türkiye'dir' diyoruz. Dikkat ediniz, kaynak Ali'dir, Veli'dir değil, 'kaynak Türkiye'dir' diyor ve 2023 hedeflerine doğru azimle ilerliyoruz. Türkiye, 8 yılda hayalleri gerçeğe dönüştürdü, inşallah önümüzdeki 13 yılda çok daha büyük hayalleri gerçeğe dönüştürecek ve bugünkünden çok farklı bir Türkiye inşa edilmiş olacaktır.''
''8 yıl önce çiftçi iflasın eşiğine gelmişti"
AKP iktidarını 8 yıl önce devraldıklarında tarım sektörü çöktüğünü, çiftçinin iflasın eşiğine geldiğini, ürünün değer bulmadığını ve tarlada çürüdüğünü, borcunu ödeyemediğini ve haciz kıskacında adeta kıvrandığını ifade eden Erdoğan, bu süre zamanında sektörünü her açıdan desteklediklerini, yasal düzenlemelerle, desteklerle, teşviklerle, yol gösteren, rehberlik eden girişimlerle her zaman çiftçinin, üreticinin yanında olduklarını anlattı.
''Bütçe görüşmelerinde, muhalefetten kürsüye her çıkanın, popülist siyaset geleneğinin bir izdüşümü olarak, çitçiyi, köylüyü, tarım sektörünü istismara yeltendiğini'' söyleyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Şu anda, haftada ortalama 18 bin 279 çiftçi Ziraat Bankasından kredi kullanıyor. Bu kullanılan kredilerin de yüzde 93'ü sübvansiyonlu kredilerden oluşuyor. Tarımsal krediler içinde yatırım kredilerinin payı 2002 ve öncesinde yüzde 5 oranındayken, bu da bugün yüzde 40 oranına yükselmiş durumda. Takipteki tarımsal kredilerin oranı, 2002 yılında yüzde 62 seviyelerini aşmıştı.
Kredi alan her 100 çiftçiden 62'si borcunu ödeyemiyor, kredisi takibe düşüyor ve haciz kıskacına giriyordu. Bugün, dikkatinizi çekiyorum, takipteki kredi oranı yüzde 1,6'ya gerilemiştir. Muhalefet, işte bu 1,6'lık oranı görüyor, yüzde 62'den buraya geldiğimizi görmüyor. Sağdan soldan en marjinal örnekleri toplayıp sanki manzara buymuş gibi sunuyor. 100 kişiden 62'si takibe düşüyordu, şimdi 100 kişiden 1,6;sı takibe düşüyor ve inşallah bu oran daha da düşecek.''
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, özerklik ve iki dil tartışmalarına bir kez daha sert teki gösterdi.Erdoğan, "80 yıl önce nasıl ki bu milleti bölmek, tefrika sokmak isteyenler varsa, bugün de varlar. Bu milletin arasına tefrika sokmak isteyenler 73 milyonun düşmanlarıdır. Son günlerdeki yapay tartışmalar terör örgütünün ve onun uzantılarının çirkin bir tezgahıdır. Özellikle medya, kanaat önderleri ve siyasi partileri bu çirkin oyunu bozmaya davet ediyorum. Hedef AKP iktidarı olduğu için, milletin kaybetmesi uğruna, terör örgütü ile o malum çetelerle iş birliği yapıyorlar. Bunu geçmiş senelerde de yaptılar" dedi.
''Bizi kadına yaklaşımda farklı merkeze oturtanlar..."
Erdoğan, 2003 yılından beri dar gelirli ailelere, çocukları okula devam etme şartıyla belli miktarlarda ödeme yaptıklarını hatırlatarak, kendilerinden önce böyle bir uygulama olmadığını, bunu kendilerinin başlattığını ifade etti. Ödemeyi, Ziraat Bankası ve PTT şubeleri aracılığıyla, baba adına değil anne adına açılan hesaplara yaptıklarına dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:
''İşte bu da bizim anneye yaklaşımımızı gösteriyor. Bazıları annelikten filan anlamaz, kıymetini bilmez. Bizi kadına yaklaşımda farklı merkeze oturtanlara soruyorum; kadın haklarını en iyi biz biliriz ama fiziksel eşitlik derseniz, bizim ayrıldığımız yer orası. Kadın ile erkek arasında fiziksel eşitlik olmaz. Bu, bir defa yaradılışa ters ama hak konusunda kadın, erkek ile eşittir.''
Kız çocuklarının eğitimini önemsediklerini, onların okula gönderilmesi için erkek ve kız çocukları arasında ayrıma giderek, erkek çocuklara göre daha fazla ödeme yaptıklarını anlatan Erdoğan, ''Özellikle Anadolu'da kız çocuklarımız okula gönderilmiyor, istiyoruz ki gönderilsin. Bunu temin için de 'Haydi Kızlar Okula' kampanyasını başlattık, devam ediyor. 2003 yılında 59 bin öğrenciyle başladık. 2009 yılında 2 milyon öğrenci sayısına ulaştık. Şu anda da 2 milyon 173 bin öğrenci ailesine bu yardımı yapıyoruz'' dedi.
''Şartlı nakit transfer miktarları yüzde 22-50 arasında artacak"
Erdoğan, 1 Ocak 2011'den itibaren, şartlı nakit transferi miktarlarını da yüzde 22 ila yüzde 50 arasında oranlarda artırıma gittiklerini belirterek, ''İlköğretime devam eden erkek öğrenci için aylık 20 lira ödüyorduk, bundan sonra 30 lira ödeyeceğiz. İlköğretime devam eden kız öğrenci için aylık 25 lira ödüyorduk, şimdi bunu da 35 liraya çıkarıyoruz. Ortaöğretime devam eden erkek öğrenci için 35 lira olan yardımı 45 liraya çıkarıyoruz. Kız öğrenciler için 45 lira ödüyorduk, onu da 55 liraya çıkarıyoruz. Evde kaç çocuk olursa hepsine ödüyoruz'' diye konuştu.
Bu desteklerin bütçeye ek yük getirmeyeceğine, kendi içindeki aktarımlarla bu artışların sağlandığına işaret eden Erdoğan, bütçe disiplininden asla taviz vermediklerini vurguladı.
Erdoğan, ''Güçlendikçe ülkeyle beraber evelallah destekler de bu denli artacaktır. Dedik ya insan merkezli bir bütçe.... Bunu yaptık ve buna devam ediyoruz'' dedi.
'İki dil'e bir tepki daha
Erdoğan isim vermeden özerklik ve iki dil tartışmalarını başlatan BDP'yi terör örgütü üyesinin senaryosunu sunmakla suçladı. Erdoğan şöyle dedi:
"Akif'in 80 yıl önce söylediği gibi millete değil milletin kardeşliğinden azzetmeyenlere hizmet etmektir. 80 yıl önce nasıl nifak sokmak isteyenler varsa bugün de bunu gerçekleştireceğini zannedenler var. O gün olduğu gibi bugün de nifak sokmak isteyenler 73 milyonun düşmanıdır.
80 yıl önce başaramadılar o gün bu ülkenin doğusu, batısı güneyi kuzeyi bir oldu. Kurtuluş savaşı destanını yazdılar. Bugün de biriz beraberiz her zamankinden de güçlüyüz kardeşliğimiz yüceltmiş birliğimizi pekiştirmiş durumdayız. Son günlerdeki yapay tartışmalar terör örgütünün ve uzantılarının kirli tezgahıdır. Benim milletim bu tezgaha gelmeyecek. Bu oyunu bozacaktır."
"Senaryo çok açık"
Erdoğan, bu oyuna alet olunmamasını isterken şu çağrıyı da yaptı:
"Özellikle medyaya sivil toplum örgütlerine kanaat önderlerine; bu kirli oyunu bozmalarını milletin yanında yer almaları tavsiye ediyoruz. Senaryo çok açık terör örgütü her seçim öncesinde yaptığı gibi seçim sürecini etkilemek, iç politikaya şekil vermek istiyor. Hedef AKP iktidarı olduğu için milletin ülkenin kaybetmesi uğruna bu çirkin senaryoda terör örgütüyle birlikte o malum çeteler de işbirliği yapıyor. Bunu geçmişte yaptılar ben bu oyunu tezgahı milletimin bozacağına inanıyorum. Milletim defalarca bozdu, yine bozacak."
Terörle aktif bir mücadele yürüttüklerini dile getiren Başbakan Erdoğan, "Önümüzdeki dönemde de milletimizin birliğini bütünlüğünü kardeşliğin pekiştirecek demokratik açılım sürecini kararlılıkla sürdüreceğiz, ileri demokrasiden asla taviz vermeyeceğiz" diye konuştu.
''2010, demokrasimiz açısından bir dönüm noktası oldu"
Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: ''Yoğun bir yıl geçirdik. Milletimize hizmetle dolu dolu geçen bir yılı geride bırakıyoruz. Küresel finans krizi nedeniyle ekonomik anlamda tüm dünyada zor bir yıl olmasına rağmen, biz 2010 yılını yeni umutlara doğru koştuğumuz bir fırsat yılına çevirdik. Yıl içinde yapılan anayasa değişikliği ve halkımızın bu değişikliğe onay vermesiyle, 2010 yılı ülkemiz ve demokrasimiz açısından bir dönüm noktası oldu.
2011'e daha büyük heyecanlarla, daha büyük umut, hayal ve hedeflerle giriyoruz. 2011 yılı boyunca da her alanda milletimize hizmet yolculuğumuzu kararlılıkla sürdüreceğiz. İnşallah, haziran ayında alacağımız yetkiyle, çok daha güçlü, çok daha kararlı şekilde Büyük Türkiye hedefine doğru emin adımlarla ilerleyeceğiz. Ben, bir kez daha, sizlerin, ailelerinizin, aziz milletimin ve insanlığın yeni yılını tebrik ediyorum.''
Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından, Saadet Partisi, Demokrat Parti, MHP ve CHP'den AKP'ye geçen 23 belediye başkanına rozetlerini taktı ve hatıra fotoğrafı çektirdi. AKP grup toplantısına, Başbakan Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan da katıldı.