İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden AKP eleştirisi

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) 2014 Dünya Raporu’nun Türkiye ile ilgili bölümünde AKP’ye yönelik sert eleştirilerde bulundu. Raporda 2013 yılı boyunca AKP hükümetinin eleştirilere karşı tahammülsüzleştiği belirtildi.

cumhuriyet.com.tr

BBC Türkçe'nin haberine göre İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün 2014 Raporu'nda özellikle Gezi protestoları sırasında meydana gelen polis şiddeti eleştirildi.

HRW, 'Gezi Parkı eylemleri sırasında göstericileri ısrarlı bir tutumla ve sert bir biçimde bastıran hükümetin insan hakları ihlallerine sebep olduğunu' belirtiyor ve şöyle sürdürüyor:

"İstanbul'da Taksim Gezi Parkı protestolarına ve diğer illerdeki muhalif gösterilere karşı takındığı tutum hükümetin barışçıl gösteri ve ifade özgürlüğüne karşı ne denli tahammülsüz olduğunu ortaya koydu."

"Taksim Gezi Parkı protestoları sırasında polis, çoğu tamamen barışçıl olan göstericileri defalarca, tazyikli su, plastik mermi ve biber gazı kullanarak dağıttı, aşırı güç kullandı ve gözaltına aldığı göstericilere dayak attı. Ayrıca, polisin biber gazı kapsüllerini, kanun dışı biçimde doğrudan göstericilere nişan alarak attığı ve bunun doğrudan sonucu olarak çok sayıda göstericinin başından ciddi biçimde yaralandığı gözlendi."

Bununla birlikte, raporun yazıldığı sırada polisin aşırı güç kullanıp kullanılmadığına dair bir bilginin açıklanmadığı, ancak diğer yandan göstericiler hakkındaki soruşturma ve kovuşturmaların çok daha hızlı ilerlediği de belirtiliyor.

Basın özgürlüğü tehlikede

Raporda, basın özgürlüğü konusunda yaşanan sorunlar da yer aldı.

"Türkiye medyasının birçok organının Taksim Gezi protestolarını haber yapmamaları veya taraflı haber yapmaları, birçok medya şirketinin hükümetin çıkarlarıyla çatışan konularda tarafsız haber yapmakla ilgili çekinceleri olduğunu ortaya koydu."

"Yıl boyunca, aralarında tanınmış ana akım gazeteci ve yorumcuların da bulunduğu, hükümeti eleştiren yazılarıyla tanınan çok sayıda gazeteci işten çıkartıldı. Türkiye 2013 yılında da gazetecileri yargılamaya devam etti; onlarca gazeteci hâlâ hapishanede tutuluyor."

Hükümetin ifade özgürlüğünü kısıtlayan yasalarda değişiklikler yapmaya devam ettiğini, ancak düzenlemelerin, binlerce kişinin şiddet içermeyen siyasi faaliyetleri sebebiyle 'silahlı örgüt üyeliği' suçundan kovuşturmaya uğraması durumunu değiştirmediği de vurgulanıyor.

HRW, Ergenekon davasıyla ilgili olarak da şu yorumda bulundu:

"Ergenekon Davası, her ne kadar ordunun sivil denetime tabi olma sürecinde bir mihenk taşı olma özelliği taşısa da, çok sayıda sanığın terör örgütü üyesi olduğu iddiasıyla yargılandığı bu türden "toplu davalar"ın son yıllarda artış göstermesi ve yargılamanın adilliği konusunda ortaya çıkan ciddi kaygılara da örnek oluşturuyor."

"Ergenekon Davası'yla ilgili bir diğer kaygı konusu da, askeri sanıkların bir bölümü hakkında, karıştıkları insan hakları ihlalleriyle ilgili herhangi bir soruşturma açılmamış olmasından kaynaklanıyor."

Barış süreci ve demokratikleşme paketi ise Rapor'da olumlu karşılanıyor. Türkiye Kürtlerine yönelik hak kısıtlamalarını giderme yolunda atılan cesur adımlar olarak nitelendiriliyor.

Raporda, hükümetin 30 Eylül'de açıkladığı ve kamuoyuna "demokratikleşme paketi" olarak sunulan düzenlemelerle ilgili olaraksa kendi iktidarında artan ihlalleri gidermek yerine, antidemokratik geçmişin izlerine yoğunlaşmayı tercih ettiğini gösteren bir dizi reform açıkladığı belirtiliyor.