İngiliz gazetecilere hem IŞİD hem PKK'lı suçlaması

Diyarbakır'da gözaltına alındıktan sonra tutuklanan ABD merkezli haber sitesi Vıce News çalışanı gazeteciler Jacop Philip John Gıngell Hanrahan ve Phılıp John Pendlebury, Sulh Ceza Hakimliği'nde ifadede sadece gazetecilik yaptıklarını, IŞİD ve PKK ile ilgilerinin olmadığını söyledi.

DHA

Diyarbakır'da 'IŞİD adına eylem ve faaliyetlerde bulundukları' iddiasıyla geçen cuma günü gözaltına alınan ve adliyeye çıkarılan İngiliz gazeteciler Jacop Philip Gıngel Hanrahan, Philip John Pendlebury ile Iraklı tercümanları Mohammed İsmael Rasool tutuklanarak D Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi'ne konuldu. 2'nci Sulh Ceza Hakimliği'nde ifadeleri alınan şüphelilerden araç sürücüsü Abdurrahman Direkçi ise adli kontrol kararı ile serbest bırakıldı.

Vice News’ten gazetecilerin tutuklanmasıyla ilgili açıklama

'Silahlı örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım' iddiasıyla Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilen şüphelilerden İngiliz gazeteciler tercüman aracılığı ile ifade verdi.

KRİPTOLU ŞİFRELEME GERÇEK DEĞİL

Gazetecilerin Iraklı tercümanı Mohamed İsmael Rasool ifadesinde, elektronik aletlerin kriptolu şifreleme sistemi ile şifrelendiği bilgisinin gerçek olmadığını söyledi. Mohamed İsmael Rasool, "Bunu kabul etmiyorum. Dosyalar içeriğinden dolayı açılmayabilir. İngiliz gazeteciler ile Irak'ta birlikte çalıştığımız için tanışıyoruz. Türkiye'de çekim yapacakları zaman beni arayarak iletişime geçtiler. Çekim yaptığımızda hiç bir çatışmaya rastlamadık" dedi.

NE IŞİD, NE PKK İLE ALAKAM YOK

Hem IŞİD'e hem PKK'ya yardım etmekle suçlanan gazetecilerden Jacop Philip John Gıngell Hanrahan, suçlamaları kesinlikle kabul etmediğini belirterek, "IŞİD ve PKK ile herhangi bir ilgim yoktur. Sadece gazeteciyim" dedi.

Gazetecilerden Philip John Pendlebury ise kameraman olduğunu ve suçlamayı kesinlikle kabul etmediğini söyledi.

'HABERLERİ OBJEKTİF YANSITIYORLAR'

Tutuklanan gazetecilerin avukatı Ahmet Ay da gazetecilerin dünyanın bir çok yerinde çalıştığını kaydederek şunları söyledi:

"Hangi eylem ile hangi örgüte yardım etmekle suçlandıklarını anlamıyoruz. Tercüman Muhammed İstanbul Fatih Üniversitesi'nde yüksek lisans master öğrencisidir. Dosya kapsamında gazetecilik sınırını aşmayan bir fotoğraf bulunmuyor. Kaldı ki eldeki fotoğraflar yayınlanmış dahi değildir. Müvekkiller bu fotoğrafları yayınlamadan operasyon yapılmış ve bütün dokümanlar alınmıştır. Bu fotoğraf ve video kayıtları suç unsuru teşkil etse dahi, örgüte nasıl yardım ettiklerini anlamamaktayız."

Avukat Ahmet Ay, tutuklanan gazetecilerin savaş muhabiri olduklarını vurgulayarak, "Gazeteci müvekkiller savaş muhabiri olup dünyanın her yerindeki çatışma ve ayaklanma haberlerini objektif bir şekilde yansıtmaktadır. Ukrayna, Fransa, Irak, hatta kendi ülkeleri İngiltere de dahil bu şekil çatışma ve ayaklanma haberlerini taraflarla görüşerek yayınlamışlardır. Müvekkilimin amacı her iki tarafı dinleyerek haber yapmaktır. Gözaltı altında tutulduğu sürede polis memurlarına, eğer tutuklanmazsa kendileri ile röportaj yapmak istediğini söylemiştir. Tam olarak neyle suçlandıklarını bilmemektedirler" dedi.

ELÇİ: GAZETECİLERİ BÖLGEDEN UZAKLAŞTIRMA GAYESİ

Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi ise suçlamanın net olmadığını belirterek, "Dosya kapsamında hem IŞİD hem PKK, YDG-H adına faaliyet gösterildikleri ileri sürülüyor. Adı geçen örgütlerle bağlantılarını gösterir bir delil yok" dedi. İngiliz gazetecilere yönelik suçlamanın dayanaktan yoksun olduğunu ileri süren Tahir Elçi, şunları söyledi:

"İngiliz gazetecilerin PKK ve özellikle IŞID ile ilgileri olduğuna dair suçlama dayanaksız ve abestir. Dosyadaki yazılı belgeler incelendiğinde bir örgütle ilgilerinin olmadığı rahatlıkla anlaşılacaktır. Kendi çalışma tarzlarıyla araştırma ve inceleme gazeteciliği yapan gazetecileri bir takım örgütlerle bağlantılı suçlamak yersizdir. Dünyaca bilinen bir kurumun muhabirlerinin bu şekilde temelsiz suçlamalarla suçlanması, 4 gün boyunca gözaltında tutulması ülkemizin prestijini sarstığı gibi, taraf olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ihlaline yol açmaktadır. Bize göre bu dosya emniyet ve istihbarat örgütlerinin gazetecileri bölgeden uzaklaştırma ve bölgeye ilgisi olan gazetecilere bir mesajından ibarettir."

'MAKUL ŞÜPHE' GEREKÇESİ

Sulh Ceza Hakimliği, gazeteciler Philip John Pendlebury, Jacop Philip John Gıngell Hanrahan ile tercüman Mohamed İsmael Rasool'un tutuklanmasına karar verirken, 'makul şüphe' olduğunu vurguladı.

Tutuklama kararının ulaşılmak istenen amaç için elverişli ve gerekli olduğunu belirten hakimlik, tutuklama zorunluluğu gerektiren nedenlerin var olduğunu kaydetti.