'İngiliz casus rolünü iyi oynar'

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, AKP'nin her fırsatta milli ve manevi değerleri tartışma alanı içine sokmaktan, yozlaştırmaktan haz duyduğunu iddia ederek, "Bunların derdi demokrasi, özgürlükler değil, milli ve manevi değerlerin birbir yıkılması yerine, Neoconi değerleri getirilmesi. Truva atıdır bunlar" dedi.

cumhuriyet.com.tr

TBMM'de bir basın toplantısı yapan MHP Genel Başkanvekili Oktay Vural, ilk olarak İç Tüzük Değişikliği'ne ilişkin değerlendirme yaptı. "İnşallah AKP söz verdiği gibi muhalefetin itirazlarını dikkate alacak şekilde teklifi revize eder ve parlamentoda hepimizin uyması gereken kuralları birlikte değiştirme iradesini orta koyarız. TBMM hiçbir dayatmaya boyun eğmediğin tarih göstermiştir. Dolayısıyla AKP'nin çoğunlu karşısında da boyun eğmeyeceğimizi söylemek istiyorum" diyerek şöyle devam etti: "Geçen haftaki görüşmeler neticesinde orta konan hassasiyetler konusunda uzlaşma arayacağı konusundaki taahhüdün yerine getirilmesini ve TBMM de bu içtüzükle birlikte Türkiye'nin gündeminin tartışılmasına imkan sağlanmasını istiyoruz. AKP'nin bize getirdiği bir öneri de yok. Kendilerine (ne yapmak istiyorsunuz hangi kanunları çıkarmak istiyorsunuz? Gelin birlikte gündem oluşturalım 15 Mart'a kadar hangi kanunları geçirmek istiyorsanız, bu meclisi beraber yönetelim. Hakkımızı hukukumuza saygı göstererek, bakalım sonuç ne olacak? AKP'nin Türkiye'nin milli ve manevi değerlerini tartışma alanı içine sokmaktan yozlaştırmaktan haz duyduğunu esefle müşahede etmekteyim. Şimdi de gençliğe hitabeyi tartışıyorlar bunların derdi demokrasi özgürlükler değil. Milli ve manevi değerlerin birbir yıkılması yerine Neo Coni değerlerinin getirilmesi her icraatlarında bunu görüyoruz Truva atıdır bunlar."

 

'Fitne siyaseti yapıyor'

Hükümet Sözcüsü Hüseyin Çelik'in "Şeytanla bile görüşürüz" sözlerini hatırlatan Vural, "Yine ağzını şerre açmış, (gençliğe hitabe ayet mi?) diyerek fitne siyaseti yapıyor. Bunların kafası bunlara çalışıyor. Rahmani birşeye çalışmıyor (ne yapsak da bu milleti milli manevi değerlerden uzaklaştırsak) derdindeler. Gerçekten bunların fitne fesat üretme merkezleri var herhalde" diyerek şunları söyledi: "Bunun başında da Hüseyin çelik var. Kuran ayetini gençliğe hitabeyle mukayese ediyor. Atatürk'ü Peygamber efendimizle mukayese edecek kadar gözleri dönmüş. Allah bunların muhafazakar anlayışından bizi korusun. Bu mukayeseyi yapmak (Başbakana dokunmak ibadettir) diyen zihniyete yakışır. Bu açıklamayı yaparken insan önünü arkasını bir düşünür. Dinimizin yarısı be insaf ya. Böyle bir mukayese yapıyor ve Türkiye'de siyaset üretmeye çalışıyor. Kimsenin haddi değildir. Peygamber efendimizi siyasi tartışma içine sokmak ,sen kim oluyorsun ya tövbe. Hani bunlar Demokrat Parti Menderes diyorlardı. İşlerine geldiğinde istedikleri konuşabiliyorlar. Demokrat Parti'yi kompleksli bir parti olarak niteliyorlar. Çok çabuk kabuk değiştirdikleri için istediği şeyi satıyor. Milli manevi tarih bunlar için değeri yok. Bunların pusulası güncel konular ve ABD'nin istek ve talepleri bir de kalkmış şunu söylüyor. Hz. Peygamber efendimiz için birçok hakaret içeren şeyler yazılmadı mı? Bunu demokrasinin gelişmişliği olarak görüyorlar. Bu ne hadsizlik?"
 

Hababam izletti

Hababam sınıfının okuduğu gençliğe hitabeyi gazetecilere izleten Vural, "Neresi sana batıyor ya ey Hüseyin Çelik. Bunu neresinden rahatsız oluyorsun. Teslimiyetçi zihniyete teslim olma direnişinden niye rahatsız oluyorsun. İngiliz Muhipleri Cemiyeti'nin elemanı mısın sen?" dedi. Vural sözlerini şöyle sürdürdü: "Gençliğin bu hitabedeki bu ruha sahip çıkması önemlidir. Böyle bir kişi Türkiye'de Milli Eğitim Bakanı olmuş. Bu kişi gerçekten Türk gençliğini (okusa da okumasa ne) bu gençlikte o ruh vardır, var olacaktır. Genlerimize kadar işlemiştir. Her noktasına vardır. En büyük yenilgi zihinlerdeki köleliktir biz zihinlerimizde köle olmayan bir milletiz. Sen bu milletin gençliğini Hababam Sınıfı olduğunu zannedip, hareket ediyorsun. Senin zaten Milli Eğitim Bakanı olman en büyük zul bu millete. Önemli olan Türk egemenliğini ve Türkiye Cumhuriyeti'ni koruma iradesidir. Beyefendi böyle çarık bir zihniyete sahip olduğu için gençliğe böyle bakıyor. "
 

'İngiliz casus rolünü, Arınç iyi oynar'

AKP'li yöneticilerin ellerinde bir kara olduğunu belirten Vural, "Milli mücadeleye, Cumhuriyete milli mücadele önderlerine, çalıyorlar. İngiliz casus Bülent Arınç gibiler iyi oynar. Gözleri benzemiyor, ama böyle bir film çevireceklerse Arınç ruhu ile bu görevi layıkıyla yerine getirir" dedi.

Arınç'ın MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye yönelik sözlerini de sert dille eleştiren Vural, şunları söyledi: "Senin gözün acaba Irak'taki katliamları gördü mü? Siz ABD'nin menfaati olduğu zaman (katliam değil, demokrasi ve özgürlük) dersiniz işinize gelince de (katliam dersiniz) Irakta yaşananlar ne ey Bülent Arınç, ey AKP. Irakta yapılanlar demokrasi ve özgürlük öyle mi. İnsanlık öldürüldü ya. Sen ne diyorsun acaba bunlara. Irak'ta camilerde Coniler. Camiler işgal edildi. Ne iyorsun buna acaba? Demokrasi ve özgürlük. Gıkınız çıkmadı bunlara karşı, aksine lojistik destek sağladınız. ABD askerlerinin Talibana yaptıkları karşısında gıkınız çıktı mı? İnsanlığa kurşun sıkanlara karşı hareket etmeyi bilmiş bir nesiliz. Wall Street Journall'de Erdoğan, ABD askerlerinin cesur genç adamları ve kadınlarını en az zararla ülkelerine dönmelerini istiyor, umut ediyor ve dua ediyor. Sen bunlar için dua ediyorsun be. MHP'ye Devlet Bahçeliye dil uzatırken destur getireceksin. Hadsizliğe bakın. Irak'ta gıkı çıkamayanların Suriye'de olan bitenler karşısında diyecek sözü olabilir mi?"