İnce, NATO'ya sert çıktı

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, ''CHP olarak Türkiye Cumhuriyeti topraklarının NATO toprağı olmasını kabul etmiyoruz ve bunu başbakana aynen iade ediyoruz'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

Partisinin il başkanlığında basın toplantısı düzenleyen İnce, gündeme ilişkin açıklamalar yaptı. NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen'in açıklamalarına değinen Muharrem İnce, ''Patriot füzelerinde maliyet bizim, tetik NATO'nun. Kurbanlık üretemedik, Angus ithal ettik. Samanı saklamayamadık, saman ithal ettik. Ve en son NATO Genel Sekreteri Rasmussen'in patriotların komutasının NATO'da olacağını, maliyetinin ise Türkiye tarafından karşılanacağını söylediğinde inanın dudaklarım uçukladı'' dedi.

Türkiye'nin NATO'dan Patriot füzesi talebi hakkında iktidardan farklı açıklamalar geldiğini ileri süren İnce, şöyle devam etti:

''Hüseyin Çelik başka bir şey söylüyor, başbakan başka bir şey söylüyor. Orada İsrail'i korumak için yaptıkları ve anayasaya rağmen yaptıkları, anayasaya karşı çıkarak yaptıkları... Bunun hesabını bir gün Yüce Divan'da verecektir. Bunu böyle bilsin herkes. Anayasanın 92. maddesi çok nettir. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yurt dışına çıkışı ya da yabacı silahlı kuvvetlerin Türkiye'ye girişi meclisin iznine tabidir. Oradaki tesis, NATO tesisi değildir bir Amerikan tesisidir. Amerikan tesisinde Amerikan askerleri vardır. Bu, anayasaya aykırı. Meclisten izin alınmadan yapılmıştır. Bu Yüce Divan'lık bir suçtur. Gün geldiğinde bunun hesabını AKP verecek. Türkiye Cumhuriyeti'nin toprakları da bir NATO toprağı değildir. Bu ülkenin insanları NATO'nun bir parçası değildir. Biz NATO'ya üye olabiliriz. Bu topraklar bedel ödenerek, kan dökülerek alınmıştır. Bunun bedelini ödeyen insanların torunlarına 'Bu topraklar NATO toprağıdır' demek hakarettir. Biz CHP olarak Türkiye Cumhuriyeti topraklarının NATO toprağı olmasını kabul etmiyoruz ve bunu başbakana aynen iade ediyoruz.''

Ömeroğlu'nun Kamu Başdenetçisi seçilmesi

İnce, Mehmet Nihat Ömeroğlu'nun, TBMM Genel Kurulu'nda Kamu Başdenetçiliği'ne seçilmesine ilişkin ise şunları söyledi:

"Yeni bir kamu başdenetçisi atandı. Kamu adına devleti, başbakanı, bakanları, hükümeti, idareyi denetleyecek. Bağımsız ve tarafsız olması gereken birisi. Başbakan'ın oğlunun nikah şahitliğini yapıyor. Oğlu Türk Hava Yolları'nda yüksek maaşla çalışıyor. Böyle bir kişi başlarken daha ofsaytla başlamış. Şimdi bir şeyi araştırıyorum, net bir bilgi değil, Pınarhisar'da hakimlik yapmış. Başbakan'ın hapishane günlerinde mi onu bilmiyorum. Onu araştırıyorum. Bu kişiden tarafsız bağımsız olması beklenebilir mi? Kamu başdenetçisi, AKP'nin teşkilat başkanı gibi görev yapacaktır.''

Kılık Kıyafet Yönetmeliği

Milli Eğitim Bakanlığı'nın Kılık Kıyafet Yönetmeliği'ni eleştiren İnce, ''Ne yazık ki siyaset artık çocuk bedeninden oy devşirmeye dönüşmüştür. Kadının giyim kuşamından başlayan oy devşirme, çocuk bedenine kadar uzanmıştır'' ifadesini kullandı.
Muharrem İnce, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bir zamanlar ezilmişlerin, mazlumların temsilcisi olduğunu söyleyen başbakan, bugün 'Bırakın herkes ekonomik gücüne göre giyinsin' diyor. Başbakan bu ülkedeki gelir dağılımında müthiş bir adaletsizlik olduğunu bilmiyor mu? Birileri yüz elbise alırken öbürünün bir elbise alamayacağını bilmiyor mu? Başbakan bunu görmüyor mu? Önlüğü savunmuyorum ama önlüğün bu ülkede birçok yararı da vardır. Birinci olarak çocukların güvenliğini sağlıyordu. İki, yabancı madde kullanımlarını azaltıyordu. Üç, aidiyet duygusunu artırıyordu. Dört, zenginle yoksulu eşitliyordu. Bütün bunları bir kalemde silip atmak; siyaset uğruna, çocukları kindar yetiştirmek uğruna, 9-10 yaşındaki çocukların zorla örttürüleceği Türkiye'yi hep birlikte göreceğiz. Burada sivil topluma ve velilere iş düşmektedir. Anneler sesinizi çıkartın diyorum.''

İnce, AKP Yalova Milletvekili Temel Coşkun'un, kendisiyle ilgili taciz iddiası hakkında yaptığı açıklamaya ise şöyle yanıt verdi:

''Fincancı katırlarını ürküten herkesin başına kötü şeyler gelebilir. Ben buna hazırlıklıyım. Susmam, başıma gelecek ne varsa hepsine hazırlıklıyım. Konu benim bilgimde değil. Avukatımın ilgi alanına giriyor. Ben tüm söyleyeceklerimi söyledim, dilekçelerimi verdim.

Arapça biliyor sanırsam Temel Coşkun. Ben ona Türkçesini söyleyeyim, o Arapçasını bulsun: 'Hasetçinin kötülüğünden, yarattıklarının şerrinden sabahı ortaya çıkartan rabbe sığınırım'. Bunun Arapçasını bulsun, nerede yazıyor? Ben önce adalete sığınırım sonra da Allah'a sığınırım. Yapacağım bir şey yok. Ben adalete sığındım. Gidip davamı açtım. Yargı en doğru olanı söyleyecektir. Ne bana inanılsın ne de başkalarına inanılsın.''