İnce: Aday olursam Gökçek'i adaylıktan çekerler
Muharrem İnce, Ankara adaylığı için “AKP’nin anketlerinde de oy oranım yüksek çıkıyor” dedi. Erdoğan-gül gerilimine de 'Onların Türkiye Cumhuriyetini yıkmak gibi bir suç ortaklığı var, asla bozulmaz' dedi.
cumhuriyet.com.tr
- CHP’nin Ankara adayı olarak isminiz çok öne çıkıyor, aday mısınız?
CHP’nin Grup Başkanvekiliyim, aday adayı olmam. Grup Başkanvekili ya aday olur ya olmaz. Parti yönetimi bana böyle bir görev verirse seve seve yaparım. Bunu vermesi için kamuoyunda karşılığımın olup olmadığına bakılması lazım, buna da bakıyorlar. AKP’nin anketlerinde bile oy oranımın yüksek olduğunu biliyorum. Görev verilirse renkli bir kampanya olur. Bu partiye ömrünü vermiş birisiyim. CHP’nin kapalı olduğu dönemler hariç sadece CHP’de çalıştım.
- “Siz Ankaralı değilsiniz” derlerse...
Ankaralı olmak, Ankara’da doğmak demek değildir. Ankaralı olmak, Cumhuriyetten, bağımsız Türkiye’den, Atatürk’ten yana olmak, 1. Meclis’in ruhunu bilmek, Anıtkabir’i gönlünde hissetmek demek. Ben ruhen ve fikren Ankaralıyım. İzmir’de, Trabzon’da, Kahramanmaraş’ta yaşayan bir Atatürkçü, Cumhuriyetçi de bana göre ruhen Ankaralıdır. Ayrıca Urfalıyı Ankaralı sayıyorsunuz da Yalovalıyı niye Ankaralı saymıyorsunuz (gülüyor)?
- Melih Gökçek yaptığımız röportajda, “Rakibim İnce olur” dedi. Renkli sahneler yaşanır sanıyorum...
Öyle bir karşılaşmada iki tür yarış olabilir. İlki projeler yarışır, Ankara’nın geleceği tartışılır. İkincisi bel altı vuruşlar olur. Ben iki senaryoya da hazırım.
- Endişeniz yok mu?
Hiç endişem yok. “Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın” derler. Turp elle mi sökülür belle mi sökülür, zamanı gelince gösteririm adama. Eskiden Ankara deyince insanların aklına sokakta aileleriyle dolaşan insanlar, Tunalı Hilmi gelirdi. Şimdi ise içinden otobanların geçtiği, köstebek gibi yer altında gezinilen bir şehir. Ankara’yı sokaklarla yeniden buluşturmak lazım.
- Gökçek güçlü bir rakip, seçim nasıl geçer sizce?
Ben aday olursam Melih Gökçek’i adaylıktan çekeceklerini düşünüyorum. Çünkü milliyetçi muhafazakar kesimden Gökçek’ten daha çok oy alırım. Bu oyları CHP’ye kaptırmamak için Gökçek’i aday yapmazlar.
- MHP tabanından oy alır mısınız?
Erken konuşmayalım ama Ankara’yı geziyorum, nabzını tutuyorum. Ankara’da seçim almak için MHP seçmenin ve diğer merkez sağın desteği şart. O olmadan bu iş olmaz. Bu yerel seçimlerde olabiliyor. Balıkesir’de CHP seçmeni geçmişte MHP’yi destekledi. Öyle olmasaydı MHP oraları alamazdı. Bunu siyasi partilerin yöneticileri halledemez. Vatandaş tabanda yapar ve engelleyemezsiniz. Çünkü akışı görürler.
- Adaylığınıza yönelik asıl muhalefetin CHP’nin içinden yapıldığı konuşuluyor, doğru mu?
Hiçbir başarı cezasız kalmaz (gülüyor). Bazı duyumlar alıyorum ama bunlara kulak asmamaya çalışıyorum. Doğru değildir diye düşünüyorum. Siyasette enerjinizin önemli bir kesimini ne yazık ki kendi içinizde tüketiyorsunuz. Dışa dönük çalışmalara geldiğinizde enerjinizin önemli bir bölümü gitmiş oluyor.
Tepedenli Ali Paşa!
- Diyarbakır buluşması hala tartışılıyor. Barzani’nin gelmesine CHP nasıl bakıyor?
Erdoğan Tepedelenli Ali Paşa’dır, Kürdistan’ın eş başkanıdır. Onun yaptıklarını CHP yapmış olsaydı, her halde Cuma namazlarının çıkışında bizi taşlarlar, parti binalarımızı yakarlardı. Resmen Kürdistan’ı kuruyor. Bu konuda korkak davrananları tarih affetmez. Çok kaygılıyım. O paşaların neden tutuklu olduğunu hala anlamayan varsa ya geri zekalıdır, ya haindir ya da cahildir.
- Çözüm sürecine katkısı olur mu bu buluşmanın?
Senaryo yazılmış, hepsi figüran. Adım adım uygulanmış ve hepsi Kürdistan planının bir parçasıymış. İnsanlar eğer siyaseten susup buradan oy alırız hesabı yapılıyorsa, ülkeye yazık olur, ben susamam. Bundan sonraki ayak Öcalan’ın milletvekili olmasıdır ve Erdoğan buna yataklık yapmaktadır. Taşları döşeniyor. Yakında Öcalan bu Meclis’te milletvekili olacak. Teslimiyet başka, barış ayrı bir şey. Muhatabın internet sitesinde senin 22 vilayetini Kürdistan olarak ayrı renkle boyayıp bir gösteriyor, sen de onu Türkiye’de ağırlayıp sırtını sıvazlıyorsan, bu ülkeye kötülük yapıyorsun demektir.
ANAYASA’DA?DOĞRU?YAPTIK
- Yeni Anayasa rafa mı kalktı?
Komisyondaki arkadaşlarımızın emeklerine saygısızlık etmek istemem ama başından beri umutsuzdum. AKP’nin Türkiye’yi özgürleştirmek, evrensel hukukla tanıştırmak gibi bir derdi yok. Uzlaşılan 60 maddenin hangisi hayatımızı değiştirecek. Muhalefet doğru bir iş yaptı aslında. Masadan özellikle CHP kalksa Başbakan kıyameti koparacaktı. CHP’yi manipüle etmek isteyen bir takım gruplar ‘Kalkın o masadan Türkiye’yi bölüyorsunuz’ diye bize baskı kurmaya çalıştı.
HER?KESİMDEN?ÖVGÜLER ALDIM
- Şafak Pavey ve sizin türban konusundaki konuşmanız büyük alkış aldı. Kriz bekleniyordu ama CHP herkesi şaşırttı sanırım. “Başörtülü de başörtüsüz de bacımız” sözünü siyasi söylemedim. Kızkardeşimin başı kapalı. Sorunumuz yok. Partimizin duruşu doğrudur. Hem Şafak Pavey hem ben, kişisel değil partinin görüşünü yansıttık. Sosyalistten de, dindardan da farklı kesimlerden de övgüler aldım.
Başbakan’a hak verdim
- Milletvekilleri için yaptırılan binayı beğendiniz mi?
Başbakan ‘Hastane mi yaptınız’ demiş, kendisine hak verdim. Meclis’in o tarihi dokusunu gölgede bıraktı. Tren gibi, çok yüksek...
O kadar paraya yazık. Bu kadar mı uzaksınız tarihten, mimariden...
ATATÜRK CAMİİ YAPILSIN: İnce, “Mimar Sinan’ın torunlarına altı ticarethane üstü ibadethane yapılar yakışmıyor. Ankara’ya akustiğiyle, hijyeniyle, mimarisiyle adı Atatürk veya Cumhuriyet Camii olabilir bir camii yapılmalı. Dört başı mamur bir Atatürk Camii İslam dünyasına hediye olur, yakışır.
Cemaate kızdım dershaneleri kapatırım kafası tehlikeli
- Eğitim sektöründen gelen bir isimsiniz. Dershanelerle ilgili cemaat - iktidar tartışmasını nasıl yorumluyorsunuz?
Türkiye’de eğitim maalesef bir kavga alanı. ‘Çocuk devletin mi, toplumun mu, ailenin mi 500 yıllık tartışma. Üçünün de değil. Görevimiz çocuğa karşı sorumluluklarımızı yerine getirmek.. ‘Cemaate kızdım dershaneleri kapatırım kafası tehlikelidir. Birine kızarak bir eğitim kurumu kapatılamaz da açılamaz da...
- Sizce hala dersanelere gerek var mı?
Bölgeler, okullar arasındaki farklılıklar ve bir yarışma sınavı devam ediyor. Bunların üçünü kaldırırsanız, dershaneler zaten kendiliğinden yok olur. Ama çocuklar yarışma sınavında ek hazırlığı dershaneden alıyor. Kapattığınızda sadece varlıklılar özel dersle bu ihtiyacı giderecek. Şu anda dershanelerde yoksul ama zeki çocuklar ücretsiz okuyor. Dershaneler bunları almak için rekabet nedeniyle yarışıyor. Kapattığınız anda yoksul ama zeki çocuklara çok büyük bir kötülük olur.
- Gül - Erdoğan karşı karşıya gelir mi? Buna tabii cemaat ve iktidar gerginliğini de eklemek gerekiyor...
Gelmezler. Zaman zaman bizim partide de bu tür hataların olduğunu görüyorum. Şu kesimle bu kesimle kavga edecek, Gül ile Erdoğan tartışacak diye elini ovuşturan arkadaşlarım var. Gülüyorum bunlara. Onların Türkiye Cumhuriyetini yıkmak gibi bir suç ortaklığı var, asla bozulmaz. Bu ülkenin Atatürkçüleri, cumhuriyetçileri, yurtseverleri aklını başına toplamalıdır. Böyle bir kavgadan medet ummamalıdır. Daha çok çalışmalı, ‘Hatayı nerede yapıyoruz’ diye kendilerini sorgulamalıdır. Yoksa ‘Erdoğan Gül kavga eder’ beklentisi boştur. Benim ne beklentim var ne de ilgileniyorum. Önemli olan bizim kavga etmememiz.
Kaya dinlediğim için polisten cop yedim
- Bu haftanın bir gündemi de “Ahmet Kaya yaşasaydı...” cümlesini tamamlamak oldu...
Bakın ben Kaya’nın şarkıların dinlediğim için Uludağ Üniversitesi’nde okurken polisten cop yedim. Başbakan Ahmet Kaya’yı bir kez dinlememiştir. Ama bu nasıl bir süreç ve aldatmacadır ki, Kaya’yı hiç dinlememiş birisi kameraların önünde ağlıyor ve bize karşı savunuyor? Bu ülkenin yaşı 45’in üzerinde olan tüm solcuları, Ahmet Kaya’yı dinlemiştir, sevmiştir. Başbakan Ahmet Kaya’nın, Nevzat Çelik’in sözlerine uzaktır. İnsanları kandırmak için bunu yapıyor. Aynısını CHP tarihiyle ilgili de yapıyor. Meşenin dalını gösterenle barışıyor ama CHP tarihiyle barışamıyor.
- Başbakan’ın Kaya’yı savunması niye çelişki olsun...
Benim itirazım bunu solculara karşı kullanması. Bu ülkede sağda siyaset yapıp Nazım’ın sözleriyle bana laf edecek adamda utanma olmadığını düşünürüm.
- Yerel seçimin rüzgarı Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar sürer mi?
Bu yerel seçim, anayasa, Kürdistan tartışmasıdır. Genel seçim gibi olacak. ANAP’ın çöküşü, 1989’da yerel yönetimlerle başlamıştır. İddia ediyorum; cumhurbaşkanlığı seçiminde ikinci tura kalırsa Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olma şansı sıfır. Çünkü sevenler çok seviyor ama nefret edenler de çok nefret ediyor.
- Erdoğan’a karşı, 2. turda başka bir adaya mı yönelir insanlar?
Kesinlikle. İlk turda yüzde 51 alamayacağına göre, ‘Tayyip Erdoğan olmasın’ diye insanlar, ikinci adaya oy verirler. Bence ilk turda ikinci olan aday ikinci turda bu ülkenin cumhurbaşkanı olur.