İnce: 700 oyla seçileceğim

CHP genel başkanlığına aday olan Muharrem İnce, hedefini açıkladı.

Ayşe Sayın / Cumhuriyet

CHP’nin olağanüstü kurultayında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile genel başkanlık yarışına girecek olan Yalova Milletvekili Muharrem İnce, kendisine şans tanımayanların tersine seçileceğinden son derece emin. “700 oyla genel başkan seçileceğim” diyen İnce, delegenin oyunun gerçek rengini “sandıkta” göstereceğini söyledi. CHP’lilere “iktidar, parti içi demokrasi” ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “başkanlık hesaplarını bozma” vaadinde bulunan İnce’nin, Cumhuriyet’in sorularına verdiği yanıtlar şöyle:

- Kurultay’da partililere, delegelere yeni ne söyleyeceksiniz? Nasıl bir CHP vaadediyorsunuz?

Bir kere umut olan CHP vaadediyorum, insanlara “İşte bu CHP “yapabilir, AKP’yi yenebilir, Türkiye’yi rayına oturtabilir, benim bir umudum var” dedirtmek istiyorum. Koşa koşa sandığa götürmek istiyorum onları, hiç zorlamadan kendilerinin gelmesini istiyorum. Ortak aklı kullanan, toplumbilimciler, tecrübeli siyasetçiler, bütün bunların hepsini bir potada eritmiş, geleceği kurgulayan, ekmek üzerine, emek üzerine söz söyleyen ve özgürlük üzerine söz söyleyen bir CHP istiyorum. Korkmayan ve gençleri, kadınları öne çıkartan yürekli bir CHP istiyorum. 2015’te yenilmiş, yüzde 20 bandında oy almış, AKP’ye 367’yi buldurmuş bir CHP’nin genel başkanının kim olduğu çok önemli değil. CHP zaten o zaman 90 yıllık birikimlerini yok etmiş, kendini tarihin karanlığına gömmüş bir parti olacak. Ben Tayyip Erdoğan’ı “başkan” yaptıktan sonra CHP’ye genel başkan olmak istemiyorum. Ben CHP’ye şimdi genel başkan olup, Erdoğan’ın başkan olmasını engellemek istiyorum. Ben iktidar vaadediyorum, “umut olacağım” diyorum, “AKP’yi yeneceğim” diyorum, “yenemezsem gideceğim” diyorum.

 

Ortak akıl yok

- Mevcut yönetim de bunları söylüyor. Sizin farkınız ne olacak?

En son seçimden başlayalım. 81 il başkanından hiçbirisi, 60 PM üyesinden hiçbirisi, 130 milletvekilinden hiçbirisi Ekmeleddin İhsanoğlu demedi. Bir tek genel başkanın dediği oldu. İşte bu ortak aklın olmadığını gösteriyor. En somut örnek bu. Böyle olmayacak.

- Parti içi demokrasi olmadığı eleştirisi yapıyorsunuz, siz siz bunu sağlamaya dönük neler yapacaksınız?

Üyelerle önseçim esasımız olacak, her birinde, belediye başkanlığı millevtekilliğinde de. İki seçimde de partiyi birinci yapamayan genel başkan istifa etmiş sayılacak. Blok liste tarihe karışacak, herşey çarşaf listeyle olacak. Bu parti içi demokrasi anlamında bir devrim olacak.

 

'Kılıçdaroğlu baskılara boyun eğiyor'

- Kılıçdaroğlu, sizin karşılanmanız konusunda örgütlere talimat verdi. Ama siz örgütlere baskı yapılıyor diyorsunuz...

Karşılama konusunda itirazım yok. Genel Başkan’ın da bu konuda samimi olduğuna inanıyorum. Yani Genel Başkan asla “iyi karşılamayın, iyi davranmayın” demez, bu karakterine de uygun değildir. Bu konuda bir itirazım yok. Yıllardır birbirimizi tanırız. Ben sadece imza toplama konusunda neler yaşandığını iyi biliyorum. Bunun da kurultayda sonucunu göreceğiz. Toplanan imza ile alınan oy arasındaki fark beni haklı çıkaracak diye düşünüyorum. Çarşaf listeden, sayın Genel Başkan’ın çok çekindiğini düşünmüyorum. Ama etrafındaki bir kaç kişiyi aşamadığını ve bu konuda elini masaya vuramadığını, ve o bir kaç kişiye de “kenarda durun” diyemiyor. Yani onların baskılarına boyun eğiyor.

- Bu baskı, blok liste kararı çıkarır mı?

İnşallah olmaz. Çünkü o kişiler sadece kendilerini düşünüyorlar, partiyi düşündükleri yok. Onların Türkiye ile derdi yok. Yani AKP 367’yi bulacakmış, başkanlık sistemi gelecekmiş, böyle bir dertleri yok. Onlar ikbal peşindeki çok küçük bir azınlık.

 

'Parti içi demokrasiyi işletmemek de disiplinsizlik'

- Kılıçdaroğlu, bundan sonra parti içi disiplini sağlayacağını ve disiplinsizlik yapanlara “acımayacağını” söylüyor. Nasıl değerlendiriyorsunuz?

Parti içi disipline bir itirazım yok. Ama bu disiplinden kasıt ne? Yönetimi eleştirmek, “ortak aklı kullanmıyorsun, bilimi kullanmıyorsun” demek disiplinsizlik mi? Genel başkanlığa seçildiğinde “parti içi demokrasiyi işleteceğim” diye söz verip, tutmadığında bunu eleştirdiğinde bu disiplinsizlik ki, bunu sorgulamak gerekir. O zaman “parti içi demokrasiyi işleteceğim” deyip de işletmemek de bir disiplinsizliktir. Yani partinin karar organlarını hiçe sayıp tek başına aday belirlemek de bir disiplinsizliktir. Daha önce söylediğim şeyi yeniden söyleyeyim; “dönen dönsün, ben dönmezem yolumdan.”

 

‘Yunanistan yaptı, ben de yapacağım’

- CHP belki de tarihinde ilk kez bu kadar hızlı bir kurultay yapacak. Siz hazırlıksız yakalandığınızı düşünüyor musunuz?

Hayır, hazırlıksız yakalandığımı düşünmmüyorum ama “baskın” olduğunu düşünüyorum. CHP tarihinde 15 günde kurultay yoktur, düğün salonunda kurultay yoktur. Ben isterdim ki, şöyle 1- 1. 5 aylık süreye sarkıtılmış, Türkiye’nin en büyük salonunda, dünyaya mesaj veren, “bu coğrafyada biz varız” diyen, Tükiye’yi yönetme iddiasında olan yeni şeyler söyleyen, çağdaş sosyal demokrat bir parti Türkiye’nin sorunlarını tartışıldığı, 3 gün sürecek bir büyük yarış hayal ederdim. Bu kurultayda genel başkan olursam, bundan sonraki kurultay, üyelerin genel başkan seçimiyle gerçekleşecek. Bunun örneği Fransa’da, İspanya’da, Yunanistan’da gerçekleşti. CHP, “sosyal demokrat bir parti olacağım” diyorsa, bu yeniliklere ayak uydurmalıdır.

- Şöyle yorumlar var; “Muharrem İnce’nin bu kurultayda seçilme şansı yok, ama gelecek kurultaya aday olarak adını yazdırıyor.” Ne diyorsunuz?

Benim böyle bir düşüncem yok, böyle bir sonuç çıkmayacağından da eminim. Bu beni küçümsemek için bazı yöneticilerin taktiği bu. Başta, “Genel Başkan bin oy alır” diyorlardı, sonra 800’e düştüler, şimdi 650’lerden söz ediyorlar. Peki madem ben o kadar az oy alacaktım, bu telaş, bu baskı niye? Genel Başkan yardımcılarının illeri tek tek dolaşıp, baskı kurması niye? Ben sandıktan çok farklı sonuçlar çıkacağına inanıyorum. İmza ile oyun farklı şeyler olduğunu herkes görecek.

 

'Büyük davaya inanmış adamlara ihtiyacım var'

- Kılıçdaroğlu’nun Bekaroğlu ve Yavaş’a da PM üyeliği için teklif götürmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Valla ben ikisini de almayacağım, böyle bir düşüncem yok. Çarşaf liste olacak, tabii ki anahtar liste önereceğim, ama benim büyük adamlara ihtiyacım yok. Büyük davaya inanmış adamlara ihtiyacım var. Bu büyük dava CHP’yi iktidar yapma, Türkiye’yi AKP’den kurtarma davasıdır. (Mansur Yavaş’ı kastederek) Yani “PM’ye girersem, şimdi ben CHP’li olurum’ diyen birisinin ne işi var CHP’de, olacak iş değil. Yazıktır bu partiye. CHP’yi içine sindirememiş, 6 oku görünce irite olan, Atatürk’le sorunlarını çözememiş isimlerin ne işi var CHP’de. Tabii ki merkez sağdan gelenleri ayrı tutuyorum. Çünkü onlar 1950’de dere yatağından ayrılıp, tekrar dere yatağına dönen insanlardır.

 

‘76 milyona soracağım’

- Kürt seçmenin size karşı mesafeli olacağı yorumları var. Kürt sorununda nasıl bir çözüm öneriyorsunuz, onları nasıl ikna edeceksiniz?

Sorunun çözümü için Türkiye’deki 76 milyona şu soruyu soracağım; ‘beraber mi yaşayacağız, yoksa ayrı ayrı mı yaşacağız.’ Ben “ayrışma” dışındaki bütün talepleri kendi talebimmiş gibi değerlendiririm. Bir talep, Kürt’ten geldi, Alevi’den geldi, sosyalistten geldi diye bakmam. Bu talep, evrensel hukuka uygun mu, vicdana, ahlaka uygun mu bunlara bakarım. Ve samimiyetle çözeceğim Kürt sorununu. Diyarbakır’da ne konuşuyorsam, Trabzon’da, İzmir’de aynı şeyi söyleyeceğim.

- Kaç oyla seçilmeyi hedefliyorsunuz? Seçilemezseniz, ne yapacaksınız?

700 oyla seçileceğim. Seçilemezsem vekilliğe devam ederim.

- Kılıçdaroğlu adaylık sürecinde diğer muhalefete sert tepki gösterdi ama sizi esirgedi, ayrı tuttu. Ama siz “diktatör” dediniz..

Genel başkan dürüst davrandı, şükranlarımı sunuyorum. Ama bu diktatör iddiası, bir büyük medya yalanı.

- Eski Genel Başkan Deniz Baykal’la görüştünüz mü, size destek verecek mi?

Hayır yüzyüze hiç görüşmedim. Destek verirse, teşekkür ederim tabii. Ben herkesin desteğini istiyorum.